Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

6 dakika okunma süresi

5

Rogue Company: Hi-Rez’in Yeni Rekabetçi FPS Deneyimi

Rogue Company, Hi-Rez'in yeni rekabetçi FPS deneyimiyle aksiyon dolu savaşlara katılın. Takımınızı oluşturun ve düşmanlarınızı yenin!

admin

14 saat önce

Rogue Company: Hi-Rez’in Yeni Rekabetçi FPS Deneyimi

Hi-Rez Studios, günümüz oyun dünyasının gözde isimlerinden biri olarak, “dönemin adamı” kavramının en güçlü temsilcilerinden biri haline geldi. Oyun endüstrisindeki trendler nereye yönelirse, mutlaka Hi-Rez logolu bir oyunla karşılaşıyoruz. Overwatch popülerleşti mi? O zaman Paladins ile rekabeti kızıştırıyoruz. Battle Royale türü mi? İşte size Realm Royale! Kısacası, bu geliştirici, oyun dünyasında kendine sağlam bir yer edinmeyi başardı. Ancak, Rogue Company’nin duyurulmasıyla birlikte bazı kafaların karıştığını biliyorum. Diğer stüdyoların adımlarını takip eden bir ekip olarak, kendi tarzlarını yaratmaları, benim gibi rekabetçi FPS tutkunlarının dikkatini çekti.

Rogue Company, temelinde rekabetçi yapıyı kullanarak oyuncunun arkasına yerleştirilen bir kamera ile tasarlanmış. Fakat, beklediğinizden daha hantal kontroller ve mevcut türlerin sevilen mekanikleriyle dolu. Peki, bu oyun Hi-Rez’in sahip olduğu kötü şöhretten kurtulmasına yardımcı olabilecek mi?

Çekirge Bir Sıçrar, İki Sıçrar…

Bu sorunun yanıtını aramadan önce, gelin Rogue Company’nin temel özelliklerine bir göz atalım. Diğer Hi-Rez oyunlarından farklı olarak, bu kez bir oyunun değil, birçok oyunun en iyi yanları harmanlanmış. Rekabetçi FPS dünyasında sıklıkla test edilen ve geçerliliği kanıtlanmış mekanikler, Rogue Company’de de sorunsuz bir şekilde işliyor. Örneğin, seçebileceğiniz karakterlerin her birinin kendine özgü yetenekleri bulunuyor. Bir karakter duvarların arkasını gösterebilirken, diğeri kendi kalkanı ile savunma yapabiliyor. Ancak, bazı karakterlerin oyun üzerindeki etkisi pek fazla değil. Diğer detaylı özelliklere sahip karakterleri ise sadece oyun içi para kazanarak açabiliyorsunuz.

Bu noktada geliştiricilere kızmak pek adil değil; zira bu tarz oyunlarda karakter dengelemeleri için zaman harcamak şart. Yine de beni oyundan soğutan ilk unsur, karakterlere yalnızca iki silah seçeneği verilmesi oldu. Yanlış anlaşılmasın, bu sistem pek çok rekabetçi FPS oyununda mevcut. Ancak, Rogue Company, çok daha fazlasını vaat ederken sınıfta kalıyor. Silah geliştirme mantığı oldukça iyi işlese de, her karakterde farklı silah kullanma isteğim var. Örneğin, duvarların arkasını gösteren bir karakterin keskin nişancı tüfeği kullanabilmesi eğlenceli olurdu.

Haritam Nerede?

Rekabetçi shooter türündeki oyunlar için haritalar, olmazsa olmaz bir unsurdur. Rogue Company, farklı temalara sahip 8 harita ile oyuncularını karşılıyor ve 3 farklı oyun modu sunarak bolca seçenek vadediyor. Ancak, bu haritalar arasında akılda kalıcı ve özel bir harita bulmak oldukça zor. Yine de, haritalar kötü değil ve tasarımları sayesinde kanat oyuncularından maksimum verim alabiliyor. Yani, takımlarınızla birlikte eğlencenin tadını çıkarabilirsiniz. Fakat burada asıl vurgulamak istediğim nokta, haritaların her yerinde bulunan cover noktaları.

Oyun oynarken kendimi “daha arcade bir Gears of War” deneyimi yaşıyormuş gibi hissettim. Sürekli yuvarlanarak cover aradığım bu haritalarda arkasına geçilebilecek duvarlar, kutular ve eşikler mevcut. Fakat ilerleyen saatlerde, bunun bir PC oyunu değil, aslında konsol oyunu olduğunu hissetmeye başladım. Konsol oyuncuları, CS:GO ya da Valorant gibi oyunları oynamakta zorlandıkları için Hi-Rez, bu eksikliği gidermeye karar vermiş gibi görünüyor. Eğer durum böyleyse, Hi-Rez’i ticari zekasından ötürü tebrik etmek gerekir.

Beklemekten Ağaç Olduk

Oyunda karşılaştığım ve inceleme sürecimi uzatan en ciddi sorun, uzun bekleme süreleri oldu. Çapraz platform desteği olduğunu iddia eden Hi-Rez, Avrupa sunucularına pek fazla oyuncu çekememiş gibi görünüyor. Özellikle beta sürecinde 15 dakikaya kadar uzanan matchmaking süreleriyle karşılaştım. Oyunun çıkışından sonra bu süreler 3-5 dakikaya kadar düştü, ama bu bile oldukça can sıkıcıydı. Ancak, asıl sorun, toksik bir oyuncu topluluğuydu. Oynadığım maçların en az 8’inde, kaybedilen bir turun ardından bir veya iki kişinin oyundan ayrıldığını gözlemledim. Bu durum, maçların dengesini ciddi şekilde etkiliyor.

Tabii ki bu sorunlar bununla sınırlı değil. Özellikle matchmaking sisteminin doğru çalışmadığını gördüm. Uzun süredir oyunu oynayan yüksek seviyedeki oyuncularla eşleşme olasılığınız oldukça yüksek. Bu da, ilk oyundan itibaren kılıcınızı rafa kaldırıp Rogue Company’yi silmenize neden olabilir. Maç kopmaları ve ufak tefek bug’lar da karşılaşabileceğiniz diğer sorunlar arasında.

Silah Pazarı

Yine de Hi-Rez’in doğru notalara bastığı anlar da mevcut. Örneğin, tur başlarında kullanabileceğiniz pazar sistemi oldukça işlevsel. Bu noktada Hi-Rez’in daha önce hiç karşılaşmadığım bir sistem sunduğunu belirtmeliyim. Rogue Company’de, tur içerisinde aldığınız frag’lara ek olarak, turu kazanmanız durumunda cebinize ekstra para giriyor. Kaybeden taraf ise, üst üste kaybedilen birkaç turun ardından ekstra para alarak oyundan kopmaması sağlanıyor. Yani, tanıdık bir ekonomik sistem mevcut.

Bu sistemi ilginç kılan şey, yukarıda bahsettiğim pazar olayı. Market içerisinde pek çok seçenekle karşılaşıyorsunuz. Örneğin, ilk turlarda karakterinize ana silahlardan birini satın alabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra, tur başlarında patlayıcı veya benzeri ekipmanları da alabilirsiniz. Ancak oyun, sizlere başka seçenekler de sunuyor. Karakterinizi oyunun verdiği perk’ler ile güçlendirebiliyorsunuz. Bazı perk’ler, size ekstra can, koşma hızı gibi avantajlar sağlıyor. Bu da, her oyunda doğru kararlar almanızı gerektiren bir sistem ortaya çıkarıyor.

Aynı market üzerinden silahınızı geliştirme imkanı da var – bu seçenek oyuna doğrudan etki ediyor. İlk oyunlarımda aklımı kaybetmek üzereyken keşfettiğim bu geliştirme sistemi son derece önemli. Silahınız geliştikçe, sekmesi azalıyor, verdiği hasar ve tuttuğu mermi sayısı artıyor. Unutulmaması gereken bir diğer nokta ise, bu geliştirme ve perk seçeneklerinin karakterden karaktere değiştiğidir. Bu noktada Hi-Rez’e hak ettiği övgüyü vermek gerekli.

Son Söz

Rogue Company ile ilişkimi, Azer Bülbül’ün “Duygularım Darmadağın” parçası ile taçlandırmak istiyorum. İnceleme sürecimde bu kadar yorulduğum ve zamanımı çalan başka bir oyun olmamıştı. Bu nedenle, kendisi her zaman kalbimde bir yer edinecek. Oyun genel anlamda pek çok eksiklik barındırıyor. Ancak, topluluğun genişlemesi ve bu hataların bir kısmının giderilmesi durumunda, konsol oyuncularının kaçırmaması gereken bir oyun ortaya çıkabilir. Hi-Rez, ürününe tüm tutkusunu vermiş gibi görünüyor. Dolayısıyla, oyuna bir şans vermek faydalı olabilir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?