Romance of the Three Kingdoms 8 Remake: Strateji Oyunlarında Yeni Bir Dönem

Yeniden yapımlar konusunda başlangıçta bazı kuşkuların var olduğu görülüyordu (abartılı örneklerin hala hayal kırıklığı yarattığı düşünülüyor). Ancak son yıllarda, kaliteli birçok yeniden yapım örneğiyle karşılaştık ve artık bu konuda ciddi tereddütlerin azaldığını düşünüyorum. Her ne kadar hepsi aynı kalitede olmasa da, uyumla hazırlanmayanların hangileri olduğunu görmek mümkün. İyi bir yeniden yapım, eski oyuncuları nostaljik bir yolculuğa çıkararak keyiflendirebilirken, yeni oyuncuları da bu deneyimle buluşturabiliyor.

Romance of the Three Kingdoms 8 Remake de bu anlamda öne çıkan yeniden yapımlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Orijinal oyunun sağladığı unsurların üstüne yenilikler ekleyerek, oyunculara oldukça keyifli bir deneyim sunuyor. Çok fazla ayrıntıyı sormadan, sizleri bu dünya ile tanıştırmak istiyorum, zira paylaşacak pek çok detayımız var.

Üç Krallık Dönemi bizleri bekliyor… Çince tarihinin birçok önemli dönemini barındıran bu dönemde, en çok bilinenlerden biri de “Üç Krallık” adlı dönemdir. Bunun en büyük sebeplerinden biri ise 14. Yüzyılda, Luo Guanzhong tarafından kaleme alınan “Üç Krallığın Hikayesi” adlı tarihi romanın etkisidir. Koei Tecmo’nun uzun soluklu serisi Romance of the Kingdom, bu eseri temel alarak şekillenmiştir. 1985’te başlayan serinin günümüze kadar 14 ana oyun ve sayısız yan oyun yayımlanmıştır. 20 yılın üzerinde bir süre geçmesine rağmen, Romance of the Three Kingdoms VIII serinin en sevilen oyunlarından biri, hatta bazıları tarafından en çok beğenilen oyun olarak görülmektedir. Görünen o ki, Koei Tecmo bu harika oyunu yeniden hayata geçirip oyunseverlerle buluşturmaya karar vermiş.

Detaylara dalmadan önce belirtmek gerekirse; oyun görsel açıdan oldukça iyi güncellenmiş, sesler de olması gerektiği gibi. Müziklerse dinlendirici ve atmosferi harika bir şekilde yansıtıyor. Tek eksiklik olarak, Çin tarihiyle ilgili bir oyunda Çince seslendirme olmaması dikkatimi çekti. Teknik açıdan da herhangi bir sorunla karşılaşmadım. Sonuç olarak, RotTK8 Remake’in bu yönünden puan alması gerektiğini düşünüyorum.

Cao Cao, Runan’daki bilge Xu Shao’ya geleceğini sordu ve dedi ki:
“Ben nasıl bir adamım?”
Xiao Shao cevap vermedi.
Cao Cao, cevabı almak için tekrar devam etti. Sonunda Xu Shao şöyle yanıtladı: “Barış zamanı yetenekli bir tebaasın; kaosta kurnaz bir kahraman!”
Cao Cao bu cevap karşısında oldukça mutlu oldu.

Vardığımız yıl 198, Cao Cao ile Sarı Nehir’in kıyısında otururken…

RotTK 8’in en güçlü yönü, senaryo çeşitliliği ve karakter sayısı olarak öne çıkıyor. Oyunda 50’den fazla senaryo mevcut ve kurgusal senaryolar da bu sayıya ekleniyor. Bazı kurgusal senaryolar, belirli hedeflere ulaştığınızda (senaryoları tamamlamak, bazı özelliklerde eşik değerlere ulaşmak gibi) kilitlenmiş bonus içerikler arasında yer alıyor. Yanlış anlaşılmasın, bu içerikler çok sınırlı sayıda. Ama bu hedeflere ulaşmak oldukça zor değil, bu yüzden eksiklik gibi değil; oyundaki ilerlemenizle kendini zenginleştiren bir durum olarak değerlendirebiliriz.

Bu yapım, senaryolara bağlı kalmadan da oynama imkanı sunarak oyuncuya özgürlük tanıyor. Belirli bir karakter seçebilir ve istediğiniz gibi devam edebilirsiniz. Bu durum, oyunda geçirdiğiniz süreyi fazlasıyla artırıyor.

Diğer önemli bir özellik, elbette ki çok yüksek karakter sayısı. Orijinal oyunda yaklaşık 600 karakter bulunuyordu ancak yeniden yapıma, bu rakam 1.000’in üzerine çıkmış durumda. Sadece bu karakterlerin özelliklerini, yeteneklerini ve biyografilerini incelemek için bile saatler harcanabileceğini düşünün. Bu nedenle RotTK 8 Remake, yalnızca bu özelliğiyle bile oyun dünyasında özel bir yere sahip. Ayrıca, kendi karakterlerinizi oluşturma imkânı da sunulmuş; böylece tamamen kendinize uygun bir hikaye yazabilir ve Çin tarihini kendi karakterinizle yeniden şekillendirebilirsiniz. Tarihi figürleri farklı yorumlamayı arzuluyorsanız, onları da istediğiniz gibi güncelleyebilirsiniz. Kısaca, yönetilecek karakterler konusunda olağanüstü bir esneklik sağlanmış.

RotTK 8 Remake, yalnızca yüksek karakter sayısıyla değil, bu karakterlerin işleniş biçimi ve sunduğu farklı deneyimlerle de övgüyü hak ediyor. Seçtiğiniz karakter, döneminin önde gelen figürlerinden biri olsun veya daha az bilinen bir karakter, her biriyle yaşayacağınız tecrübe farklı kılınmaya çalışılmış.

Eğer bunca kişi ve senaryo arasından ne seçeceğinizi merak ediyorsanız, oyuna başlarken 3 ana seçenekle karşılaşacaksınız. Serinin içinde yeniyseniz “Recommended” kısmından önceden belirlenmiş karakter-senaryo gruplarından birini seçerek oyuna başlayabilirsiniz. “Characters” ekranına girdiğinizde, daha önce bahsettiğim 1.000 karakterden birini seçip ardından tarihsel dönemi belirliyorsunuz. “Scenario” kısmında ise önce tarih dönemini seçip sonrasında o dönemdeki karakterlerden hangisini yöneteceğinize karar veriyorsunuz. Bu seçimlerin ardından artık hünerlerinizi göstereceğiniz oyuna geçiş yapıyorsunuz.

Strateji severler buraya!

RotTK 8, en basit tanımıyla bir strateji oyunu. Ancak detaylara inildiğinde “sıra tabanlı”, “rol yapma özellikleri barındıran”, “büyük strateji” gibi tanımlamalarla da nitelendirilebilir. Bu anlamda, serinin eski oyunlarının mirasını taşıdığı söylenebilir. Yeni başlayanlar için alışması kolay, ustalaşması zaman alabilir. Fakat, son oyunlardan eklenebilecek ve böylelikle oynanışı zenginleştirebilecek bazı unsurların atlanmış olması da dikkat çekici. Bu unsurların eklenmiş olması halinde, muhtemelen daha farklı bir bakış açısıyla konuşmamız gereken bir oyun olurdu.

Oyun yapısını temelde üç ana bölümde değerlendirmek mümkün: Konsey toplantıları (Parliament), yönettiğiniz karakterin bulunduğu merkezde yaptıklarınız (City) ve elbette savaş meydanında yer aldığınız bölümler (Battles). Konsey, mevsim geçişleriyle birlikte, her üç ayda bir toplanıyor. Konsey toplantılarının sona erdiği 3 aylık dönemde şehir yönetimi kısmına geçiyorsunuz. Savaşlar ise ya konseyde alınan saldırı kararıyla ya da düşmanların sizi saldırmasıyla gerçekleşiyor.

Bu aşamada, farklı statülerdeki karakterler için çeşitli değişiklikler de mevcut. Örneğin, “Başıboş Ordu” (Vagrant Army) yönetmeye karar verirseniz, kontrolünüz altında bir şehir bulunmuyor. Eğer bir şehri fethediyorsanız veya bir bölgeyi kontrol altına alıyorsanız, o zaman karakteriniz bir yönetici haline geliyor ve başıboş ordunuz düzenli bir orduluğa dönüşüyor. Eğer serbest bir karakter (Free Officer) olarak başlıyorsanız, harita üzerinde istediğiniz gibi hareket edip şehirlerde görevler alarak ilerleyebiliyorsunuz.

Konsey toplantısının başında, yönettiğiniz karakter, konsey üyelerinden öneri olup olmadığını soruyor ve o döneme ilişkin önerilere kulak veriyor. Karar vermek tamamen size kalmış. Konsey üyelerinizin yetkinlikleri de, bu önerilerin geçerliliğini belirleyebiliyor. Toplantının başlangıcında, geride bıraktığınız dönemde hangi görevlerin ne ölçüde başarılı olduğunu gözden geçirebiliyor, işlerini layıkıyla yerine getiren görevlilerden birini ödüllendirebiliyorsunuz. Bu durum, o karakterle aranızdaki bağı da kuvvetlendiriyor.

Ayrıca konseyde bir sonraki dönemde hangi alanların kimler tarafından yönetileceğine yönelik kararlar alıyorsunuz. Ekibinizdeki bazı karakterler de belirli görevler talep ediyor. Bu kısmı onaylayarak geçebilirsiniz. Ancak daha fazla çaba isteyenler de görev dağılımını kendileri belirleyebilir. Bu görevler; tarımsal üretimi, ticareti, bilimsel gelişmeyi, tamir-tadilat işlerini ve kamu düzenini etkiliyor. Verdiğiniz görevler, sizin altınlarınızı eksiltebilir ama karşılığında size daha fazla kazanç sağlayacağını söyleyebilirim.

Görev planını hazırladıktan sonra, stratejilerinizi devreye sokabileceğiniz kısma geçmeye hazır olun. Yapabilecekleriniz 6 ana kategoride sıralanıyor: Personel, Askeri, Komplo, Diplomasi, Politika ve Casusluk.

• Personel kısmında; yeni karakterler istihdam edebilir, mevcut kişilerin görevlerini değiştirebilir veya onları ödül-ceza ile yanıtlayabilirsiniz.
• Komplo kısmında; rakip karakterler hakkında asılsız iddialar çıkarabilir, şehirdeki düzeni bozabilir veya düşman birlikleri arasına casus yerleştirebilirsiniz.
• Diplomasi alanında; hediyeler verebilir, ittifaklar kurabilir veya bozabilirsiniz.
• Politika kısmında; şehir politikası belirleyebilir ve belirli bir bölgenin fethedilmesine karar verebilirsiniz.
• Casusluk göreviyle; düşman şehirlerinin sırlarını öğrenme fırsatınızı değerlendirebilirsiniz.
• Askeri emirler kısmında; bütün ordu düzenlerinizi düşmana yönlendirme kararınızı verebilirsiniz.

Strateji puanlarınıza bağlı olarak hamlelerinizi yaptıktan sonra, konseyi sonlandırıyorsunuz ve şehir yönetimi kısmına geçiyorsunuz. Şehirde, tarımsal üretim, ticaret ve askeri hamleler gibi pek çok aktivite yapabilirsiniz. Bazı talepler ile ilgilenmeniz de gerekebilir; bu şekilde nam kazanıp tecrübe elde edebiliyor ve yeni hikâyelerin kapısını aralayabilirsiniz.

Şehir ekranındaki özellikle dikkat çeken bir bölüm, yeniden yapımın diğer bir önemli güncellemelerinden biri olan “Hikayeler” bölümüdür. Burada çok sayıda görev karşınıza çıkıyor. Görevleri yerine getirdiğinizde veya belirli olayları tetiklediğinizde, ilerlemenizi gözlemleyebileceğiniz bir alan. Burası, oyunu keyifli kılan unsurlardan biridir kaçırmamanızı öneririm.

Şehirde en çok uhdesinde tutacağınız merkez, hanenizdir (House). Burada diğer karakterlerle bir araya gelerek sohbet etme, hediyeler verme ve böylece ilişkilerinizi güçlendirme şansınız var. Aynı zamanda ziyafetler (banquets) düzenleyerek birden fazla karakterle temas kurabilirsiniz. Ayrıca, karakterinizin eğitim alması için talim (teaching) fırsatı da tanıyabilirsiniz. Turu bitirmenin yanı sıra, şehirden ayrılmak istediğinizde de kale kapısından çıkış yaparak yeni şehirlere geçiş yapma imkânı bulursunuz.

Yönetim görevlerinde ve savaş alanında kurduğunuz bağların önemi büyük. Ekranda “Link Forged” (Bağ kuruldu) ifadesini gördüğünüzde, bu mesajın getirdiği mutluluktan keyif alacağınızı düşünüyorum.

Diğer bir ilginç özellik olan “Kader” (Destiny), karakterler arasındaki bağları oyun içerisinde dramatik bir boyuta taşımaktadır. Olumlu olan bağlar “Sinerjik” (Synergetic), düşmanca olanlar ise “Antagonistik” (Antagonistic) olarak adlandırılmaktadır. Sinerjik bağı en üst seviyeye çıkardığınız karakterlerle “Kardeşlik Bağı” (Sworn Sibling) kurabilirken, antagonistik olanlar “Kan Davalılarını” (Sworn Enemy) karşınızda bulabilirsiniz. Bu durum, oyundaki diğer unsurları da etkileyerek, zengin bir oynanış sunuyor.

Karakter özellikleri (Traits) hakkında da az bir bilgi verelim. Her karakter için geçerli olmamakla birlikte, önemli tarihlerde geçmişe damga vurmuş kişiler, belirli özelliklerle donatılmıştır. Örneğin, Cao Cao’nun “Büyük Kahraman (Great Hero)” özelliği, +1 strateji puanı kazandırılırken, Liu Bei’nin “Büyük Erdem (Great Virtue)” özelliği, her toplantıyı başarılı bir şekilde sonuçlandırmayı sağlar. Bu gibi özellikler, oyunda deneyimlerinizi önemli ölçüde etkileyebilir.

“Zafer önceden görülebilir, ama yaratılamaz” – Sun Zi

Oynanışın 3. ve son bölümü, savaşlara gelince; savaşları otomatik bir yapıda sonuçlandırmak ya da bizzat yönetmek mümkün. Olayın tadı burada çıkıyor. Sayısız karar alabilir ve bu sayede savaşın gidişatını değiştirebilirsiniz.

Guan Yu, Zhuge Liang’ın bu kadar övüldüğünü duyduğunda, “Guan Zhong ve Yue Yi, İlkbahar ve Sonbahar ve Savaşan Devletler Dönemi’nde adı geçen en ünlü iki liderdir. İnsanlığın geri kalanını fazlasıyla aştılar. Zhuge Liang’ın bu ikisiyle kıyaslanabileceğini söylemek biraz fazla değil mi?” dedi. Su Aynası, “Bence bu ikisiyle değil, diğer ikisiyle kıyaslanmalı” dedi. “O isimler kimler?” diye sordu Guan Yu. “Biri, Lu Wang. Zhou Hanedanlığı’nın temellerini o kadar sağlam attı ki sekiz yüz yıl sürdü. Diğeri ise Han’ı dört yüzyıl boyunca görkemli bir hanedan kılan Zhang Liang.” Bu itiraf sonrası oluşan şaşkınlık ile Su Aynası merdivenlerden aşağıya indi.

Savaş alanında sayısal bir üstünlük sağlamak önemlidir fakat bu her zaman çok sayıda askerin, çatışmayı kazanacağı anlamına gelmez. Stratejik hamleler ile sayıca az olduğunuzda bile zafere ulaşmanız mümkündür. Tersi durumda, yalnızca sayısal avantajınıza güvenip dikkat etmezseniz, beyaz bayrak sallamak zorunda kalabilirsiniz. Nereye saldıracağınızı tespit etmek için öncesinden casuslar göndererek bilgi almak, önemlidir. Aynı zamanda o bölgedeki ve komşu konumlanmalardaki düşmanları değerlendirmek de kilit bir unsurdur.

Coğrafya da savaşın gidişatı üzerinde etkili olabilmektedir. Su yollarının bulunduğu yerlerde savaşırken, gemi bulundurmak, düşman kalelerine çıkarırken gözetleme kuleleri veya surları devreye sokmak ve mevcut her saldırı stratejisinde yer vermek, savaşın seyrini etkileyecektir. Birliklerinizi de etkin kullanabilmek gerekiyor. Piyadeler, yüksek ve engebeli arazilerde avantaj sağlıyor, okçular bu durumda menzil avantajından yararlanıyor. Dolayısıyla dengeli bir ordu oluşturmak her zaman yararınıza olacaktır.

Ayrıca ordu kurulumunun da göz ardı edilmemesi gereken ayrı bir taktik alanı olduğunu hatırlatmalıyım. Kumandanınızın ve kurmay subayınızın zeka puanları, kullanılabilecek azami stratejileri ve stratejilerin sürekli sürelerini etkiliyor. Birliklere bağlı olan karakterlerin yetenekleri, takviye birliklerin etkisi, maksimum strateji kullanımını sağlayacak kadar iyi ayarlanmalıdır.

Harekete geçmeden önce, “Savaş Konseyi” toplanarak birimlerinizi konumlandırmak, dünyanın stratejik hamlelerine karar vermek açısından değerlendiriyoruz. Savaşın hemen öncesinde -tuzağı nerelere kuracağınız veya stratejilerinizi belirlemeniz de önemli- bu aşamada birim liderlerinizin önerilerini dikkate alarak yaptığınız planlama, başarıyı artırmak konusunda önemli bir etkiye sahip olacaktır.

Rakip birliklerin tamamını alt etmek veya bulunduğunuz kaleyi korumak, saldıran veya savunan taraf olmanıza bağlı. Birimler çatışmaya başladığında yalnızca birlik gücü değil; konum ve moral durumu da etkili olacaktır. Rakip birliklerle yapmış olduğunuz manevralarla, düşmanı püskürtmek veya belirgin kayıpla karşılaşmamak için planlama yapmak önemlidir. Birliklerin taktik hareketleriyle savaşın seyrini değiştirebilir veya beklemediğiniz bir durum içerisine girebilirsiniz. Bu hesaplamaların arka planda işlediğini ve detaylardan keyif almanızı sağlamayı öneririm.

Bir de düellolar önemli bir yere sahiptir. Savaş alanında beklenmedik bir anda, önemli savaşçılarınızdan birine düello teklifi gelebilir. İsterseniz otomatik olarak sonuçlanmasını seçebilirsiniz ancak düelloları da yönetmek zevklidir. Bazı karşılaşmaları hem otomatik hem de manuel olarak yönetmeyi deneyimledim ve kendi kontrolünüzdeki savaşı sağlamanın büyük bir keyif olduğunu düşüyorum. Zira, o çarpıcı çatışmaların sahnelerini görmek de ayrıca eğlencelidir.

Düellolar, temelde bir kart oyunu gibi işliyor. Karakterinizin güç puanı sıfırlanmadan önce rakibin puanını bitirmelisiniz. Her turda belirli sayıda kart oynayıp rakibin kartından yüksek bir değer tutturmaya çalışmanız gerekiyor. Kazanılan düellolar, sadece moral üzerinde etki bırakmakla kalmaz aynı zamanda düşmanın önemli bir savaşçısını bertaraf edebilir.

Oynanan savaşı kazandıktan sonra, belirli sayıda düşman karakteri birliklerinize esir düşmüş olacaktır. Bu noktada, onlarla ilgili bir karar vermek durumundasınız. Ya serbest bırakırsınız, ya yargılarsınız ya da kendi tarafınıza katılmalarını teklif edersiniz. Eğer onlar da teklifinize olumsuz yanıt verirse, tekrar bir karar vermelisiniz: serbest bırakmak ya da yargılamak. Zaferin ardından savaşta en çok katkı sağlayan karakteri de ödüllendirmek önemlidir.

Tüm bunların yanında daha paylaşılacak pek çok detay var. Ancak şu an için burada bırakmayı tercih ediyorum. Bu uzun yazının temel amacı, RotTK 8 Remake’in içerdiği derin strateji unsurlarını ve yaşatacağı keyifli deneyimlere dikkat çekmektir. Koei Tecmo, seriyi ileri taşımayı başarmış durumda ve bu başarılı yeniden yapımda oyunseverleri bekliyor. Bir sonraki oyunun güncellenmesini merakla beklerken, RotTK 8 Remake’te birçok saat geçireceğime de eminim. Eğer siz de strateji oyunlarını seviyorsanız, RotTK 8 Remake’i listenize eklemenizi tavsiye ederim.