Sagat: Street Fighter Dünyasının Muay Thai İmparatoru ve Kayıp Gözün Hikayesi

Bu yazı ortaya çıktığında, hayatın anlamını sorgulayan bir kedi gibi izleyiciyi düşündürecek! “Tiger Uppercut!” demek, Sagat’ın ülkesinin dövüş arenasındaki serüvenine giriş yapmamız için yeterli. Kendisi, Street Fighter serisinin en ikonik karakterlerinden biridir. 30’dan fazla oyunla adeta bir dövüş sanatları kalp krizi geçirenlerin gözdesi haline gelmiştir. Muay Thai’nin imparatoru olan Sagat, ilk oyundaki bölüm sonu canavarı unvanına sahiptir ve bir dönemin efsane dövüşçülerinden biridir. Hatırlarsınız ki, ana karakterimiz Ryu, dünya çapında düzenlenen büyük bir turnuvaya katılmış ve oldukça ilginç bir şekilde Sagat’a yenilmiştir. İşte o zaman göğsündeki o ünlü yara izi ortaya çıkıyor. Hani bazıları yaralarının kahramanlık hikayeleri olduğunu söyler ya, işte Sagat’ınki bunun tam tersine dönüyor. Sadece bir mağlubiyetin derin izleri değil, aynı zamanda kin ve nefret dolu bir geçmişin de yansıması! Ne yazık ki bu şanssız aralar… Hemen arkasında, Ryu’nun yarattığı bu nefret, Sagat’ın hayatına yön veriyor.

Şimdi Asya’nın mistik dünyasına dalalım; Sagat ve Adon. Sagat, sadece bir dövüşçü değil, aynı zamanda bir eğitmen! Bahsettiğimiz Adon, onun da öğrencisi. Fakat Adon’un hırsı, hikayeye biraz çıtırlık katıyor. Usta bir dövüşçü olmanın ötesine geçmeye çalışan Adon, öğretmeninin yerini almak istiyor. “Sana çok saygı duydum ama artık dişleri olmayan bir kaplansın!” şeklindeki incitici cümlesiyle, kendine has bir üslup geliştirmiş. Eğer kirli çamaşırlarınızı yıkayacaksanız, lütfen bunu Adon gibi yapın; sonuçta o bir dövüşçü, biz ise sadece izleyici olarak kalalım!

Sagat’ın gözündeki yaraların hikayesine gelelim. İşte burada roller iyice karışıyor. Geçmişte, Dan Hibiki’nin babası Go, Sagat ile karşılaşmış ve olay biraz hüsranla sonuçlanmış. Sagat’ın gözünü kaybetmesi ve Dan’ın babasının onun tarafından öldürülmesi tam bir melodram havasında geçiyor. Bu sırada, Sagat bir nebze içsel bir savaş yaşıyor.. “O çocuğa göz açtırmam!” amacında olan Sagat, çocuğun gözlerindeki intikam ateşini daha ilk karşılaşmada görebiliyor. “Eğer bir intikam yolculuğuna çıkarsan, burada seni bekliyor olacağım!” diyerek, adeta bir dövüş sanatları kehaneti yapıyor. Çocuk ise yıllar sonrasında geri geldiğinde, Sagat’ın karşısına geçtiği an, tüm meraklı katılımcılara aniden bir dövüş şöleni yaşatacak gibi!

Street Fighter filmi, 1994’te vizyona girdiğinde, tüm oyun tutkunlarını resmen şok etti. Kısa zamanda kötü olarak anılmayı başaran bu film, Sagat karakterine hiç de adil bir boyut kazandırmamıştı; çünkü Sagat tam anlamıyla bir silah kaçakçısı rolüne bürünmüştü. Oysa oyunlardaki Muay Thai imparatoru kimliğinden eser yoktu! Üstelik ne yazık ki, göz bandı bu filmde tam ters yöne takılmıştı. Yani, eğer filmde yer aldığınızda her seferinde karakterlerden biri için hep aynı sahneyi tekrarlıyorsanız, Sagat’a karşı biraz nazik olmalısınız; bir yerde bir şeyler yanlış gidiyor.

Son tahlilde, Sagat’ın 2.24 santimetre uzunluğundaki boyu ve 130 kilogramlık ağırlığıyla, serinin en büyük dövüşçülerinden biri olduğunu söyleyebiliriz. Oyun içindeki ritmi ve dövüş tarzıyla, gerçekten de oyuncular için keyif verici bir karakter. O yüzden, bu yazıyı burada sonlandırmadan önce, sizlere bir soru sormak isteriz: En sevdiğiniz Street Fighter karakteri kim? Kim bilir, belki de onu da yazmalıyız! Aşağıdan video detaylarına göz atmayı unutmayın!

Kaynaklar;
//en.m.wikipedia.org/wiki/Sagat_(Street_Fighter)
//tr.m.wikipedia.org/wiki/Dan_Hibiki
//streetfighter.fandom.com/wiki/Adon