Dün akşam, Cyberpunk 2077’nin bir kez daha ertelendiğini öğrenince, kendimi bir anda bir bilim kurgu filminde gibi hissettim. Ne de olsa, sürekli ertelemeler ve hayal kırıklıkları, oyun dünyasının yeni gerilim türü haline geldi. “Üzerime gelme, hayatımda yeterince sorun var!” diyen bir karakter gibi, biz de bu gelişmeye tepkimizi ortaya koymakta serbestiz. Ama bu sefer işin rengi biraz değişti; bazı hayranlar, bu erteleme ile birlikte geliştiricilere ölüm tehditleri gönderme cesaretini bulmuşlar. Evet, yanlış duymadınız, sanal bir karakterin ertelenmesi için birilerine ölüm tehditleri! İşte burası beni deli ediyor.

Bu konuda CD Projekt Red’in geliştiricilerinden Andrzej Zawadzki’nin Twitter’daki paylaşımı dikkat çekici. Kendisi, bu tür davranışların kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Biz de sizler gibi insanlarız” diyor. Yani, oyun yapımcıları da sabahları kahvaltıda ne yiyeceklerini düşünerek uyanıyorlar, birer robot değil! Hadi, biraz düşünelim; oyunların arkasında yıllarca süren emek var. Evet, belki de bir erteleme yüzünden hayal kırıklığına uğradık ama bu, birilerini tehdit etme hakkını kimseye vermez.

• Geliştirici ekipler de insandır! Onlar da evlerinde aileleriyle vakit geçiriyor, dostlarıyla eğleniyor, belki de en sevdikleri diziyi izliyorlar. Yani, bir oyunun çıkışıyla hayatlarının dönüp dönmeyeceğini düşünmüyorlar.
• Oyunlar ertelemelerle dolu bir hayat! Unutmayın ki, çoğu oyun, çeyrek yüzyıl süren bir yapım sürecine sahip. Bir gün, bir oyun çıkacak ve tüm bu ertelemeleri unutacağız, belki de o zaman “İyi ki bu erteleme olmuş!” diyeceğiz.
• İletişim kurmak önemli! Eleştirilerimizi yapıcı bir şekilde dile getirmek, oyun dünyasında daha sağlıklı bir ortam yaratır. Sonuçta hepimiz aynı gemideyiz; birisi bu gemiyi batırmaya çalışırsa, biz de onunla birlikte batarız!

Geçmişte, benzer durumlar yaşandığında, belki de bu tür tehditleri münferit olaylar olarak görüp geçiştirebiliyorduk. Ama şu an, bu tür olaylar neredeyse bir normalleşme sürecine girmiş durumda. Bunu görmek, oyun severler olarak içimizi burkuyor. Hemen hemen her gün, bir oyun geliştiricisine yönelik bir tehdit haberi görmek, gerçekten rahatsız edici. Sonuç olarak, bizlerin de bu konuda sesimizi yükseltmemiz ve bu davranışları kınamamız gerekiyor.

Sizlerin de düşüncelerinizi merak ediyorum. Bu durumları münferit olaylar olarak mı görüyorsunuz yoksa oyun dünyasında giderek artan bir sorun mu? Belki de bir araya gelmeli ve bu konuda bir manifesto hazırlamalıyız: “Sanal dünyada ölmez, oynarız!”