Son zamanlarda çizgi roman ve oyun dünyası arasında meydana gelen hızlı geçişler, hem eğlence sektörü ile ilgili haberleri renklendirdi hem de bizi bolca gülümsemeye zorladı. Geçmişte, çizerler ve oyun geliştiricileri birbirlerine özel bir merakla bakarken, şimdi onların nice karakterlerinin yan yana gelmek için sıraya girdiğine tanıklık ediyoruz. Özellikle Sony’nin PlayStation oyunları ile başlatılan bu yeni dönem, hem eski sıraları hem de yeni kahramanları bir araya getirerek adeta bir eğlence üniversitesi haline dönüştü. Sega’nın öncülüğünde ilerleyen bu adapte olma süreçleri, öyle görünüyor ki, sadece oyun meraklılarını değil, aynı zamanda anime ve çizgi roman tutkunlarını da peşinden sürükleyecek.
Böyle bir serüvene atılmak sadece yetenek ve hayal gücü ile sınırlı değil. Sega’nın Sonic The Hedgehog 2’sinin 400 milyon dolar barajını aşması, bu işin doğasında yatan potansiyelin ne denli büyük olduğunu gözler önüne seriyor. Bu, “hızlı ve öfkeli” bir gökyüzündeki parlak bir yıldız gibi parlayarak, diğer stüdyoların da bu doğrultuda hareket etmeye teşvik edecek. Utanmaz bir neşeyle kanıtlandığı üzere, Sonic’in sadece bir oyun karakteri değil, aynı zamanda kutuplaşmış bir kültürel fenomen olduğunu unutmamak lazım. Eğer Sonic bu kadar popüler hale geldi ise, Atlus markaları da kendilerini ekranlarda nasıl gösterilebilir bir hale getirecek, hep birlikte göreceğiz.
- Persona 5 Royal’in PC ve Xbox Versiyonuna 45 DLC De Dahil Olacak
Atlus yayınlandığında, bir oyun veya format yaratmak için tüm detayları ince eleyip sık dokuyorlar ki bu da bir çeşit sanat. Toru Nakahara ihanet edemez, “Persona markası gibi hikayeler bizim hayranlarla aramızda bir tını oluşturuyor. Bu hikayeleri herkesin oynadığı veya gördüğü biçimlerin dışına çıkararak büyütmek için heyecan duyuyoruz,” diyor. Evet, bu konuda şaka yok! Sega ve Atlus’un yeni dönemi ile birlikte, bu iki devin birlikte yaratacakları yapımlar gerçekten merak uyandırıyor. Zaten bilgi sızıntılarına alıştık ama bu seferki heyecan apayrı!
Sega’nın metodları konusunda en azından daha fazla bilgi edinmek için beklememiz gerekecek. Bekleyiş sıkıcı ve acılı olabilir ama ne de olsa sabır, her zaman ödüllerin anahtarı olmuştur. Ancak koltuklarımıza yayılmaya başladığımızda, göreceğimiz yapımların neler olacağını hayal etmek bile keyif verici. Çizgi romanlardan, oyunlara; oyunlardan dizi ve filmlere geçiş, yaşadığımız çağın dinamiklerinde yer alan bir girdap gibi. Akıllara “Ah, bir gün Sonic giyinip Persona’nın ana karakterleri ile bir karaoke gecesi ayarlaması olmaz mı?” sorusunu düşürüyor.
Unutulmamalı ki; eğlence, yalnızca izlemekle, oynamakla veya okumakla sınırlı değildir. Eğlencenin birçok yüzü var ve bizler bu sırada o yüzlerin neşesini ve yaratıcılığını keşfedeceğiz. Umarız ki, Sega ve Atlus bir araya geldiğinde, sadece patronların değil, tüm oyuncuların ve anime tutkunlarının hayalini gerçeğe dökecek yapımlara imza atarlar. Önümüzdeki günlerde, çizgi roman karakterlerinin nasıl oyun dünyasında dans edeceğini ve bu serüvenin nasıl şekilleneceğini görmek için can atan hayranlar olarak kollarımızı sıvadık. Her an her şey olabilir, dikkat edin!
