Senua’nın Yeni Macerası: Hellblade II’ye Dikkat Çeken Unsurlar

Oyun dünyası, bazen sizi kötü bir sokak arasında kaybolmuş gibi hissettirirken bazen de ruhsal derinliklere dalmanızı sağlayabiliyor. Hellblade: Senua’s Saga da tam olarak bu tür bir deneyim sunuyor. Her oyuncunun bu tür ruhsal yolculuklardan farklı şekillerde etkilendiğini biliyoruz. Hani derler ya, “Bir oyunun kişiye kattığı deneyim, oyuncunun ruh haline bağlıdır.” İşte bu oyunda tam olarak o durumu deneyimliyorsunuz. Ancak, ilk oyunu hiç oynamamış biriyseniz, bunun bir kayıp olduğunu bilin; çünkü Senua’nın hikayesi, ruh haline bir bakış açısı sunarak kalbinizde bir yer ediniyor. Şimdi, bu hislerle dolup taşan yolculuğa neden yeniden katılmanız gerektiğini herkesin anlamasını sağlayalım.

Öncelikle, Senua’s Saga: Hellblade II kesinlikle oynamaya değer bir oyun. İlk oyundaki güçlü yönlerin üzerine daha fazlasını eklemeye söz verdiler. Yani öyle “Kardeşim bu oyunu iki sene önce oynadım!” diye kapris yapma lüksünüz yok. Unutmayın ki, yenilikler de geliştirilmiş çatışma mekanikleriyle geliyor. İlk oyunda çatışma kısımları biraz boynu bükük kaldı, fakat bu sefer senarist ve geliştirici ekip, “Bu defa daha fazla kan akıtacağız!” demeye pek niyetli görünüyor. Düşünsenize, ilk oyunu yapan ekibin sadece 20 kişi olmasıydı, şimdi ise çok daha geniş bir kadro var. Bu, tıpkı bir pizzeria’daki pizzacıların sayısını artırmak gibi, sonuçta daha fazla çeşitlilik ve lezzet demektir!

• Görsellik: İlk oyunu ıskalamış olsanız bile, görseller yine hayranlık uyandıracak. Unreal Engine 5’in sunduğu görsel imkanları en iyi şekilde kullanacaklar. Grafikler o kadar gerçekçi olacak ki, öyle her an tüketecek bir pizza düşüncesi aklınıza gelmeden edemeyeceksiniz. Yanlışlıkla bilgisayarınıza pizza siparişi verirseniz, hatamız değil!
• Ses Tasarımı: İlk oyundaki ses deneyimi muhteşemdi, sanki etrafınızda gerçekten pek çok şey oluyor gibiydi. Sadece ekranı izlemek yetmez, kulaklarınızın da bu hikaye dinamiklerine katılması gerekiyor. Bu sefer çevresel seslerin, Senua’nın yolculuğunu daha da etkileyici hale getireceği kesin. Böyle sesler eşliğinde korku filmi izlemek bile zorlaşabilir!

Tabii ki, tüm bunların yanında, hikaye kısmı hala biraz gizemli. Senua’nın hikayesi yine onun kişisel yolculuğuna odaklanacak, ama bu sefer kimlerle yola çıkacağız, nelerle karşılaşacağız hiç belli değil. Kelt ve İskandinav kültürüne meraklı olanlar için ise bu, tam bir av olacak. Her köşede sizi yakalayan detaylar ve kültürel ögeler mevcut. Genel olarak, eğlenceli ve etkileyici bir deneyim yaşamamıza bir hayli yardımcı olacak unsurlar var.

Ne yazık ki, Senua’nın saga macerası 2019 yılında duyurulmuştu ancak pandeminin etkisiyle ertelenmek zorunda kaldı. Bu sefer durumun farklı olacağını düşünüyorum. Hangi oyun piyasaya sürülürse sürülsün, erteleneceği garanti. Ancak bunun minik bir “Jamkontrakt” olmadığını düşünüyorum. Phil Spencer bunu daha önce de belirtti; o güzel günler uzakta değil, göründüğü kadar kısa bir yolculuk olduğuna inanıyorum.

Kısacası, Senua’nın yeni maceralarını dört gözle bekliyoruz. Umarım çok uzakta değildir, çünkü Senua ile yola çıkmayı başka bir gezegende de hayal etsem, sonunda gerçek olmasını bekleyeceğim! O zamana kadar ruh çağırmayı ve kahkahalarla dolu maceraları planlamamda fayda var. Senua ile yeniden buluşmak için hasret sona erse de, en azından geriye şarkılar ve hikayeler kalacak!