Son birkaç aydır beni etkileyen oyun deneyimlerim arasında yer alan Shadow Gambit: The Cursed Crew, okuduğunuz üçüncü yazım olacak. İlk olarak, oyunun özel basın gösteriminde karşılaştıklarımı paylaştım, ardından da özel demo sürümünün detayları ve ilk izlenimlerimi aktardım. Eğer Shadow Gambit ile ilgili yazdıklarım sıkıcı geliyorsa veya yazının sonuna gelmeyi dahi düşünmüyorsanız, size hemen söyleyeyim: Shadow Gambit: The Cursed Crew, benden 8,5 puan aldı. Oyun, Mimimi’nin geldiği noktayı en iyi şekilde temsil ediyor. Shadow Tactics ve Desperados 3 ile oluşturdukları temel üzerinde farklı bir deneyim sunan oyun, daha önceki oyunlara benzerlikler taşısa da kendine has yeniliklere sahip.

Bu oyun karşısında tamamen memnunum; ama bir yandan Mimimi’ye karşı içimde bir kırgınlık var, çünkü stüdyonun kapandığını duyurarak beni hayal kırıklığına uğrattılar. Bu kadar başarılı bir yapımın ardından böyle bir karar almak, oldukça üzücü. Mağarada yaşamıyorsanız, bu stüdyonun neden kapandığını anlamak zor olmalı. Hayal kırıklığım, bu oyuna 3 vermemek için kendimi zor tutmama sebep oldu. Öğünmek gerekirse, bu oyun kesinlikle 8,5 puanı hakediyor.

Mimimi’nin önceki oyunları genellikle gerçekçi ve tarihsel bağlara sahip hikayelerinde yoğunlaşırken, Shadow Gambit: The Cursed Crew, tamamen alternatif bir dünya sunuyor. Korsanların altın çağına gitmekteyiz ama burada lanetli korsanlar, onlara karşı savaşan engizisyon ve konuşan gemilerle dolu bir evrende yer alıyoruz. Oyunun ana karakteri Afia Manicat, Red Marley gemisinin mürettebatına katılarak kaptanın efsanevi hazine peşine düşüyor. Görevlerimizi tamamlamak için Kara İnci’ler buluyor ve bu incilerle mürettebatımızı canlandırıyoruz. Her bir karakterin kendine özgü yetenekleri ve özellikleri bulunuyor, bu da oyunu daha da heyecanlı hale getiriyor.

Oyun tamamen doğaüstü güçler üzerine kurgulanmış olsa da, klasik oynanış mekanikleri korunmuş. Görevler, adalar üzerinde geçiyor ve oyunculara hem düşmanları alt etme hem de dikkatlerini dağıtmama konusunda beceriler gerektiriyor. Her ne kadar bazı görevler zorlayıcı olsa da, Mimimi’nin detaylı tasarımı sayesinde farklı karakter kombinasyonlarıyla bile görevleri tamamlama imkanı tanınıyor. Bu bağlamda, görevi tamamlamak için oluşturduğunuz kurallara bağlı olarak zorluk derecesinin değişebileceğini söylemek de mümkün.

Düşman çeşitliliği de dikkat çekiyor; yeni düşman türleriyle tanışacağız. Oyunda Acolyte, Iudex, Commissarius gibi farklı seviyelerde düşmanlar, oyuncuları zor durumda bırakabiliyor. Özellikle Kindred ve Prognosticar, karşılaşmanın zorluğunu daha da artırarak oyuncuları stratejik düşünmeye sevk ediyor. Harita yerleşimleri oldukça başarılı tasarlanmış, bu sayede hem stratejik düşünme hem de tepkileri hızlıca uygulama becerisi sınanıyor.

Her oynayışta farklı bir deneyim yaşatabilen oyun, karakterlerimizin arasında seçim yaparak hangi tayfayı dinlendireceğimize ya da hangi yeteneği güçlendireceğimize karar verme imkanı sunuyor. Tüm karakterler açıldığında elde ettiğiniz kombinasyonlar, müthiş bir çeşitlilik sağlıyor. Bu da yeniden oynanabilirliği artırıyor. Her bireysel görev arasında yalnızca bir karakterin kişisel görevinde ilerleyebildiğimiz için, her biriyle ilgili ayrı ayrı düşünmek gerekiyor.

Görsel olarak beni fazlasıyla tatmin eden oyun, karakter özellikleriyle detaylandırılmış. Karakterlerin her biri, kendine has bir tasarıma sahipken, adaların atmosferi de oldukça etkileyici. Ana görevlerin yanı sıra yan görevlerin de keyif verici olduğu bir yapım. Captain’s Test isimli yan görevler, mürettebatınıza özel olarak sunduğu zorluklarla keyifli zaman geçirmenizi sağlıyor. Ayrıca, oyundaki badge koleksiyonu da dikkat çeken bir detay. %85’ini topladığınızda sizi sürpriz bir ödül bekliyor.

Sonuç olarak, Shadow Gambit: The Cursed Crew’u Mimimi Games’in en iyi eserlerinden biri olarak görüyorum. Ancak, bu sanatçı grubun en büyük eserini tamamladıktan sonra faaliyetten çekilmesini kabullenemiyorum. Muhtemelen birçok oyuncu gibi ben de “keşke bitmese” diyerek bu oyunu yavaş yavaş oynamayı tercih edeceğim.