Shōgun: Disney+’ın Rekor Kıran Japon Mini Dizisi İncelemesi

27 Şubat itibarıyla Disney+’ta yayın hayatına başlayan mini dizi ‘Shōgun’, şimdiden izleyicilerin kalbini çalmayı başardı! Ama merak etmeyin, bu sadece bir avuç izleyici değil, tam olarak 9 milyon insandan bahsediyoruz! İlk 3 bölümü yayınlandıktan sonra, dizinin açılışı tam anlamıyla tarihi bir rekor kırarak, diğer tüm dizileri toz duman içinde bıraktı. 10 bölümlük bu destansı yapım, daha önce ‘The Bear’ın 2. sezonunu ve ‘The Kardashians’ın ilk sezonunu geride bırakarak, Disney+’ta açılış rekorunu eline geçirdi. Kim derdi ki, bir Japon hikayesinin O kadar ilgi çekici olacağını? Üstelik bu hikaye 1600 yılında; iç savaşın ortasında, Japonya’nın kalbinde geçiyor. Hani eski bir komşunuz var ya, sürekli “Benim zamanımda böyleydi” diye espriler yapar, işte bu dizi o komşunun hikayesinin pek güzel bir uyarlaması!

Dizinin yapımcılığını üstlenen Hiroyuki Sanada, izleyicileri Vekiller Konseyi’nde neler döndüğüne dair bilgilerle dolduruyor. Konsey’deki düşmanlar, ne olduğu belirsiz bir strateji için birbirleriyle birleşip, hikayemizin kahramanı Lord Yoshiii Toranaga’ya karşı bir koalisyon oluşturuyorlar. Hani derler ya “Düşmanımın düşmanı dostumdur” işte tam burada da bu mantık devreye giriyor. Toranaga’nın karşılaştığı bu güç dengelerinde, onun hayatı için nasıl mücadele verdiğine tanıklık etme şansına sahip oluyoruz.

• Dizi İnceleme – Shogun

Ayrıca, dizinin kahramanları arasında yer alan John Blackthorne, gizemli bir Avrupa gemisiyle birlikte karaya oturmuş durumda. Gemi, daha önce hiç görmediğimiz bir balıkçı köyüne gelince, işler biraz daha eğlenceli hale geliyor. Blackthorne’un düşmanları olan Cizvit rahipleri ve Portekizli tüccarlar, adeta tüm hikayenin gelişmesinde büyük bir rol oynuyor. Kim bilir, belki de bu sırlar onların sonunu getirecek! Blackthorne, Toranaga’ya yardım edebilmekte ve bu sırları öğrenmekte oldukça istekli. Ayrıca dizide, Cosmo Jarvis’in performansıyla John Blackthorne’a hayat vermesi, diziye ışıltı katıyor. Hani bazen bir oyuncu öyle bir nefes alır ki, sanki hemen oracıkta gerçek bir karakterle karşı karşıyaymışsınız gibi hissedersiniz. İşte bu aynı zamanda diziye katılan yenilikçi bir Japon oyuncu kadrosu ile birleşince, gerçekten büyüleyici bir hale geliyor.

Her salı günleri yeni bölümüyle Disney+’ta yer alan ‘Shōgun’, türler arası geçişleriyle ve etkileyici prodüksiyonuyla izleyicilere oldukça güçlü bir deneyim sunmakta. Görsel efektlerin ve sürükleyici senaryonun yanı sıra, oyunculuk performansları da göz dolduruyor. Dizi, tam olarak tam anlamıyla bir “şov” sunuyor; hem aksiyon, hem dram, hem de biraz komedi barındırıyor. Yani her hafta salıyı sabırsızlıkla bekleyenler, kendilerini sonrasında derin bir iç çekiş içinde bulabilecekleri bir dünyaya adım atmış oluyorlar. Eğer halâ izlemediyseniz, o zaman hemen bir şans vermeniz gerektiğini düşünüyorum, çünkü bu fırsatı kaçırmak, belki de 9 milyon insanın buluştuğu o hazin matbaanın sıcak izlerini görmemek demektir!