Sinema Salonları ve Karantina: Komedi Gibi Bir Süreç

Sinema Salonları ve Karantina: Bir Komedi Dizi Gibi

Coronavirüs salgını, hayatımızda birçok şeyi değiştirdi. Öyle ki, en basit zevklerimiz bile neredeyse yasaklandı. Sinema, alışveriş merkezleri ve toplu etkinlik alanları kapılarını kapatınca, sanki bir komedi dizisinin baş karakteri gibi, herkes evde kaldı. Düşünsenize, evde oturup, bir film izlemek istiyorsunuz ama Netflix’te bile yeni bir şey bulamıyorsunuz! Ya da o eski klasiklerin bile izlenmesini yasaklayacaklar mı diye korkmaya başladık.

Yavaş yavaş hayatın normale dönmeye başladığı yerlerden biri de Çin ve Hong Kong. Orada, sinemalar açılacak dediklerinde sevinçten havalara uçtuk. Ama sonra o sevinç, bir anda hayal kırıklığına dönüştü. Sanki bir çocuk, dondurma almak için sıraya girmiş ama dondurmacı “Bugün yok” demiş gibi hissettik. Sinema salonları açıldı ama birkaç gün sonra kapatıldı! Gözlerimizi dört açtık, acaba başka bir şey mi kaçırıyoruz diye. Belli ki, bu sinema açılışları, bir tür komedi skeci gibiydi.

Hong Kong’un Sinema Planları

Hong Kong hükümeti de, Çin’in izinden giderek sinemaları açmayı planlıyor. Ancak film çekimlerinin durması, beyaz perdenin bir süre daha boş kalacağı anlamına geliyor. Yani, o kadar bekledikten sonra, yeni filmler yerine yine eski yapımlarla yetinmek zorunda kalacağız. Bu durumda organizatörler de klasikleşmiş filmleri tekrar vizyona sokma kararı almış. Bir nevi “Nostalji Festivali” düzenleyecekler ama biz bile bu festivali izlemekten sıkılabiliriz, değil mi?

• Batman Begins – 4 Haziran’da başlayacak! (Kahramanımız geri dönüyor, ama biz hala pijamalarımızla koltukta oturuyoruz.)
• The Dark Knight – 11 Haziran’da vizyona girecek. (Hadi bakalım, biraz da karanlık tarafı görelim!)
• The Dark Knight Rises – 18 Haziran’da son kez perdede! (Son film, kahramanımızı nasıl bırakacak?)

Ve tabii ki, Christopher Nolan’ın merakla beklenen yeni filmi Tenet, 17 Temmuz’da vizyona girecek. Bütün bu eski filmlerin ardından, Tenet’le birlikte “Zaman yolculuğu mu, yoksa sadece bir film mi?” sorusunu sormaya başlayacağız. Yani, özetle, sinema dünyası bir yandan eskiye sarılırken, diğer yandan yeni bir şansa hazırlanıyor. Ama biz yine de en çok popcorn’u özlüyoruz, değil mi?

Komedi bir dizi gibi geçen bu süreçte, sinema salonları kapalı kalmaya devam ederse, evde otururken en azından eski filmlerle nostalji yapabiliriz. Ama umarız, dondurmacının “Bugün yok” dediği günler geride kalır ve sinema keyfimiz tekrar başlar!