Skull and Bones, deniz hayalleri kuran bir pirat oyunu olma yolunda ağır adımlarla ilerliyor gibi görünüyor. Herkesin merakla beklediği bu oyun, Ubisoft’un denizlere açılan macerası olma iddiasını sürdürüyor. Hayatını korsanlık üzerine kurgulamak isteyen birçok oyunsever, bu oyun sayesinde belki de kendi gemilerinin başına geçme hayalini gerçekleştirecek. Ama ne yazık ki, bu hayal yavaşça gerçek olmaya başlamadan önce biraz daha sabır gerektiriyor. Geçmişte 2013’te ilk duyurulduğundan beri, Skull and Bones’un çıkış tarihi tam bir ‘kaçan balık’ hikayesini andırıyor. Her seferinde yaklaştığımızda daha da uzakta, bu durumda ‘Yine mi ertelediler?’ diye sormamak elde değil.

Ubisoft’un neden bu kadar sabırsızlıkla beklenen bu oyunu sürekli ertelediğine dair bir yığın spekülasyon var. Belki de oyun yüzme havuzunda boğulmuş ve çıkış günü için kurtarıcı bekliyor! 16 Şubat için verilen tarih, üst düzey bir patırtı yaratacak gibi duruyor, ama bu patırtı sonuçta suyun üzerindeki köpük mü, yoksa derinlikteki bir fırtına mı? Insider Gaming’in kaynaklarına göre artık çıkış tarihi kesinleşmiş gibi görünüyor. Ancak, arkamızda hüsranlar ve ümitler biriktirdiğimiz için, büyük bir çekincemiz yok değil. İşte bu nedenle, 16 Şubat tarihini beklerken kalbimiz biraz çekingen… Ama belki de bu bekleyiş sonunda ‘Yüzme yerine batma’ korkusunu aşmamıza yardımcı olacak.

• Ubisoft, Skull and Bones’u Yine Erteledi – Evet, bu cümlede maalesef eski bir gerçek yatıyor. Uzun zamandır beklenen bu oyun hala gün yüzüne çıkamadı. Belki de bu durumu şu şekilde değerlendirebiliriz: Ubisoft, her ertelemeyle beraber daha fazlasını ekleyip, çapayı biraz daha derine indiriyor!

Bir de Aralık ayında düzenlenecek olan The Game Awards var. Bu etkinlikte belki de Skull and Bones yeni bir yüzle sahne alabilir. Hadi itiraf edelim, hepimiz salondaki büyük duyuruları bekliyoruz. Belki sahnede birileri “Skull and Bones, bu sefer gerçekten burada!” diye bağıracak ve hepimizi heyecanlandıracak. Ama yine de dikkatli olmalıyız, çünkü daha önce defalarca yaşanan hayal kırıklıklarının ardından, bu oyunun gelmesine dair yorum yapmadan önce birazcık suya sabun eklemekte fayda var. İçimizde bir yerlerde hala bir umudun kıpırtısı var. 16 Şubat geldiğinde, acaba bu umut su yüzüne çıkacak mı?

Heyecan var mı? Evet, ama aynı zamanda korkularla dolu bir heyecan. Duygular üst üste bindirilmiş bir plaka gibi; nereden başlayacağımızı ve nereye gideceğimizi bilemiyoruz. O yüzden, bakalım zaman ne gösterecek. Umarız, Skull and Bones bu sefer gerçekten ‘şafağı’ görmek için yeterli cesareti bulur!