Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

3 dakika okunma süresi

5

Skull Island: Rise of Kong – King Kong’un En Kötü Oyunu mu?

King Kong bu defa şaka değil, oyunda! Skull Island'da en kötü şansınızı deneyin, belki de dev bir maymunun canı sıkılmaz!

admin

4 saat önce

Skull Island: Rise of Kong – King Kong’un En Kötü Oyunu mu?

Bildiğiniz gibi, bazen oyuncuların beklentileri ile yapılan oyunlar arasında bir uçurum olur. İşte bu oyun da, bu uçurumun en derin taraflarından birine düşmüş gibi. King Kong ile ilgili bir oyun yapılmakta! Evet, yanlış duymadınız, Skull Island: Rise of Kong, 17 Ekim’de oyun severlerle buluştu. İlk başta kulağa heyecan verici gelse de, oyuncu yorumlarına göz attığınızda, yıldırım çarpması kadar kötü bir durumla karşılaşıyorsunuz. Oyun, adeta bir finansal başarısızlık hikayesi yazmakta!

Steam’deki 32 tane değerlendirme, dikkatinizi çekerken, %28 gibi bir “Çoğunlukla Olumsuz” puan alması sizi düşündürüyor mu? Benim aklımda sadece tek bir soru var: “Acaba bu oyunu yapanlar, önce bir oyun mu oynadı yoksa King Kong’un ağaçlardan düşüşünü mü izledi?” Oyun severler, durumun ciddiyetini anlamışlar sanki; bir yarışma düzenleseler, “en kötü oyun” kategorisi için Skull Island: Rise of Kong kesinlikle birinciliği kapar. Bence oyuncular, sadece bu oyundan uzak durmakla kalmayıp, ona karşı bir boykot kampanyası da düzenleyebilirler. Belki ‘Kong’a saygı’ diye bir etkinlik bile yaparlar.

Oyun hakkında gelen yorumlarda, görsellikten oynanışa kadar birçok sıkıntı sıralanmış. Görünüşe göre, bu oyun, bir King Kong klasiği yaratmak yerine, sadece hayali bir Batuhan Kral filmi gibi olmuş. Düşünün, King Kong’u kontrol etmek yerine, bir yeti gibi kaybolmuş bir karakteri kontrol ediyorsunuz. Anlaşılan o ki, IguanaBee şirketi, G.I. Joe: Operation Blackout’tan yeterince ders almamış. Üç yıl önceki başarısızlık hikayesinin üzerine bir yenisini eklemeye cesaret etmişler! “Eyvallah” dedirten cinsten bir cesaret var burada, değil mi?

Oyun severler, durumu daha da eğlenceli hale getirmek için, “bu oyunu oynarsan, kendini özel bir yetenek ile arıza hızıyla King Kong gibi hissedebilirsin” gibi ilginç yorumlar yapıyorlar. Şaka bir yana, bu oyunu oynayanlardan biri bile “ben duruyorum, sakın ha bir daha oynamayın” diyorsa, orada bir tuhaflık var demektir. Hatta bazı oyuncular, *”Kong’un gölgesinde kaybolmuş bir yeti kadar bile hissedemedik!”* gibi metaforik ifadeler kullanarak durumun ciddiyetini vurguluyorlar.

Sanırım yapımcılar, bu oyundan sonrası için bir strateji belirlemeleri gerektiğini son derece hızlı bir şekilde anlamalıdırlar. Belki de, “Kong’u serbest bırakmayı” düşünmeli ve böyle bir oyun yapmayı tamamen askıya almalılar! Olumsuz eleştirilerin yanı sıra, henüz çok fazla inceleme olmaması, elbette işin başka bir acı yanı. Ama her şeye rağmen, yukarıdaki düzenlemeden ders almak, belki de en büyük kazanım olmalı.

Artık bu oyunun yılın en kötü oyunu unvanını kazanma potansiyeli varken, ne yapmalıyız? Şaşırmak mı, gülmek mi? Bence ikisini birden yapmalıyız. “King Kong” dedikleri bu doğaüstü güç, sıradan bir oyunun vasatlığında kaybolmuş durumda. Umut ediyorum ki, gelecek projelerde daha dikkatli hareket edilir! Yoksa, gerçekten Kong, bir süre daha kafasını yere vuracak gibi görünüyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?