Sons of the Forest: Yamyamların Korkulu Dünyasında Yeni Bir Macera Başlıyor!

Yıllar önce, Steam’in “hayatta kalma – korku” furyasında ortaya çıkan en önemli işlerden biri olan Forest, adeta bir fenomen haline gelmişti. O zamanlar bir çoğumuz bu oyunu oynarken, kalbimizi yerinde bırakmadan bir çığlık atmış ve neredeyse tanımadığımız yamyamlarla tanışmıştık. Hatırlarsınız ki, pek çok YouTuber bu oyunu oynayarak kariyerlerini yükseltmiş ve oyun, internetin en çok konuşulan klasiklerinden biri haline gelmişti. Hem de ne konuşma! Game over olmayı başarmışsanız, biletinizi alıp hemen yamyamların sabah kahvaltısına katılmaya hazır olun!

Yıllar geçtikçe, Forest’ın devam oyunu olan Sons of the Forest için heyecan doruk noktasına ulaştı. Öyle ki bu merak, devam oyunu olan Sons of the Forest’ın yeni bir rekor sahibi olmasına yol açtı. Hani dermiş ya eski bir bilge, “Yüksek merak, büyük başarı getirir.” Süperstar olan oyun, Steam’in en çok istek listesine eklenen Starfieldı bile geride bırakmış durumda. Hadi gelin, bu metinle biraz daha gülelim!

• Sons of the Forest Bir Kez Daha Ertelendi, ama hey burada bir şey var! Öncelikle, her ertelenme durumunda ‘çıtırdanıklardaki’ keskin tırtıklara dikkat etmek şart!

Okuduğunuz üzere, SteamDB’nin verilerine göre, Starfield şu anda 183.004 kişi tarafından istek listesine eklenmiş. Ancak, Endnight Games’in yeni oyununun, 187.986 kişinin istek listesinde olduğu bilgisi, burada işin içine biraz kıskançlık karıştırıyor gibi. Yani, yine bir şarkı teorisi iş başında; “Kıskanma, kızım!”

Sons of the Forest, ilk oyundan bir hayli karanlık bir rota izleyecek gibi görünüyor. İlk oyundaki kojin kıyafeti hiç unutulmuyor, öyle değil mi? Ama bu sefer, doğanın ve düşürdüğümüz ada içerisindeki yamyamların insafına kalacağız. O yüzden hazırlıklı olun; çünkü yamyamlar sabah kahvaltılarında neyi tercih ediyor bilmiyoruz, ama kesinlikle güzel bir kavurma istemiyorlar!

Görünüşe göre, Sons of the Forest ile yamyam yaşamına bir adım daha yaklaşacağız. Belki de bu sefer o adada bizi yalnızca bir av değil, aynı zamanda gizemli varlıklar da bekliyor. Neyse ki, önceden hazırlıklı gideceğiz; yanımıza biraz tuz, biraz biber almayı unutmayalım! Zira ölmek istemiyorduk, ama aç kalmakta değil, değil mi?

İşte böyle, bu macera da bambaşka bir boyuta geçiyor. Ormanda yavaş yavaş gülmeyle başlayacağız, sonra işler ciddileşecektir. O yüzden unutmadan, yamyamların önünde dans etmek, kesinlikle iyi bir fikir değil. Elbette, değil mi? Hiçbirimiz yamyam dostu olmak istemiyoruz! Ancak bir şekilde Sons of the Forest, korkuyla güldüren bir deneyim sunacak gibi görünüyor. Yoksa, “Ben yamyamım!” diyenleri mi hatırlıyoruz?