Bugün sosyal medya dünyasında yankılanan bir söylenti var ki, insanın aklını başından alacak cinsten! Belki de siz de bu dedikodulara denk gelmişsinizdir. Sony’nin Türkiye pazarından çekileceği iddiaları, o kadar hızlı yayıldı ki, sanki bir mem mi yayıldı diye düşündü herkes! Fakat unutmayalım ki, bu bir söylentiden ibaret ve henüz Sony’nin resmi bir açıklaması yok. Sanki herkes elinde büyüteçle Sony’nin adresini arıyormuş gibi !

Ama “net duyum” diye paylaşılan bazı bilgilerin hiç de iç açıcı olmadığını söylemeden geçemeyeceğim. Söylenenlere göre, Sony Türkiye ofisini kapatma kararı almış! Yani, gözümüzün nuru olan o muhteşem televizyonlar, oyun konsolları ve belki de o pahalı aksesuarlar birer birer kapıyı çarpıp çıkabilir. Tek tesellimiz ise kameralar ve belki de o müzik sistemleri, yani soundbar’lar. Yeter ki, akıllı telefonlarımıza selfie çekmekte sıkıntı yaşamayalım!

Bir yandan, Sony’nin ürünleri Türkiye pazarına “Sony Eurasia” isimli distribütör aracılığıyla dağıtılıyor ya, bu durumda ciddi bir kesinti yaşanması demek. Eğer gerçek olduğunu varsayarsak, Sony Eurasia’nın kapılarını kapatmasıyla birlikte tüm bu ürünlerin de Türkiye pazarında neler olacağını düşünmek bile ürkütücü. Hemen aklımıza gelen sorulara bir bakalım: Ekmeğimizin üzerine sürülen o güzelim donanımlar bir daha geri gelmeyecek mi? Hangi donanım sabah kahvaltımıza eşlik edecek? Tabii ki, kahvaltıda televizyon izlemek mümkün olmadığı için, bu biraz garip ama biz yine de merak etmekten kendimizi alamıyoruz!

Tam da bu noktada, bir başka garip güncel sorunumuz var: Eğer Sony Türkiye pazarından çekilirse, bu durum PlayStation Türkiye’yi nasıl etkiler? Ülkemizdeki çok sayıda oyun tutkununu düşündüğümüzde, bir de İngiltere’ye bağlı PlayStation taraftarı olan Sony’yi düşünmek gerekiyor. Soru işaretiyle dolu bir tablo oluşturmak zorundayım: “Acaba, DualShock’u kim bize getirecek?” Şu an için, bu soruların hiçbiri yanıt bulabilmiş değil.

Sonuç itibarıyla, bu gibi kulaktan dolma söylentileri kesin gibi gösteren yaşamsal riskler almak yerine, resmi bir açıklama gelene kadar soğukkanlılığımızı korumak gerektiği kesin. “Bütün bu söylentiler nereden çıktı?” diye düşünürken, belki de bir gün tüm bu gelişmeler üzerine bir belgesel izleriz. Gerçekten de Sony’nin Türkiye ile ilişkileri bu kadar çabuk sonlanacak mı, yoksa basit bir sarsıntı ile mi geçecek? Hemen bir süre Sony ile irtibat kurarak durumu sormayı düşündük, ama herhalde “Ne zaman açıklama yapacaksınız?” dediğimizde, “Kedimiz kayboldu, üzgünüz!” yanıtı alırız.

Böyle komik bir durumu yaşamak istemeyen bizler için, birader, yalnızca resmi açıklama gelmesini beklemek en akıllıca davranış! O yüzden, Sony’den gelecek açıklamayı sabırla bekleyelim; belki yeni bir ürün tanıtımıyla gelirler ve biz de geleceğe umutla bakarız.