Stadia’nın Zorlu Yolculuğu ve Geleceği
Stadia'nın zorlu yolculuğu, oyun severler için bir komedi filmi gibi! Geleceği ise belirsizlik dolu bir oyun kutusundan fırlayan sürprizler gibi!
12 saat önce

Google’ın video oyun akış servisi Stadia, ilk gününden itibaren bir dizi sancılı dönemden geçti. Sanki bir video oyun karakteri gibi, her defasında yeni bir düşmanı yenmeye çalışıyor ama bir türlü başarılı olamıyor. Stadia, sürekli olarak kendisine stabil bir düzen kurmaya çalışıyor ama bu çabaları çoğu zaman sonuçsuz kalıyor. Geçen günlerde, Stadia’nın birinci parti oyun geliştirme stüdyolarının kapatıldığı haberi, bu durumu iyice gözler önüne serdi. Hatta Jade Raymond gibi ünlü isimlerin Google’dan ayrılması, adeta bir video oyununun dram sahnesini andırıyordu. Düşünün, en iyi savaşçıların bile bir araya gelmesiyle kurulan bir ekip, bir anda dağılınca ne olur? İşte tam böyle bir durumla karşı karşıyayız.
Stadia’nın bundan sonra sadece üçüncü parti firmalarla çalışacağı ve bu firmalara teknolojilerini kullandırarak kütüphanesini genişletmeye çalışacağı açıklandı. Ama bu durum Stadia’nın sonu değil. Kendi başına zorluklarla başa çıkmaya çalışırken, “Yıl 2021, gel bakalım 100’den fazla yeni oyun!” diyerek umut veriyorlar. Gerçekten de, bu oyunlar arasında 23 Şubat‘ta gelecek olan Shantae: Half-Genie Hero Ultimate Edition ve Shantae: Risky’s Revenge – Director’s Cut gibi dikkat çekici yapımlar var. Tabii ki bu oyunları beklerken, oyuncuların bir yandan da “Acaba bu sefer gerçekten başarılı olabilecekler mi?” diye düşündüğünü tahmin etmek zor değil.
- 2 Mart: It Came From Space and Ate Our Brains
- 17 Mart: FIFA 21
- 26 Mart: Kaze and the Wild Masks
- 23 Nisan: Judgment
- Sonrasında gelecek olan Killer Queen Black, Street Power Football ve Hellpoint gibi oyunlar ise, oyuncuların Stadia’ya olan ilgisini artırabilir.
Stadia’nın Pro üyeliğine sahip olan oyuncular, her ay eklenen yeni ücretsiz oyunlardan oluşan bir kütüphaneye erişim sağlıyor. Ama burada bir sorun var: Bu kütüphanenin dışındaki oyunları oynamak için ayrıca satın almanız gerekiyor. Yani, “Ücretsiz oyun, harika!” diye sevinirken, birden cüzdanınıza bakıp “Oh hayır, bu sefer de harcama yapmam gerekecek!” demek durumunda kalıyorsunuz. Gerçekten de, bir yandan oyun oynamak istiyorsunuz, diğer yandan “Neden bu kadar çok harcama yapıyorum?” diye kendinize soruyorsunuz.
Stadia, şu an için Türkiye’de resmi olarak hizmet vermiyor. Hal böyle olunca, yerel fiyatlandırmaya geçilmediği (şu an aylık 10$) takdirde, çok fazla talep göreceğini düşünmüyorum. GeForce Now gibi rakip stream servisleri, Stadia’nın karşısında duruşunu sağlamlaştırmak için çok daha fazla oyun ve yenilik sunuyor. Bunu gerçekleştiremedikleri takdirde, Stadia’nın geleceği hakkında soru işaretleri belirmeye devam edecek. En azından, rakiplerinin popülaritesi karşısında kendilerini daha iyi ifade edebilmek için birkaç yeni oyun ve yenilikle sahneye çıkmaları gerekecek. Yoksa oyuncular, “Bizi neden burada tutuyorsunuz?” diye sormaya başlayabilirler.
Sonuç olarak, Stadia’nın hikayesi, bir video oyunu kadar karmaşık ve eğlenceli. Ama umarım ki bu macera, sonu gelmez bir ‘Game Over’ ile bitmez. Zira oyuncular, yeni oyunları ve çeşitli yenilikleri heyecanla bekliyor. Yani, gelin hep birlikte umutla bekleyelim; belki bir gün Stadia da bir “level up” yapar!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?