Son yıllarda, oyun uyarlamalarının sayısındaki artışı göz ardı etmek oldukça güç. Dizi dünyasında bu kadar ilginin artması, pek çok yapımcıyı heyecanlandırmış ve yeni projeler geliştirmeye yönlendirmiş. Kimileri seyircilerin beklentilerini karşılamasa da Arcane gibi başyapıtlar, izleyiciyi koltya döşemek gibi yerinden oynatmayı başardı. Hadi gelin hep birlikte, son dönemin bu büyüleyici uyarlamalarından birkaçına dalalım. The Last of Us, naif bir şekilde başlıyor, ama izleyiciye asıl gerilimi öğretmekte cidden mahir! Fallout ise… hey Tanrım, muhtemelen konunun ızgaralarında kaybolmuş bir komedi gibi görünse de, sevilen evrenini tekrardan canlandırmak için harikalar yaratıyor.

Peki, şimdi geldiğimiz noktada Stalker hakkında konuşalım. GSC Game World’ün patronu Maksym Krippa, Forbes Ukraine ile gerçekleştirdiği röportajda hiç fıkra gibi ama ciddiyetle, S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Hayal edin bir an, Krippa, sabah kahvesini yudumlarken kafasında beliren milyonlarca Stalker hayranının isteklerini düşünüyor ve o an Netflix ile bir görüşme yapmak üzere telefonuna uzanıyor. “Bütün bunlarla birlikte,” dedi Krippa, “stalkerkolik hayran kitlesinin sunduğu fenomenal atmosferi, hikaye derinliğini ve pek çok ilginç olasılığı göz önünde bulundurarak, bir dizi uyarlaması fikri beni açıkçası bir hayli heyecanlandırıyor!“

Biliyoruz ki Stalker’ın evreni, lanetle dolu bölgelere dolu ve bu durum, bir dizi için neler neler vadediyor. Yani, sahnelerde zıplayan mutantlarla dolu bir dünya düşünürsek, birçok komedi veya dram anı kurgulamak ise pek de zor değil. Kimi sahneleri çiçekli bahçelerde geçen komik anlarına çevirip, Stalker’ın absürd tonunu ön plana çıkarabiliriz! Tabii ki evrenin hakağında yer alan korku ve gerilim unsurlarını unutmamak gerek; her an hiçbir şeyin beklenmediği yerlerde, bir mutantın aniden ortaya çıkabileceği gerçeği var. Cesur Stalkerlara elbiselerini giydirmektense, aksiyonu ve gülmeyi bir arada sunduğunuzda işte o zaman neler olabileceğini düşünmek muhteşem!

Geçelim şimdi şu Netflix mevzusuna. Herkes biliyor ki, Netflix gözünde bir projeyi hayata geçirmek, imza atmak demek. Şimdi Netflix’in yapımcıları, bu garip ve bir o kadar da eğlenceli evrene bir şans tanıyacak mı? Eğer onlar da bu fikre “Evet!” derlerse, Stalker dizisi bizi sarsmadan, yıkmadan ve içinde biraz mizah barındırmadan yola çıkar mı? Hemen bir sonuç çıkaralım, sevgili Oyungezerler! Belki de bir Stalker dizisine ihtiyaç var; resmi bir mücadeleye dönüşen yarış saatlerinde, kahkahayla gülerek düşmanlarımıza karşı durmak işte bu yüzden mümkün…