Star Wars: Hayal Kırıklığı ve J.J. Abrams’ın Açıklamaları

Star Wars: Hayal Kırıklığı mı, Yoksa Bir Şans mı?

Geçtiğimiz Cuma günü, Star Wars hayranları için adeta kara bir gün yaşandı. Evet, The Rise of Skywalker vizyona girdi ve hayranlar arasında büyük bir hayal kırıklığına yol açtı. Bu film, sadece Disney üçlemesini değil, tüm Skywalker mirasını sona erdirdi ama sanki bir pizzada ananasın olması gibi, herkesin kafasında soru işaretleri bıraktı.

Hayranların tepkileri oldukça sert oldu. Kimisi “Bu neydi?” derken, kimisi “Yahu, bu film Star Wars değil!” diye bağırdı. Ama işin komik tarafı, film yönetmeni ve senaristi J.J. Abrams’ın bu eleştirilerden pek etkilenmemiş olması. Abrams, MCU’da Infinity Saga’yı sonlandıran Avengers: Endgame ile kendi Star Wars filmini kıyaslayarak, bu işin aslında zorluğuna dikkat çekti. “Bence onlar Endgame ile harika bir iş yaptılar. Bizim işimiz de buna benziyordu ancak biraz daha farklıydı,” diyor. Tamam J.J., ama peki ya pizzada ananasın üzerine dökülen ketçap?!

Abrams, “Endgame bu konuda gaza getiriciydi, onların işleri bu şekilde bağlayabilmesi heyecan vericiydi” dedikten sonra, “Ama bizim yaptığımız daha farklıymış. George Lucas ile işler çok kolay gözüküyor, ama şunu söyleyebilirim ki öyle değiller!” demekle kalmadı, bir de Star Wars’ın hayranları için bir din olduğunu söyledi. Yani demek istediği, “Beni izlemeyin, George Lucas’ın büyüsü var!” gibi bir şey. Hah, işte burada ortaya çıkan sorun da bu. Lucas’ın mirası, Abrams ve ekibi için tam bir baş belası olmuş.

Şimdi gelin, Abrams’a en zor sorulardan birini sorduğumuzda verdiği cevaba bakalım: “Kesinlikle son film daha zordu, çünkü sadece üç filmi değil dokuz filmi sona erdirmek zorundaydım.” Yani, Abrams bir bakıma “Beni suçlamayın, işim zor!” diyor. Ama bu durumda, hayranların da “Bizim için de zor, senin için zor, bu film zor!” demesi kaçınılmaz değil mi? Herkesin bir derdi var, J.J.!

J.J. devam ediyor: “Aldığımız her kararda baskı oldukça üst seviyedeydi. Konu anlatımı, tasarımlar, mekanlar bazıları için oldukça güzelken, bazılarını öfkelendirecekti.” Yani demek istediği, bu filmin tüm izleyicileri memnun etme şansı neredeyse sıfırdı. Şimdi burada bir soru daha var: “Peki, neden böyle bir riske girdiniz?” İşte bu sorunun cevabı, sanırım galakside kaybolmuş bir Jedi gibi. Hayır, kesinlikle kaybolmuş durumda!

Bütün bu tartışmaların ardından, Abrams’ın “kendilerince doğru” olanın Star Wars için de doğru olacağını düşündüğünü belirtmesi, izleyicileri biraz daha kızdırdı. The Rise of Skywalker, Disney Üçlemesinin en düşük gişe açılışını yapmışken, “Doğru” kelimesi biraz da ironik kalıyor. Yani, J.J., yaptığınız şey pek doğru olmamış gibi gözüküyor!

• The Rise of Skywalker, Disney Üçlemesinin En Düşük Gişe Açılışını Yaptı
• Star Wars: The Rise of Skywalker – İnceleme

Ve hani The Last Jedi filmini ve yönetmeni Rian Johnson’ı çok fazla eleştirmiştik, ama bu son filmin ardından J.J. Abrams’tan ziyade Rian Johnson bile daha ılımlı gözüküyor. Yoksa bu bir Stockholm sendromu mu? Kim bilir! Zira önümüzde Rian Johnson’a emanet yeni bir Star Wars üçlemesi daha var. Yani, belki de Rian, J.J.’den daha iyi bir şans yakalayabilir. Haydi bakalım, Star Wars evreni için bir bilet daha alalım ve bu maceranın devamını izleyelim. Belki de bu sefer işler yolunda gider! Kim bilir? Belki de Yoda’nın dediği gibi: “Yoda gibi düşün, sonuçlara dikkat et!”