Microsoft’un Starfield’dan beklentileri gerçekten tavan yapmıştı, bunu kesinlikle göz ardı edemeyiz. Hem merakla beklenen bu oyun, hem de Microsoft’un bu oyuna yaptığı yatırımlar, beklentilerin yüksek olmasını kaçınılmaz kıldı. Artık şunu söyleyebiliriz ki, oyun dünyasında bazen hayal kırıklıklarıyla karşılaşmak da mümkün, ama Starfield, bu noktada karşımıza çok güzel bir sürpriz çıkardı. Hayır, bu bir sihirli değnek değil; Starfield’ın ulaştığı 12 milyon oyuncu sayısı, Microsoft’un yüzünü güldüren temel etkenlerden biri. Bu kadar çok oyuncunun ilgisini çekmiş olması, oyunun kalitesini tartışılmaz kılıyor.

Microsoft Gaming CEO’su Phil Spencer, yaptığı açıklamalarla durumu daha da ilginç hale getiriyor. Bir Brezilya eğlence kongresinde, “Starfield, muhteşemdi. Oyunun erken aşamalarında benim gibi bir çocuğun bile hayranlıkla oynaması, bunun ne kadar özel bir eser olduğunun göstergesi,” diyor. Vay be! Yani Spencer, Starfield’ı daha oyunun ilk aşamalarında oynayıp, resmen kıskanılacak bir maceraya atılmış. Bu durumda “acaba o oyun oynamaya nasıl zaman buldu?” diye düşünmeden edemiyor insan. Belki de arka planda gizli bir ‘süper kahraman’ olarak çalışıyordur!

Spencer’ın yaptığı bir diğer çarpıcı açıklama ise, Starfield’ın stüdyoları tarafından geliştirilen oyunlar içinde ilk 10’a girmesi. Yani James Bond’un aksiyon dolu hayatına biraz benziyor, değil mi? Bütün bu başarıların yanı sıra, oyuncuların ve oyun severlerin kalbini kazanmak giderek zorlaşıyor. Yani, Starfield’ın namı, diğer Bethesda oyunları arasında uzun süre hatırlanacak gibi görünüyor. Bunu başarabilir mi? Çok fazla meteora çarpıp uzaya fırlamayacaksa, neden olmasın!

Starfield’ın önündeki rakiplerine baktığımızda, The Elder Scrolls V: Skyrim ve Fallout 4 gibi devlerin olduğunu görüyoruz. Skyrim, toplamda 60 milyon satış rakamına ulaşmış, ki bu da tam olarak 12 million’dan %500 daha fazla. Fallout 4 de 25 milyon satışla elini kapına koyuyor. Dolayısıyla, Starfield’ın bekleneni karşılayabilmesi için biraz daha zorlu bir yola girmesi gerektiği kesin. Şimdi, birkaç yılda neler olacağını hep birlikte göreceğiz. Kim bilir, belki Starfield da bir gün Skyrim’in tahtına oturur ve “Hey, ben de buradayım!” diye bağırır!

Sonuç olarak, bu oyun endüstrisinde oynamadan anlaşılmayacak kadar çok şey var. Yalnızca başarılı bir oyun geliştirmek değil, aynı zamanda oyuncuların kalbini ve zihnini de çalmak gerekiyor. Starfield, bu zorlu maratonda sağlam bir başlangıç yaptı ve belki de gelecekteki pek çok ödül töreninde adını duyuracak. Ama unutmayın, o büyük olasılıkla yine de biz oyuncuları, oyun içinde kaybolan karakterlerle baş başa bırakacak… Şimdi bekleyip göreceğiz, Starfield ne kadar merak ve heyecan yaratacak!