Steam Deck: Oyun Kütüphanesindeki Yıldızlar ve Gelişmeler

Valve’ın Steam Deck projesi, hani derler ya, “bir gemi batmaz.” Tabii bu gemi biraz tuhaf, hem tuzlu suya dayanıklı hem de marinaya girerken burun kıvıran bir şeklinde. Zira, kütüphane konusunda bazı eleştiriler alması hiç de tuhaf değil. Ama endişelenmeyin, Valve bu durumu bir kenara bırakıp “Helikopter para!” mentalitesiyle çalışıyor ve sistemin kütüphanesini sürekli olarak iyileştirmeye odaklanıyor. Yani kütüphaneye birkaç kitap eklemenin ötesinde, bir kütüphane müdürü gibi çalışarak hangi oyunların hangi raflara yerleştirileceğini düşünüyor.

Valveseverler için iyi haber şu ki, Steam Deck‘in üzerine çekilen ilgi ve dikkat, birçok stüdyonun çabalarını iki katına çıkarıyor. Mayıs ayında, Valve en çok satan 10 Steam Deck oyununu açıkladı. Listeyi görünce bir yandan “Bu oyunları ben de oynamalıyım!” derken, diğer yandan “Acaba bu oyunları oynarken çay mı içsem yoksa cips mi yesem?” şeklinde garip düşüncelere dalmamak elde değil. Hadi gelin, hızlıca göz atalım:

• Elden Ring: Çıktığı andan itibaren herkesin dilinde, uzaktan bile “Gel bakiyim buraya!” diyebileceği bir oyun.
• Vampire Survivors: Vampirlerden kaçmak yerine onları avlamak mı? Biraz çılgınca ama neden olmasın!
• Rogue Legacy 2: Her yeni oyunu oynadıkça aklımızdaki şu kalabalık soruları çoğaltan bu oyun, bağımlılık yapıyor.
• Stardew Valley: Sadece bir tarla oyunu değil, aynı zamanda ruhsal bir terapi seansı!
• No Man’s Sky: İlk çıktığında “Sarı yeleklik havalı!” demek için ortalığı karıştıran bir oyun, şimdi ise herkes “Evet, uzayda da kaybolabiliriz.” demekte.
• Slay the Spire: Kart oyunlarının kralı olarak tahtını sarsmaya cesaret eden var mı? Bilmiyorum ama burası da bir kara mizah mekanı!
• Hades: Ölümlüler için bir labirent, tanrılar içinse eğlence dolu bir yer.
• The Witcher 3: Wild Hunt: Yüzlerce saat harcayabileceğiniz bir oyun var elimizde, yani zamanın ne önemi var?
• The Binding of Isaac: Rebirth: Eğitimci kişiliğimizle postmodernizm arasında köprü olan bir oyun!
• Aperture Desk Job: Hem masa başı işi uzmanı hem de oyun, bu nasıl bir muamma?

Tabi bu listedeki dört oyun, daha önce desteklenmediğinde ya da sorunlu bir şekilde oynandığında, bir köşeye itilenlerden. Ama ne oldu biliyor musunuz? O oyunların tamamı Valve tarafından onaylandı ve şimdi birer rock star gibi sahne alıyorlar. Bu muhteşem dönüşüm, oyuncuların yüzündeki gülümsemeleri iki katına çıkarmış durumda. Bu arada, Valve bu dört muhalif oyunu, üzerine düşen mega yıldızlar(!) gibi aydınlatmak için geliştiricilere teşekkür etmekte. Hani, “Destek olmasanız bu şarkılar asla hit olmazdı!” türünden bir şey.

Neticesinde, Steam Deck dünya çapında bir fenomene dönüşüyor. Her ne kadar kütüphanesi üzerinde hala çalışılacak çok şey olsa da, Valve’ın kararlılığı ve oyuncu topluluğunun desteğiyle, bu cihaz günden güne daha da büyüyecek gibi görünüyor. Şimdi yeterince oyun oynamak için yeterince bahane bulmuşken, keşfe çıkmanın tam vakti!