Steam’in Yeni Kütüphane Tasarımı: Yenilikler ve Özellikler

Steam’in Yeni Kütüphane Tasarımı: Bir Güncelleme Mi, Yoksa Bir Devrim Mi?

Valve, sonunda yıllardır beklediğimiz Steam değişiklikleri için düğmeye bastı. Yeni kütüphane tasarımının betaya girmesiyle, Steam yazılımımızın arayüzü bu kadar radikal biçimde değişmiş oldu. Ama hadi, biraz daha dramatize edelim; bu, süper kahramanların geri dönüşü gibi, çünkü yıllardır bekliyorduk! Hatta belki de “Steam: Yeniden Doğuş” diye bir film bile çekilebilir.

Öncelikle, betaya katılımın zorunlu olmadığını belirtelim. Yani, Steam’i açtığınızda yeni arayüzü otomatik olarak görmeyeceksiniz. Bu, “Sürpriz, ben buradayım!” demek yerine, “Beni görmek istemiyorsan, ben de seni zorlamayacağım.” demek gibi. Betaya katılmak için Steam yazılımını açıp, yukarıdaki Steam menüsünden Ayarlar seçeneğini seçmeniz gerekiyor. Hesap başlığı altında en aşağıda “Beta Katılımı” seçeneğini buluyorsunuz, tıpkı kaybolmuş bir çorap gibi. Oradan “Steam Beta Update” seçeneğini seçtikten sonra, oh be, sonunda yeni kütüphaneniz ile tanışıyorsunuz.

Şimdi, bu yeni tasarımda neler var? Kütüphanenin ana sayfasında artık sahip olduğunuz oyunlardan en son haberler karşılıyor sizi. Bu, “Hadi bakalım, hangi oyunla ilgili son dedikodular var?” diye merak edenler için mükemmel. Bunun altında, kütüphanenize yeni katılan oyunları görüyorsunuz. Yani, “Yine mi bir oyun aldım?” diye kendinize sorabileceğiniz bir alan! Ama dikkat, bu sıralamadaki ‘sıraların’ kaldırılamıyor veya küçültülemiyor olması biraz can sıkıcı. Mesela, belki de ana sayfada arkadaş aktivitesini görmek istemiyorsunuz. “Yine ne oynadı, beni mi geçecek?” diye düşünmek istemiyorsunuzdur. Umarım beta süreci boyunca yenilikler gelmeye devam eder ve kişiselleştirme seçenekleri çoğalır. Yani, biraz daha “Ben merkezli!” bir yaklaşım görebiliriz.

Kütüphaneye yeni raf eklemek ve istediğiniz oyunları ön plana çıkarmak da mümkün. Yani, “En sevdiğim oyunlar burada, lütfen bakmayın!” diyebileceğiniz bir alan var. Oyun sayfaları ise kozmetik olarak çok büyük değişiklikler geçirmiş. Her türlü bilgi derli toplu biçimde elinizin altında. Sağ sütunda başarımlarınızdan tutun topladığınız koleksiyon kartlarına, ekran görüntülerine kadar her şey son derece düzenli olarak sunulmuş. Bu, “Ah, benim de bir başarılarım var!” diyebilmenizi sağlıyor, tıpkı bir ödül töreninde konuşma yapıyormuşsunuz gibi.

• Başarımlar: “Hadi bakalım, 10 saat oyun oynadım ve en sonunda başarı elde ettim!”
• Koleksiyon Kartları: “Bunlar benim en değerli eşyalarım, kimseye veremem!”
• Ekran Görüntüleri: “Bakın, benim bu oyunda geçirdiğim harika anlar!”

Sol tarafta ise sizin ve arkadaşlarınızın oyundaki başarımlarını tarih sırasına göre görebiliyorsunuz. Yani, “Arkadaşım yine beni geçti, ama ben de onunla kapışırım!” diyebileceğiniz bir alan. Oyunla ilgili topluluk merkezi linklerine, tartışma ve rehberlere de bu sayfa üzerinden rahatça erişmek mümkün. Bu da demektir ki, “Ne yapacağımı bilmiyorum, ama bakıp öğrenirim!” diyebilmeniz için harika bir fırsat.

Ben yeni kütüphanenin en çok bu yanını sevdim. Gayet güzel ve göz alıcı bir tasarım yapılmış. Ama yine de insan “Bunun için neden bu kadar bekledik?” sorusunu sormadan edemiyor. Steam’in yeni kütüphanesiyle gelen özellik ve görsel tasarımın daha iyisini GoG Galaxy 2.0 yapmıştı zaten. Uzun süredir betasında olduğum GoG’un bu konuda çok başarılı bir iş çıkardığını düşünüyorum. Hatta belki de “Görün bakın, ben böyleyim!” diye bir dans bile ediyorlar.

Steam’in sonunda bu tür yeniliklere gitmesinin sebebinin rekabetin artması olduğunu biliyoruz. Yani, “Dikkat et, rakip geliyor!” der gibi. Yine de geç olsun, güç olmasın diyelim. Peki, siz yeni kütüphane tasarımı hakkında ne düşünüyorsunuz? Umarım bu yeni arayüzle birlikte biraz daha eğlenceli vakit geçiririz!