Sucker Punch ekibi, yaklaşık 5 yıl önce piyasaya sürdükleri Ghost of Tsushima ile gerçekten kalpleri fethetmeyi başardı. Bu oyun, hem eleştirmenlerden hem de oyun severlerden tam not alarak, Sucker Punch’ın başarısını adeta bir bayram havasında kutladı. Şimdi, merakla beklediğimiz Ghost of Yōtei ile bu başarılarını bir kez daha tekrarlamalarını umut ediyoruz. Gerçekten de, Hokkaido’da geçecek bu yeni serüven için oldukça heyecanlıyız. Ancak daha çok yol kat etmemiz gerekiyor; hadi bakalım Sucker Punch, neler yapacaksın bizi yine mest etmek için?
Ghost of Yōtei ile ilgili çalışmalar sürerken, ekip sürekli olarak bilgi paylaşımlarına da devam ediyor. Geçtiğimiz ay, Hokkaido’yu seçme gerekçelerini oldukça eğlenceli bir dille açıklayan ekip, bu ay ise Japon kültürüne dair bilgileri meraklı oyuncularla paylaşıyor. PS Blog’da yapılan son açıklamada, Ainu kültürünü oyuna nasıl başarıyla yansıttıklarından bahsediyorlar. Kim bilir, belki de çok gizli Ainu tarifeleri deniyorlar! Ama tabii ki, tüm bunlar çok ciddiye alınan araştırmalar sonucu ortaya çıkıyor.
Sucker Punch’ın ABD merkezli bir stüdyoya sahip olduğunu hatırlatmakta fayda var. Yani, Japon kültürü konusunda başlangıçta bilgi eksiklikleri vardı. Ama neyse ki, Ghost of Tsushima için çalışırken PlayStation sayesinde bu eksikliklerini kapatma fırsatı buldular. Şimdi aynı şansı Ghost of Yōtei için de bekleyeceklerini düşünmek hiç de yanlış olmaz.
Bir Ainu kültür danışmanıyla bağlantı kurduklarını ve onların rehberliğinde yol almaya başladıklarını öğreniyoruz. Yukiko Kaizawa, bu konuda onlara yardımcı olan isimlerden biri. Ekip, merakla Nibutani Ainu Müzesi’ni gezip, oradaki nesneleri inceleyerek bu kültür hakkında bilgi edinmişler. Düşünsenize, belki orada “Ainu’nin gizli tarifesi” gibi şeyler de vardır! Kendinizi orada bulduğunuzda, birdenbire noodle’ların yüceliğiyle karşılaşabilirsiniz.
Bu Japonya seyahati, oyunun geçeceği coğrafya ve tarihi dönemle ilgili son derece önemli deneyimler kazandırmış. Oyunun yapımcısı Ryuhei Katami’nin Edo kültürü hakkında ekip üyelerini eğitmek için Honşū’yu baştan sona gezdirdiğini aktarıyorlar. “Ōshima Yarımadası’nı keşfetmek, oyunumuzun geçtiği dönemde bu bölgede güçlü bir şekilde bulunan Matsuamae klanının yaşam biçimlerine dair harika bir bakış açısı sağladı.” diyorlar. Bunu duyan her oyun sever bir an hayallere dalıyor; ahh, şu Matsuamae klanı!;
İlginç bir detay, yarımadada Honshu’dan getirilen kiraz ağaçlarını görmekti. Bu ağaçlar, adanın geri kalan kısmında daha nadir görülüyormuş. Yani, 1603’te Hokkaido’nun ne kadar seyrek yerleşimli olduğunu açıkça gösteriyor. Ekip, bu durumu oyunda taklit etmeye çalışarak çiftlikler arasında vahşi doğaya yer vermişler. “Elbette Ōshima Yarımadası’nın alt kısmında Matsumae klanı kalabalıktı ve beraberlerinde Honşū hissiyatını da getiriyorlardı.” diye ekliyorlar. Bunu duyduğumuzda, bir yandan gülerken diğer yandan da Japonya’da yolculuk hayalleri kurmaya başlıyoruz.
Oyunun kreatif direktörlerinden Nate Fox, en hoşuna giden durağın etkileyici Nikko Toshogu Tapınağı olduğunu vurguluyor. Yani hayal etmekten başka çare yok, o tapınak gerçekten büyüleyici olmalı. Hatta Tokugawa Ieyasu’dan oyunları için bir kutsama almışlar! “Bizim Hokkaido versiyonumuz kurgusal olsa da, yaratmaya çalıştığımız özgünlük duygusunun kökleri gerçek dünya deneyimlerinde yatıyor.” diyorlar. Yani sanal dünyalarının gerçek hayattan beslenmesi tam anlamıyla şakaya gelmez!
Sonuç olarak, Sucker Punch’ın bu ince detaylara verdiği önem gerçekten takdire şayan. Umutla 2 Ekim’i bekliyoruz. Ghost of Yōtei ile karşılaştığımızda neler göreceğimizi merakla bekliyoruz. Kim bilir, belki de bu sefer bir Ainu tarifi kapmayı başarıp kendi mutfağımıza damgasını vurabiliriz! Dört gözle bekliyoruz, hadi bakalım!
