Sunday Gold: Bir Aylık Ertelemeyle Geliştiriciler Ne Tüketiyor?

Sunday Gold, geçen ay sessiz sedasız duyurulduğunda sanki bir pırlanta bulmuş gibi heyecanla karşılandık. Geçtiğimiz yıl oyunların çıkış tarihlerinde dalgalanmalar, ertelenmeler ve sürpriz gelişmeler yaşamak o kadar normal hale geldi ki, bu durumu bir gün bir oyun firması çıkıp “ertelendi” diye fısıldayabilir dedik. Ama tabii ki, bizim için çok beklemeyecek olmasıyla birlikte 13 Eylül’de bu oyuna kavuşma hayalleri kurmuştuk. Tam o gün geldi çattı derken, bir anda “HAAAAAAYIR!” dedirten erteleme haberi geldi. Kendi kendime, “Yine mi?” diye sorduğum anları hatırlıyorum, çünkü sanırım bu dünyada tek bir erteleme haberi kalmadı!

Geliştirici ekip, yaptığı açıklamada oyunun çıkış tarihinin 13 Ekim Perşembe gününe ertelendiğini duyurdu. Ve işin en ilginç kısmı ise oyunun inceleme ambargosu bugün sona eriyordu, yani “Erteleme var ama ‘Oyunla ilgili incelemeler birazdan geliyor. Gelin, kim bilir belki hala mükemmel bir şeydir’” diyerek bizi iyiden iyiye merakta bıraktılar. Gerçi, inceleme yazıları çıktığında bir göz atmak, diğerlerini istesek de düşmanca olacak gibi görünüyorsa da hepimiz “Nasılsa ertelendi” mantığıyla incelemekten kaçınmayacağız.

Evet, basın bülteninde oyunun neden tam 1 ay ertelendiğine dair bir bilgi yoktu. Acaba bir teknik sorun mu var? Belki de geliştiriciler, oyunun içeriklerini daha da geliştirmek için “Hüseyin, bu devasa bossu bir süre daha optimize et!” dediler. Ya da belki de emekli bir grafikerin “Ben bu karakterin saç modelini değiştirmek istemiyorum!” dediği bir tartışma yaşandı. Ancak bunun sebebi ne olursa olsun, biz merak içinde bekleyip zamanımızı güncellemekten başka bir şey yapamayız. Düşünsenize, 13 Ekim gelince bir yerlerde “Doğum günüm var” diyerek kafanızı ağrıtmaya çalışan bir arkadaş gibi, kafa karıştırıcı bir durumla karşılaşabiliriz.

Sonuç olarak, takvimlerimizi güncellemek için kalemi elimize almak zamanı. Yeni çıkış tarihine not düşerken “Bir ay daha beklememiz gereken pek çok oyun var aslında” diye de çocukça bir teselli buluyoruz kendimize. Yine de bu, beklemenin acısını azaltmak için yeterli mi? Belki de değil. Erteleme saganiy ederken sohbetlerimizde mutlaka “Ben bu oyunu beklemek için başka ne yapabilirim?” demeyi unutmayalım. Dönem sonu yaklaşıyor, belki de bu oyunla ilgili daha fazla bilgi sızdırıldığında içimizdeki umut ışığını daha güçlü tutarız!