Super Smash Bros Hayranları için Geliştirilen Uygulamanın Ironik Sonu!

Ah, çağımız “dating app” çağı! Herkesin elinde bir akıllı telefon, çoğu kişinin en çok kullandığı iki uygulama var: Sosyal medya ve tabii ki tanışma uygulamaları. İnsanlar artık yeni biriyle tanışmak için parklarda ve kafelerde birkaç saat beklemek yerine, parmaklarıyla ekrana dokunarak “Beni beğen!” demeyi tercih ediyor. Bu durum, hem eğlenceli hem de komik bir şekilde karşılaştığımız ilginç arkadaşlık uygulamalarının doğmasına neden oluyor. Sonuçta, “gamer” arkadaşlık uygulaması neden olmasın ki? Hatta bu niş alan iyice derinleşti. Yani, çikolata severler için bir uygulama yapalım dedik ama aniden “kedi severler” senfonisine kapıldık. Kim bilir, belki bir gün “Hayatımda sadece kedi bakanlarla tanışmak istiyorum!” diyen bir arkadaşlık uygulaması göreceğiz.

Bir grup, Super Smash Bros hayranı, bu pazarın boşluğunu fark etti ve hemen harekete geçti. “SmashTogether” isimli bir uygulama geliştirmeye karar verdiler. Doğru duydunuz, anlık muhalefetle mücadele etmek üzere kurulan bu uygulama, Super Smash Bros oyuncularının birbirini bulmasını sağlamak amacıyla yola çıktı. Uçan sandalyeler, dev tumba, ve tabii ki, düşmanlarla çarpışma! Fakat, uygulama henüz beta sürecindeyken, bir sorun patlak verdi: Nintendo. Evet, o dev şirket! Uygulama, “sizin karakterleriniz bizim karakterlerimizden daha mı cool?” tartışmasına dönerken, maalesef uygulama yaklaşık 24 saat boyunca hayatta kalarak Nintendo’nun korkunç kuvvetiyle yıkıldı. O an orada olan herkes, “Neden bu harika fikirlerin sonu böyle oluyor?” diye haykırıyordu.

Uygulamada kullanılan karakterler ve tasarımlar yüzünden bir telif uyarısı alan geliştirici ekip, başlangıçta sessiz sedasız uygulamalarının mutlu sonunu bekliyordu; fakat gerçeklik çok sert bir kapıyla yüz yüze gelmelerine neden oldu. Sanki bir otobüs tren rayına girmiş gibiydi! Nintendo, “Biz bu karakterleri yarattık, bize ait!” diyerek ortaya çıkınca, takım üyesi Ahmet, “Evet ama senaryo kurgunun bir parçası olarak ne kadar eğlenceli olabilirsin ki?” şeklinde mırıldandı. Geliştirici ekip, enerjilerini boşa harcamamak adına uygulamayı kapatmaya karar verdi. Yani, böyle bir kullanım fırsatı buldukları için yüzlerini ekrana döndürebilirlerdi, ama hayır! Hayaller, hayalperestler için her zaman kaçırılan trenin peşindeymiş gibi görünüyor.

Şimdi soralım: Bir uçurumun kenarında dururken, “Bir tane daha oynamalı mıyım?” diyerek yüreğini ateşe atan “o kedi” gibi mi olalım, yoksa Nintendo’nun darbeleri karşısında çığlık atarak dertlerimizi dökelim mi? Her iki durumda da bu parlayıcı arkadaşlık uygulamalarının hayatımıza nasıl girdiğini görmek, oldukça komik ve ironik bir durum. Gerçekten, belki bir sonraki arkadaşlık uygulaması “Nintendo Kurbanları” olarak adlandırılacak! Ve biz yine de, sevimli karakterlerle dolu bir dünyada birbirimizi bulmanın peşinde koşmaya devam edeceğiz. Tutkumuz bu değil mi sonuçta?