Syberia: The World Before – Yeni Bir Macera

Syberia serisini duymayan kalmamıştır herhalde. Hani o kışın soğuk günlerinde, elinizde sıcak çayla, bilgisayar başında saatlerce kaybolup gittiğiniz o muhteşem macera oyunları. İlk iki oyun, oyuncuların kalbinde öyle bir taht kurmuştu ki, “Bunlar daha ne kadar güzelleşebilir ki?” dedirtmişti. Ancak, 3. oyun geldiğinde, “Bu nedir yahu?” dedirten bir durumla karşılaştık. Sanki yapımcılar, “Şimdi sizlere sıradan bir oyun sunacağız, bakın nasıl yapıyoruz!” demiş gibi hissedilmişti. Tabii ki bu, Syberia hayranları için bir hayal kırıklığıydı.

Geçtiğimiz yıl, Syberia: The World Before duyurulduğunda, yapımcılar bizlere “Öze dönüş!” sözü verdiler. Yani, eski günlerdeki gibi yolculuk ve keşif odaklı bir oyun sunma niyetindeydiler. Bu, bir yandan heyecan verici bir haberdi; diğer yandan ise, “Acaba 3. oyun neydi?” sorusunu akıllara getirdi. Sonuçta, bu serinin kalbinde yer alan macera duygusunu yeniden canlandırmak, eski günlerdeki gibi oyuncuları etkilemek hiç de kolay olmayacaktı.

The World Before’un duyurusunun üzerinden bir yıl geçti ama bu süreçte oyun hakkında pek fazla bilgi edinemedik. Sanki yapımcılar, “Saklayabildiğimiz kadar saklayalım, sürprizleri sevin!” diyormuş gibi. Ancak, Syberia Twitter hesabından yapılan “Yakında” paylaşımı, kalplerimizi yerinden oynatmadı mı? Sanki “Bir şeyler geliyor!” dercesine, içimizdeki merak ateşini körükledi. Bütün bu belirsizlik içinde serinin sıkı takipçileri olarak, “Acaba bu sefer öyle bir şey olacak mı ki, o eski heyecanı bize yeniden yaşatacak?” diye düşünmeden edemiyoruz.

Şimdi bu belirsizlik içinde hayal gücümüzü biraz çalıştıralım. Belki de yeni oyunda, karakterler eski günlerdeki gibi sürekli konuşmayacak ve biz de bu sefer yalnızca maceraya odaklanabileceğiz! Ya da belki, yeni bir mekanizma ile karşılaşacağız; örneğin, karakterimiz kışın soğuk günlerinde bir kayak yapmayı öğrenir ve biz de onunla birlikte kayarız. Düşünsenize, eski Syberia’da kayarken romantik müzikler çalarken, şimdi kayak yaparken bir anda “Kış Kralı” gibi hissetmek! Kışın ortasında, dağlarda kaymak… Evet, bu tam bir Syberia ruhu!

Şu an elimizde yalnızca bir görsel var ama bu durum, hayranların heyecanını azaltmıyor, aksine artırıyor. “Acaba bu görseldeki ipuçları ne anlama geliyor?” diye düşünmek bile eğlenceli. Belki de bu görsel, bizlere bir tür bulmaca sunuyor ve “Şu parçaları birleştir, Syberia’nın ruhunu bul!” diyor. Kim bilir, belki de bir gün, Syberia’nın en derin sırlarını çözmek için bir internet yarışması düzenlenecek ve kazanan, oyunu ilk oynayan kişi olacak.

Sonuç olarak, Syberia: The World Before, belirsizliklerle dolu ama bir o kadar da umut verici bir macera olarak karşımızda. Eski günlerin özlemi içinde beklerken, yeni bir serüvenin kapıları aralanıyor. Bakalım, bu yeni yolculuk, bizi nereye götürecek? Hep birlikte göreceğiz, ama kesin olan bir şey var: Syberia’nın ruhu hala yaşıyor ve biz de ona ulaşmak için sabırsızlanıyoruz!