Tetris’in Sırrını Çözmek: Willis ‘Blue Scuti’ Gibson’ın Olağanüstü Başarısı

Tetris gerçekten biter mi? Kesinlikle bu sorunun cevabını merak ediyorsanız, yalnız değilsiniz. Ama hadi önce sizlere 13 yaşındaki Willis “Blue Scuti” Gibson’ın hikayesini anlatayım. Yani, düşünün ki bir çocuk düşünün, zorbalığa maruz kalıyor ama içindeki oyun tutkusu onu gerçekten olağanüstü bir başarıya götürüyor. Oyun dünyasında efsaneleşen bu genç dostumuz, bazı “büyüklere” inat, Tetris’in gizemli dünyasında unutulmaz bir iz bırakmayı başardı.

Tetris, göründüğünden çok daha karmaşık bir yapıya sahip. İlk başta, “Hadi canım, taşlar düşüyor, ne var ki bunda?” dediğinizi duyar gibiyim. Ancak bu basit görüntünün ardında yatan zorluklar, daha önce birçok profesyonel oyuncuyu dize getirmiş durumda. Bu yüzden de bugüne kadar Tetris’in “sonunu” görebilen pek yoktu. İşte burada “son” ifadesinden, aslında oyunun kendisini zıplatacak bir noktaya ulaşmayı kastediyoruz; yani oyunun “çökmesi”. Speedrun topluluğu, bu “çökmeyi” sağlamak için her türlü akrobatik hareketi yapmaya hazırdır. Bu, eski oyunların sınırlarını zorlayarak yaptıkları bir tür sanatsal gösteri gibi düşünün.

Tetris, işte tam da böyle bir oyun. Bir süre sonra, belirli bir puanın üzerine ulaştığınızda, oyun kendini öyle bir noktaya getiriyor ki, sizin o kadar hızlı oynamanıza izin vermiyor. Yani, ekranın başında aşırı hızda dönen Tetris taşları, “Tamam, sen burada ne yapıyorsan yeter, ben artık daha fazla devam edemeyeceğim!” deyip kapanıyor. İşte bu noktada Gibson devreye giriyor. Tetris içerisinde bu olağanüstü başarıya ulaşabilen tek oyuncu oldu.

Willis, 38 dakikalık oyun süresinde 157. seviyeye fırladı. Evet, yanlış duymadınız, 157! Sadece öyle böyle değil, toplamda 9999999 puan toplayarak oyunun “kill screen”ine ulaşmayı başardı. Sevinçten ne yapacağını bilemeyen Gibson’ın yüz ifadesini hayal edebiliyor musunuz? O anda, tüm stres ve zorbalık sadece bir kenara fırlamış gibi gözüküyor. Şayet sizin de 41 dakikanız yoksa, Gibson’ın mücadelesinin son 4-5 dakikasını izlemenizi kesinlikle öneririm. Orada o çocuğun gözünde görebileceğiniz mutluluğun yanında, Tetris taşlarının dansı da oldukça keyifli!

• Tetris neredeyse bir sanat eseri gibi; onun üzerinde başarılı olanlar ise popüler kültürde birer halk kahramanı!
• Bazılarını zorbalıkla başa çıkmaya çalışan bu çocuk, bazılarını da Tetris oynamaya zorlayabilir!

Öyle görünüyor ki, Tetris biterken yeni bir başlangıca yol açıyor, değil mi? Ve Gibson gibi çocukların bu oyunla neler yapabileceğini düşündüğümüzde, belki de zorbalık, çok daha derin bir olay. Oyun dünyası bazen favorisiniz haline gelebiliyor; öyle ki, bir çocuğun bütün badireleri aşarak, Tetris’in o son noktasını görmesi, onun hayatında yeni bir sayfa açabilir. Şimdi, lütfen Tetris’in bu büyülü dünyasına dalın ve belki de bir gün siz de bir “Blue Scuti” olursunuz!