Hepimizin The Callisto Protocol‘den beklentileri uçuşa geçmişti. Öyle ki, birçoğumuz bu oyunu Dead Space’in ruhani devamı olarak görmenin hayalinin peşine düştü. Hani böyle sürükleyici bir bakış açısıyla, ekranın karşısında “Bize de korku lazım!” diye bağıran gençler gibi hissettik. Ama kalbimizdeki bu büyük umutlar bir kenara, bunun arkasındaki isimlerin ağırlığıyla birlikte, gerçekler her zaman hayal ettiğimiz gibi olmayabiliyor. Mesela, Glen Schofield! O bir dona kışkırtan isim, hepimizin kayıtsız kalamadığı bir efsane. Düşünsenize, Sledgehammer Games ve Visceral Games’in yöneticisi kendisi! Dead Space’in yaratıcısı olarak, adeta korku oyunları dünyasının Picasso’su! Ama ne yazık ki, Schofield, Striking Distance’tan ayrıldığını açıkça belirtti.

Şimdi işin daha komik tarafına gelelim. 2019’da Striking Distance’ı kurarak, PUBG evreninde geçecek bir oyun yapmayı planlayan bu dahi zihin, ne zaman furya yakalayacak derken, Krafton’un son kararıyla her şey değişip The Callisto Protocol‘e dönüştü. Hoş, bunun nasıl olduğunu merak ediyorum: “Evet arkadaşlar, PUBG’yi yapmayı düşündüm ama çağın ruhu bilim kurgu. Hadi Callisto olsun!” Bildiğiniz gibi, birden bire Scream’den The Matrix’e geçiş yapmak gibi bir şey bu!

• Hani Callisto Protocol’ün yapımcıları işten çıkarmalara başladı, bunu duyduğumda ben de “Evet, paralar nereye gitti?” dedim!

Bilim kurgu projesi, tam olarak geçtiğimiz Aralık ayında çıkış yaptı. Fakat ne yazık ki, insanların heyecanla kapıdan girmesinin ardından, tepkiler birçok açıdan karmaşık bir hal aldı. The Callisto Protocol’ün satışları 5 milyon kopyayı geçmiş olsa da, bu eser için gelen incelemeler gerçekten vasat kaldı. Metacritic üzerinde sadece 69 puan alması, daha çok “Eh işte, iyi değil ama kötü de değil” durumu yaratır. Hani derler ya, hüsran içinde mısır patlatmak gibi bir şey işte!

Ayrıca, Striking Distance’ın geçtiğimiz aylarda daralmaya gittiği haberi de can sıkıcı bir durum. Sanırsınız ki, ofiste herkes birbirine “Bize bir grup terapi yapalım!” diye yaklaşıyor. O yüzden, “Yeni bakış açıları” üzerine gidecekler, öyle görünüyor ki evsizlikten korkan oyun geliştiricileri var! Bu da demek oluyor ki, belki de bir sonraki oyun, “Düşmanın içindeki korkuyu anla, ama ofisteki arkadaşlarınla huzur içinde yaşa!” başlıklı bir öneriyle karşımıza çıkabilir. Hayat böyle işte, bir gün Dead Space hayalleri kurarken, bir gün Callisto’ya düşebiliyorsunuz!