The Division 2’nin İkinci Yılı ve Warlords of New York Genişlemesi

The Division 2’nin Çehresi Değişiyor!

Sevgili Division ajanları, dikkat! Ubisoft, The Division 2’nin ikinci yılına adım atarken, bizleri heyecan dolu bir yolculuğa çıkaracak planlarını açıkladı. Hem de canlı yayında! Evet, doğru duydunuz; artık Division ajanları olarak, bilgisayar ekranımızın başında otururken bile kendimizi birer kahraman gibi hissediyoruz. Ama bu sefer, Manhattan sokaklarında bir hayli macera bizi bekliyor!

Warlords of New York genişleme paketi ile tekrar New York’a dönüyoruz. Hani derler ya, “Nerede kaldık, New York’ta!” İşte, şimdi bu sözü gerçek kılma vakti. Ubisoft, bu genişleme paketinin “hikaye odaklı” olacağını müjdeledi. Evet, öyle sıradan bir hikaye değil; tam anlamıyla bir Hollywood filmi tadında olaylar silsilesi bizleri bekliyor!

Hikayemiz, Manhattan’da bulunan eski bir Dark Zone’da geçiyor. Ama bu sadece sıradan bir Dark Zone değil; burası bir fırtınanın ardından yerle bir olmuş bir bölge. Ne de olsa, oyun yapımcıları “Havalar çok güzel, bir fırtına çıkarma zamanı!” demiş olmalı. İşte bu fırtınanın ardından, eski bir Division ajanı olan Aaron Keener devreye giriyor. Keener, işin içine girdiği andan itibaren işleri karıştırıyor. Neden mi? Çünkü eski dostlarına ihanet ederek burada kendi karanlık üssünü kurmuş durumda. Bu adam bir nevi “ihanetin kralı” olmuş! Zaten biz de “Ne var ne yok?” diye soracak olursak, “Evde yok!” cevabını alırız.

• Keener’ın Üssü: Düşünün ki, Keener bu üsse öyle bir isim vermiş ki, “Kahramanların Düşmanı” ya da “İhanetler Krallığı” gibi bir şey. Hani, Starbucks’ın bir köşesinde oturup latte içerken, bu üs hakkında konuşan dostlarınızı düşünün. “Biliyor musun, Keener’ın yeni kahve dükkanını denedim, pek bir şey yoktu.”
• Yeni Oynanış Elementleri: Ubisoft, bu genişlemede birçok yeni oynanış öğesi ekleyecek. Belki de artık düşmanlarımızı birer birer ele geçireceğiz ya da “Kahramanlar Yürüyüşü” adı altında bir etkinlik düzenleyeceğiz. Düşmanlarımıza karşı yürüyüş yapıp, onlara şarkılar söyleyebiliriz. Ne de olsa, savaşın en etkili yolu müzikte gizlidir!
• Kahramanlar ile Düşmanlar Arasındaki Fark: Hani derler ya, “Kahramanlar biter, düşmanlar çoğalır.” Bu durumda, Keener ve onun gibi birçok kötü adam, kahramanlarımızı daha da güçlendirecek. Yani bir bakıma, kötülerin varlığı bizim için birer motivasyon kaynağı olacak. “Beni yenecek kadar cesur musun?” diye soracak kadar cesur olmamız lazım!

Sonuç olarak, The Division 2 sadece bir oyun değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı haline geliyor. Bizi bekleyen bu maceralar, sadece birer karakter değil, aynı zamanda gizli kahramanlarımızın hikayelerini de barındırıyor. Şimdi, savaşmaya ve zafer kazanmaya hazır mısınız? Zira fırtına kapıda ve Keener’ın kahve dükkanını kapatmak için harekete geçmemiz gerekiyor!