The First Berserker: Khazan ile Zorlu Bir Maceraya İlk Bakış

Geliştirici ekip, yeni oyunları The First Berserker: Khazan ile karşımıza çıkarak, hem gözlerimizi hem de arşivimizi dolduracak bir macera sunmaya hazırlanıyor. Açıkçası, bu tür oyunlarla ilgili ilk izlenimlerimiz genelde biraz sert başlar. Sonuçta, hiçbir şey “Merhaba düşman, ben geldim!” girişimi ile başlamak zorunda değil. Ancak, bu oyundaki ilk 15 dakikalık oynanış videosunu izlerken, aklıma gelen ilk şey şu oldu: “Bu adamlar ilk başta git gide daha da kötüleşecek bir durum yaratmayı mı planlıyorlar?” Her neyse, gözlerimizi açık tutmamız gerektiğini biliyoruz zira hayatta kalmak bu oyunlarda en önemli kural.

Video, oyun dünyasına hızlı bir giriş yaparak, bir süreç daha düşünerek planlanmış gibi görünmekte. İlk başta bir dükkan görünümünde başlıyor, ama çok geçmeden “dükkan” ifadesinin bir yanılgı olduğu fark ediliyor. Zira orada duş almak haricinde korkunç canavarlara karşı savaşmak zorunda kalıyorsunuz. İfrit mi, yoksa başka bir şey mi? Biraz tedirgin oluyorum, ama bu tedirginliğin ‘oo, çok şey öğreneceğiz burada’ hissiyatıyla birleştiğini de inkâr edemem.

Ek olarak, geliştirme günlüğü videosu da, aslında insanı bilgilendirip eğlendirmeyi amaçlıyor gibi. İkinci videoda, Khazan’ın arka plan hikayesi hakkında biraz bilgi verildi. Dungeon & Fighter (DNF) evreninde geçen bu hikaye, “İşte beni burada bekleyen hayvan gibi yaratıklar var, haydi koşa koşa gidelim!” demekten çok, “Yaralı yürekler için geldiğimiz burası mı?” tarzında bir his uyandırıyor. Hani günlük hayatta bir şey almak için dükkan kapısında 10 dakika bekliyorsunuz, ama içinde bir yırtıcı canavar olduğunu öğreniyorsunuz. Çok komik, değil mi?

İsterseniz, bu oyunun ilerleyip ilerlemeyeceği konusunda tahminlerde bulunabiliriz. Bildiğiniz gibi, ilk jenerasyondan itibaren soulslike oyunları, genel olarak zorlu ve kalp atışlarını hızlandıran detaylarla doludur. Ancak tüm bu özelliklerin üstüne, bu patlayıcı etkisi olan yapı ile birlikte, potansiyel bir hit olma durumu taşıyor gibi. Elbette, 2025’e kadar daha çok şey göreceğiz ve doğal olarak heyecanlanacağız. Bakalım bakalım, soulslike severleri memnun edecek mi? Jenerasyon fark etmez, bu tür oyunlar asla bir kenara atılmaz. Öyle ki, belki de “Beni vurmazlarsa ben de vurmayacağım” edasıyla ilerleyen bir karakterle karşılaşabiliriz.

Sonuç olarak, hepimiz *bu* oyunun çıkışını ve nasıl bir deneyim sunacağını merakla bekliyoruz. Oyun dünyasında bambaşka bir yolculuğa çıkmaya hazır mıyız? Oyun çıkmadan önce her şeyin kontrollü bir şekilde gitmesi gerekiyor; yoksa bazen, yanlış kapıları açmak, cennet yerine cehennemle karşılaşmak gibi hissettirebilir. O yüzden korkmadan, ama dikkatli olarak, bu yolculuğa bir adım atmaya ne dersiniz? Hem belki birkaç yaratığa karşı savaşıp, onları tek bir hareketle “yemek” için mükemmel bir strateji geliştirirsiniz. Ya da sadece başınızı duvara vurursunuz. Ne de olsa, üzerimize düşen kısmı yapmak zorundayız.