Kesinlikle, The Last of Us dizisinin, video oyunlarından uyarlanan yapımlar arasında parlayan bir yıldız gibi olduğu konusunda hemfikiriz. Hatta bu dizi, oyunseverlerin kalplerini çalmış bir aşk mektubu gibi adeta! Herkesin şöyle düşündüğünü hayal ediyorum: “Hadi ama, daha fazla enfekte görmek istemiyor muyuz?!” Ve evet, merakla beklediğimiz 2. sezon muazzam bir fragmanla geldi ve Nisan ayında bizlerle buluşacağı açıklandı. Hepimizin aklında tek bir soru var: “O kadar beklemeye değer mi?” Cevabımız tabii ki “Evet!”, çünkü enfekte dolu sahneler ve duygusal melodiler bizi sarhoş etti bile!

Dizinin 2. sezonunda Abby karakterinin devreye gireceğini öğrenmekse, heyecanımızı bir kat daha artırdı. Televizyondaki kaşifimiz Kaitlyn Dever, Abby’yi canlandırarak bu yeni maceraya neşe katacak. Ama tabii, ona eşlik edecek karakterler de var: Isabela Merced, Jesse rolünde; Ariela Barer, Mel olarak; Tati Gabrielle, Nora’ya hayat verecek. Yani dizi, zengin bir karakter kadrosuna sahip olacak ve biz de bu yeni yüzleri görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Hatta bu kadar yeni karakterin işin içine girmesi, “Ne kuralı!” diye düşündürüyor. Merak etmiyor değilim; bu karakterler nasıl bir etkileşim içinde olacak? İlişkileri ve çatışmaları nasıl şekillenecek? Tam bir dizi tarihi katliamı gibi düşünebiliriz bunu!

Fragmanı izlerken, müziklerin de etkisini göz ardı edemiyoruz. İlk sezonun melodilerini hala hatırladığımız için, Joel’in “Future Days” şarkısını söylerken göreceğimiz sahneleri düşündüm ve kalbimin hızla çarpmaya başladığını itiraf etmeliyim. Bu, tam anlamıyla bir büyü gibi, romantik bir akşam yemeği hayali gibi. Sadece enfekteyle değil, duygusal anlarla da karşılaşacağımıza eminim. Zaten dizinin, insan doğasının karanlık yönlerini de sorguladığını biliyoruz. Ateşkes yok!

İlk sezonda bazı bölümlerde senaryoya detaylı eklemeler yaptıklarını unutmayın. Bu da demektir ki, ikinci sezonda benzer sürprizler bizleri bekliyor! Stephen King gibi bir yazardan feyz almış olmalılar; çünkü her köşe başında bir sürpriz çıkıyor! Merak ettiğimiz şey ise, dizi yapımcılarının hikayeyi hangi noktalarda keseceği. 2. sezon yalnızca 7 bölüm olacakken, tüm 2. oyundaki hikaye elbette bu sezon bitmeyecek. Druckmann ve Mazin, bu kadar kısa bir süre içinde hikayeyi anlatmanın zorluğunun altını çizmişti. Yani bir yandan Nisan ayını dört gözle beklerken, öte yandan “bu hikaye nasıl bitecek?” sorusu aklımızda dönüp duruyor.

Uzun lafın kısası, dört gözle beklediğimiz 2. sezon, yine bizi rengarenk bir aleme götürecek. Kısaca, sevgili The Last of Us hayranları, biz bu yapımın nefes kesici sahneleri ve ince detayları içerisinde kaybolmayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Hadi Nisan, hadi gel!