The Last of Us Dizisinde 80’ler Nostaljisi: Never Let Me Down Again’ın Anlamı
80'ler nostaljisiyle dolu "The Last of Us" dizisinde, "Never Let Me Down Again" şarkısının anlamını öğren, belki de sen de düşersin!
2 saat önce

Uzun zamandır beklediğimiz The Last of Us dizisinin ilk bölümü dün akşam HBO Max ekranlarında nihayet yayımlandı. Her ne kadar Türkiye’de HBO Max olmasa da bizde dizinin BluTV üzerinden seyredilebildiğini hemen hatırlatmakta fayda var. Yani, evde oturup “Of, bu diziyi izleyemedik yazıklar olsun” diye ağlamak yerine, “Evet, bayramda kime ne hediye alayım?” kurgusunu bir kenara bırakıp, kontrol tuşlarına basarak Ekran başına geçme zamanı!
Dizinin ilk bölümünün sonunda jeneriğe geçilmeden hemen önce radyoda çalan bir şarkı var. Bu şarkı sadece bölüm sonunu bağlamakla kalmıyor, aynı zamanda dizi içerisinde de anlam dolu bir yere sahip. Muhtemelen bölümü izlediyseniz siz de neden bu şarkının seçildiğini merak edip “Acaba Depeche Mode hayatımı yönetmeye başlamış olabilir mi?” diye sormuşsunuzdur. Batı kültüründe “Beni Sakın Bir Daha Hayal Kırıklığına Uğratma” olarak bilinen “Never Let Me Down Again” şarkısı işte burada devreye giriyor. Elbette 80’lerde doğacak bir neslin müzik kültürü yükümlülüğü biraz zorlayıcı olsa da, en azından bu şarkıyla nostalji yapmayı başardık!
İlk bölümün son 10 dakikasına girdiğimizde, Ellie’nin girdiği odadaki radyonun yanında Billboard dergisinin Number One Hits kitabını bulması gerçekten dikkat çekici. İçerisinde baktığı sayfalarda karşılaştığı not, “B/F” ile ilgili muazzam bir farkındalığını bizlere sunuyor. Bu kod, radyoda çalan şarkıların yıllarının anlamını ifade ediyor. Mesela 1960’lardan bir şarkı çaldığında deriz ki, “Yahu bu çok eski, yeni bir şey yok!” 70’lerden bir parça duyduğumuzda ise, “Oh, yeni stok, yeni bir umut!” dedirten cinsten bir durum! Ama 80’ler devreye girerse, “Sorun var, hemen tedavi moda geçmemiz lazım!” Gerçi, sorunun ne olduğunu merak ederek oturduğumuz koltuk bir başka türevde “kapatın televizyonu, açın sosyal medyayı!” moduna girebilir.
Ellie’nin 80’lere karşılık gelen şifreyi çözmesi de tam bir marifet! Joel uyurken, şarkıyı kullanarak kendi stratejisini geliştirmesi üzerimize düşen mesajı net bir şekilde veriyor. Joel bir uykuya daldığına göre, Ellie “Beni Uyanık Tut, Wake Me Up Before You Go-Go!” çığlığını atarken gerçekten çok eğlenceli bir an yaşanıyor. Hani derler ya “Dört elin nesi var? İki elin sesi var!” diye, burada da iki karakterin müziği ve uyku halinin yarattığı komik durum bir araya gelince epey bir eğlence çıkıyor.
Sonuç olarak, dizinin sonunda çalmaya başlayan Never Let Me Down Again, Billboard Top 100’de 63. sıradaydı ve kendisi bir 80’ler klasiği. Yani, dizinin bu ilk bölümünü dışarıdan görebildiğimize göre artık Bill ve Frank’in başının belada olduğunu öğrenmiş olduk. Aslında tüm bu yaşananların araya sokulan müzikle birleşmesi, izleyiciye bir alternatif sunmasının yanı sıra, karakterleri daha da unutulmaz hale getiriyor gibi! İlk bölümün tonu gerçekten muhteşem olmuş; ve siz de izlediyseniz, düşüncelerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın. Ah, ne güzel bir 80’ler akşamı olabiliyor bu dizide, değil mi?
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?