Artık The Last of Us dizisi ile sezon finaline adım adım yaklaşırken, izleyiciler olarak gözlerimizi dikip her bölümde gizli detayları, oyunla olan bağlantıları aramaya devam ediyoruz. Hem oyunun ikonik hikayesine sadık kalan dizi, hem de her bölümde hayranlarına keşfedilecek sürprizler sunuyor; bu da oldukça keyifli bir deneyim yaratıyor. Ama ama! Şimdi gelin, işin eğlenceli kısmına geçelim ve dizideki en dikkat çekici bağlantılara bir bakalım. Hazır mısınız? Çünkü bu bölümde hem güleceğiz, hem de gözlerimizi kocaman açacağız! İşte dizi ile oyun arasındaki beş muhteşem bağlantı:

1) 5. Bölüm – Joel’in Çantası:

Endure and Survive bölümünün sonunda Joel ve Ellie, arkadaşlarının cenazesini gömüp hüzün içinde yürümeye başlarken, Joel’in sırtındaki çanta hemen dikkatimizi çekiyor. Evet, o Henry’nin çantası; ama aynı zamanda Joel’in The Last of Us Part 2‘de kullandığı çantanın bire bir aynısı! Bu detay, oyunu oynamış olanlar için gözyaşlarının göz kapaklarından fışkırmasına sebep olacak duygusal bir gönderme.

2) 2. Bölüm – Peluş Zürafa:

Oyun dünyasında, karantina bölgesinde bir çocuğun kucağındaki peluş zürafa bizleri hüzünlendirmişti. Orada kaybolmuş bir çocuk, bu oyuncakla sıkı sıkıya bağlı kalıyor. Dizi, ikinci bölümde çalılar arasında yatmakta olan eski bir peluş zürafayı dikkatli izleyicilere gösteriyor. Kim bilir, belki de bu zürafa, hayatta kalmaya çalışan başka bir çocuğa ait. Ama o çocuğa ne oldu? O sorunun cevabını bulmak zor, ama işte bu detaylar diziyi daha özel kılıyor, değil mi?

3) 3. Bölüm – Pencere:

Dizinin en duygusal ve etkileyici bölümlerinden birinin sonunda, Bill ve Frank’in evinden dışarıyı gördüğümüz bir pencere var ki, o pencere bize oyunun açılış ekranında gördüğümüz pencerenin aynısını hatırlatıyor. Hatta o perdelerin dalgalanışı bile çok benzer! Bu sahnede eşlik eden müzikle birlikte gözlerimizi silmekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Yani pencereyi izlerken bir yandan gözyaşlarımızı tutmaya çalışırken, bir yandan da “Bu da neydi yahu!” demekten kendimizi alamıyoruz.

4) 3. Bölüm – Kahraman Gömleği:

Joel’in ikonik olan yeşil, ekose desenli ‘kahraman gömleği’ var ya, işte onunla ilgili bir sürpriz yaşanıyor. Bill ve Frank’in tartıştığı bir sahnede Frank bu gömleği giyiyor! Normalde Joel giyiyordu bu gömleği, ama gördüğümüz kadarıyla Frank’in bu gömleği neden giydiğini sorgulamakla kalmıyoruz; çünkü sonrasında Joel duştan çıkınca, bir anda karşımıza aynı gömlekle çıkıyor! “Fjällräven Fjallglim Shirt – Laurel Green” diye aratır, evimizde bir kahraman gömleği edinirsek, belki bir gün enfekte zombiesiyle karşılaşmamıza da hazır oluruz. Bir gömlek böyle bir deneyimi hazırlayabilir mi, belli olmaz!

5) 5. Bölüm – Ish:

Hani Joel, Ellie, Henry ve Sam tünelde eğlenceli bir odaya girdiklerinde, etraftaki resimlere dikkat kesilmişlerdi; işte o odanın hikayesi daha acıklı bir hal alıyor! Odayla ilgili konuşurken Joel’in “kurallara uymayıp enfekte oldular” demesi aslında komik bir ironi içeriyor. Çünkü bu sığınakta Ish diye birinin bıraktığı mesajlar var. Ish, burada bir sığınak yapıp kendine bir aile edinmiş; ta ki bir gün biri kapıyı açık bıraktığında her şeyin sonunu getirecek enfekte olaylarını başlatana dek. Tam da buradan yola çıkarak, duvarda gördüğümüz “koruyucularımız” yazılı resim ile iki isim olan Danny ve Ish bizi oyundaki aynı resme götürüyor. İşte bu detaylar, hem hüzün veriyor hem de izleyiciyi düşündürüyor.

Yani kısacası The Last of Us dizisi, görsel olarak etkin olduğu kadar, hikaye derinliği ile de izleyenleri kendine bağlıyor. Hüzün ve komedi arasında gidip gelen bu detaylar, izleyiciler arasında bir bağ oluşturuyor. Böyle giderse, bizim gibi hayranların gözleri her bölümde pırıl pırıl olacak ve bütün her şeyi çözmeye çalışırken bir yandan da gülmeye devam edeceğiz!