The Last of Us: HBO Dizisi, Oyunlara Sadık Kalacak mı?
"The Last of Us" dizisi, oyunlarla aynı akıbeti paylaşacak mı? Zombie sürüsünden kaçarken merakla gülmek için tıklayın!
3 saat önce

The Last of Us’ın yönetmeni Neil Druckmann, HBO’da yayınlanacak dizinin video oyun serisinin ötesine geçmeyeceğini sıkça vurguladı. Bildiğiniz gibi, Game of Thrones dizisinde yaşanan sorunların başlıca sebeplerinden biri, dizinin yazarlarının George R.R. Martin’in kaleme aldığı eserlerden uzaklaşıp kendi yollarına gitmeleri olmuştu. Böylece izleyiciler, seyrettikleri hikayenin kaynağını unutturacak derecede cetvelle çizilmiş bir senaryoyla karşılaştılar. Druckmann ise, “Game of Thrones ile aynı hataya düşmeyeceğiz” diyerek, bunun neden olabileceği hayal kırıklıklarını önceden sezmiş gibi görünüyor.
Harfiyen bir televizyon adaptasyonunun, seyircileri hem heyecanlandırması hem de onlara tanıdık gelen ögeleri sunması gerektiğine inanıyor. O yüzden Druckmann, kesinlikle oyunları uyarlamanın ötesine geçerek, orijinal göz alıcı hikayeler anlatma niyetinde olmadıklarını belirtiyor. “Part II ucu havada biçimde bitmiyor,” diyerek, bir spoiler vermeden seyircilerin içini rahatlatıyor. Ucu açık sonlar, izleyiciler tarafından asla sevilmez; zira tam böyle bir durumla yerleşik görüşe göre halkın tepkisini çekmek bir hayli olasıdır.
Druckmann daha önce ayrıca The Last of Us TV dizisinin, oyunlara sadık kalacağına da söylemlerine eklemiş ve bu uyarlamanın “bugüne kadarki en iyi, en otantik oyun uyarlaması” olduğunu savunmuştu. Bu ifadeler, izleyicilerin ve oyun hayranlarının gönlünü kazanmak için oldukça önemli. Lakin, bu tür iddiaların ağırlığı altında kalmak da, bir o kadar zorlayıcı olabilir. Zira oyundaki başarılı anlatım ve karakter derinliği, ekranlara taşındığında aynı etkiyi yaratacak mı, bunu zaman gösterecek.
Druckmann’ın röportajında belirttiği gibi, bazı uyarlamalar, kaynak materyalleri yeterince güçlü olmadığı için başarısız olabiliyor. Diğer yandan, uyarlamayı yapanların da bu materyali anlamaması gibi bir durum söz konusu olabiliyor. Uzun lafın kısası, doğru bir uyarlamanın tüm bu unsurları dikkate alarak, titizlikle oluşturulması gerektiğini ifade ediyor. Hatta belki de, Becker’in “Hikaye anlatımı sona erer, sinema başlar,” sözleri buraya fazlasıyla uygundur! Özellikle de 3D etkisiyle birlikte Hollywood’un aslan kükremesi ile birleştirildiğinde! Eh, nedir? Dizi başlayana kadar, bu kadar beklemeden zevkle tahminler yapabiliriz!
Dizinin ilk sezonu, dokuz bölümden oluşacak ve HBO ekranlarında 15 Ocak’ta izleyiciyle buluşacak. Heyecan dorukta, kalpteki nabız sayısı artıyor desek yalan olmaz! Evet, bu yeni televizyon tarifi bize pek çok şey vaat ediyor; unutmayalım ki izleyici kitlesi oldukça bağlı olduğu bir hikaye ile buluşuyor. Ancak unutmamak gerekir ki, ilkinin büyüsünü yansıtırken, aynı zamanda yeni bir soluk da getirmek şart; ki bunu yaparken Druckmann’ın “başarısızlık korkusunu” yenmesi gerekiyor. Ya da belki de kaleme aldığı senaryo, hiç hatalar olmadan ayakta kalabilir! Kim bilir? Dizi başladığında, daha iyi anlamış olacağız.
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?