Bu ay, oyun dünyasında heyecanla beklenen yapımlardan biri olan The Medium için bir 14 dakikalık oynanış videosu yayınlandı. Bloober Team ekibi, bu videoda bizleri biraz ürkütücü, biraz da merak uyandıran bir yolculuğa davet ediyor. Eğer “Gerçekten ruhlar dünyasında dolaşmayı denesek nasıl olur?” diye merak ediyorsanız, doğru yerdesiniz. İlk kez Xbox Series X’in etkileyici sunumunda karşımıza çıkan The Medium, oyunculara anında değiştirilebilen bir atmosfer sunarak dikkatleri üzerine çekiyor. Bu, tıpkı bir sinema filminde sahneler arasında geçiş yapmak gibi, fakat korku filmi olunca olaylar biraz daha can sıkıcı hale geliyor, değil mi?
Ana karakterimiz Marianne, medyum sıfatıyla hem gerçek dünya hem de ruhlar dünyası arasında gidip gelerek oldukça ilginç bir maceraya atılıyor. Bir bakıma, iki farklı evrende de “Merhaba, ben burada! Biraz korkunç olabilirim!” diyen bir karakterle karşı karşıyayız. Videoda, bu garip ama bir o kadar da büyüleyici özelliğin nasıl işlediğini bir kez daha görme şansımız oluyor. Yani, Marianne ile bir yandan korku dolu anlar yaşarken, diğer yandan “Burası neresiydi?” diye düşünecek ve ruhlar dünyasında kaybolmuş gibi hissedeceksiniz. Hem gerçek hem de ruhlar dünyasında olmak, bir yandan oldukça heyecan verici, diğer yandan da “Acaba bu ruhlar bana bir şeyler söylemeye mi çalışıyor?” diye düşündürüyor.
Videoda, 90’lı yılların Polonya’sında geçen bu korkutucu maceranın detaylarına da yer veriliyor. Hani şimdi 90’lar moda oldu ya, o dönemdeki eski bilgisayar oyunlarının ve filmlerinin korkunç atmosferini hissedeceksiniz. Ama ruhlar dünyasında kaybolmanın getirdiği sıkıntılar da cabası! Neyse ki, Troy Baker gibi ünlü bir seslendirme sanatçısı, kötü karakter rolünde karşımıza çıkıyor. The Maw isimli bu karakter, Marianne’i ruhlar dünyasında takip ederken, “Sakın geçiş yapma! Beni görürsen başın belada!” diye bağırıyor gibi düşünebilirsiniz. Her geçişte dikkatli olmak gerektiğini unutmayın; zira The Maw, ruhlar dünyasında bir tür “gölge” gibi dolaşacak.
Oyun boyunca Marianne’in medyum güçlerini kullanarak farklı dünyalar arasında geçiş yapma fırsatı bulacağız. Bir nevi “İki kafadan biri” durumuna düşeceğiz. Gerçek dünyada kahve içip, ruhlar dünyasında ise bir tür “hayaletlerle karaoke” yapmaya çalışacağız. Bu, ruhlar dünyasında kaybolurken, “Acaba ruhlar arasında sosyal medyada nasıl takılıyorlar?” sorusunu da aklımıza getirmiyor değil. Eğer ruhlar dünyasında bir Instagram hesabı olsaydı, takipçi sayıları oldukça yüksek olurdu, değil mi?
The Medium, 28 Ocak’ta hem PC hem de Xbox Series X üzerinde çıkış yapacak. Oyun çıkmadan önce ruhlar alemiyle ilgili biraz göz atmakta fayda var, zira bu dünyalar arasında geçiş yaparken “Beni burada istemiyorlar!” diye düşünmemek elde değil. Şimdiden ruhlar dünyasına dalmak için sabırsızlanıyorsanız, Marianne’in macerasını kaçırmayın. Unutmayın, belki de ruhlar dünyasında en iyi arkadaşlarınızı bulursunuz, ya da en azından onlarla kahve içebilirsiniz!
