Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

6 dakika okunma süresi

6

The Outer Worlds: Peril On Gorgon İncelemesi

Uzayda kaybolmuş bir Gorgon'u incelemeye hazır mısınız? Tuhaf karakterler, komik anlar ve bolca uzaylı saçmalık sizi bekliyor!

admin

12 saat önce

The Outer Worlds: Peril On Gorgon İncelemesi

The Outer Worlds, geçen yılın gözde oyunlarından biri olarak dikkat çekti. Disco Elysium gibi sağlam bir rol yapma oyunu çıkınca belki biraz geri planda kaldı; ama Fallout 76’nın yarattığı hayal kırıklığından sonra New Vegas tadında bir deneyim arayanlar için gerçekten hoş bir alternatif sunuyor. Oyun, ortalama 25 saat sürüyor ve bu sürede birçok oyuncunun “Tadı damağımda kaldı!” diyeceği bir deneyim sunuyor. Sonuçta, rol yapma oyunları denilince aklımıza genellikle onlarca, hatta kimileri için yüzlerce saat süren oyunlar geliyor. Eğer siz de bu grupta yer alıyorsanız, The Outer Worlds evreninde biraz daha vakit geçirmek istiyorsanız, Peril On Gorgon tam da bu beklentilerinizi karşılamak üzere geldi.

Neler olmuş şu Gorgon’da?

Ek paketimizin hikayesi, adından da anlaşılacağı üzere Gorgon adlı bir asteroitte geçiyor. Gemimiz Unreliable’a bir kargo gönderiliyor ve bu paketin içinde Lucky Montoya’nın kolu ile Unreliable’ın eski kaptanına gönderdiği bir mesaj var. Mesaj bizi Gorgon’a, Ambrose Malikanesine götürüyor ve burada Minnie Ambrose ile tanışıyoruz. Kendisi, Lucky’nin başlattığı işi bizim bitirmemizi istiyor. Burası, Spacer’s Choice’un en önemli projelerinden birine ev sahipliği yapan bir araştırma merkezi. Minnie’nin annesi Olivia Ambrose’a ait bir günlüğü alıp geri döneceğiz, bu kadar basit! Ama elbette, bu işin içi, dışı ve ne bileyim, kuytusu çok daha karmaşık.

Gorgon’daki proje, işçilerin daha dayanıklı ve verimli olmasını sağlayacak adrena-time adlı bir ilaca odaklanıyor. Ancak işler pek de yolunda gitmiyor; ciddi yan etkiler ortaya çıkıyor ve projenin fişi çekiliyor. Çalışanlar galaksinin farklı köşelerine dağılıyor ve bu projeyi geride bırakıyorlar. Ama Gorgon’da hayatta kalanlar, çok şanslı sayılmaz, çünkü pek çoğu burada can veriyor. Gorgon’daki araştırma merkezi kilit altına alınmadan önce, günlüğe ulaşmaya çalışıyoruz ve tabii ki bu süreçte pek çok farklı gezegene yolculuk yapmamız gerekiyor. Kilitli kapıları açmak için gereken kişilere ulaşmak için onların isteklerini yerine getiriyoruz; sonra da Gorgon’a geri dönüp günlüğü alıyoruz. Günlük elimize geçtikten sonra hikayenin asıl gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Neymiş bu işin aslı astarı, onu keşfetmeyi de sizlere bırakıyorum; çünkü sürpriz bozanlık yapmak istemem!

Görüldüğü üzere, The Outer Worlds’ten beklenecek tarzda bir hikaye var karşımızda. Benzerlerine ana oyunda da rastlamıştık. Bu açıdan ne muhteşem bir hikaye ne de zayıf kalıyor; The Outer Worlds için senaryo açısından genel görüşünüz neyse, bu ek paket için de benzer düşüncelere sahip olmanız muhtemel. Ancak bu noktada, biraz daha yenilik ve sürpriz bekleyenler hayal kırıklığına uğrayabilir.

Yeni Yenilikler: Silahlar, Zırhlar ve Ekipmanlar

Ek paket denildiğinde, akla gelen belli başlı yenilikler arasında yeni silahlar, zırhlar ve yetenekler geliyor. Peril on Gorgon da bunları doğal olarak sunuyor. Ancak dikkat çekici bir diğer nokta, yeni bir karakterin eklenmemiş olması. Ana oyundaki karakterleri yeterli görenler için bu durum sorun olmayacaktır; ama ben, biraz daha çeşitlilik bekleyenlerdenim. Silah, zırh, ekipman toplamaktan hoşlanıyorsanız, sağa sola serpiştirilmiş malzeme yığınları sizi bekliyor. Fakat böyle bir rol yapma oyununda silah toplama derdine düşülür mü, işte orası muamma! Belki daha farklı düşman türleri çıkmış olsaydı, farklı silah türlerinden edinmek için bir amacımız olabilirdi; ancak karşılaştığımız düşmanlar pek de zorlayıcı değil.

Bir de ana oyunda belirli bir seviyeyi geride bıraktığımız için ek paketteki düşmanların karşısına yeterince güçlü bir ekiple çıkıyoruz. İri kıyım düşmanlarımız bir miktar zorlayabiliyor; kalabalık robot ve droid ekipleri de cabası. Ama genel olarak, bu düşmanlar çok da kafa karıştıran rakipler değiller. Dolayısıyla, “Karakterimi biraz daha geliştireyim, daha güçlü silahlar bulmalıyım!” motivasyonu benim için neredeyse yok. Yine de kendimi tutamayıp bol bol kasa açıp, parıldayan her şeyi toplamış durumdayım. Neden yaptığımı bilmesem de, o parıldayan objelere karşı bir zaafım var gibi görünüyor!

Gorgon bana biraz boş geldi açıkçası. Uzun uzun dolanıp durduğum yerlerde, biraz daha yan görev olsa, biraz daha düşman avlasak fena olmazdı diye düşündüm. Ana oyunda, esas senaryodan saptırıp farklı hikayelere götüren yan görevler bol bol mevcuttu; burada ise tek tük karşıma çıktı. Yan görevlerin az olması, keşif yapma zevkimi biraz köreltti. Gerçi, belki de bu da benim oyun tarzımın bir yansımasıdır; ne de olsa, ben görev yapmayı severim!

Şimdi durup yazıyı kontrol edince, Peril on Gorgon’a biraz fazla yüklenmişim gibi hissediyorum. Sonuçta, öyle kötü bir ek paket değil. Ana oyundaki mizahı koruyor, senaryosu da ana oyuna uygun bir tonda. Görsel yönünden ve müzikler açısından da bir sıkıntı yok. Ana oyundan zevk alanların, bunu da severek oynayacaklarını düşünüyorum. Dolayısıyla yukarıdaki eleştirilerimi, “Neler olsa daha iyi olurdu?” sorusuna verilecek cevaplar için bir zihin egzersizi gibi düşünmenizi öneririm. Uygun bir fiyata denk getirdiğinizde bir şans verebilirsiniz bu ek pakete de.

Artılar:

  • Ana oyuna uygun, boşluk dolduran tarzda bir senaryosu var.
  • Mizahi dil aynen korunuyor; diyaloglar keyifli.
  • Oynanışta ana oyundaki başarılı performansı devam ettiriyor.

Eksiler:

  • Yan görevler konusunda biraz cimri davranılmış.
  • Ana oyuna göre çok da farklı bir deneyim vadetmiyor.
  • Yeni düşmanlar pek zorlamıyor.

Not: 7

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?