The Sandbox Türkiye: Metaverse Dünyasında Yeni Fırsatlar ve Yaratıcılık Dalgası

Dünyanın en büyük metaverse projelerinden biri olarak bilinen The Sandbox, Türkiye pazarına giriş yaparak, yalnızca oyunseverleri değil, aynı zamanda sanatçıları ve diğer içerik üreticilerini de kendine çekmeyi hedefliyor. 3,9 milyar dolarlık dev bir pazar hacmine sahip olan bu projeyle birlikte, kullanıcılar sanat eserlerini, oyun içi varlıklarını ve daha birçok şeyi tasarlayıp paylaşabilecekler. Peki, siz hiç hayal ettiniz mi, kahvenizi yudumlarken dijital bir dünya tasarlayıp, NFT’lerinizi satıyorsunuz? Nihayet bu hayal gerçek olma yolunda büyük bir adım atmış durumda.

The Sandbox, bir yandan oyun geliştiricileri ve oyun tutkunları için birçok fırsat sunarken, diğer yandan markalar ve sanatçılar için de yeni bir sahne oluşturmaktadır. 2012’de kurulan bu platform, kullanıcıların yaratıcılığını ortaya koymasını destekleyen merkeziyetsiz bir yapıya sahip. Yani, burada sandalyeye oturup şöyle bir göz atmak, aslında oyun oynamak kadar keyifli olacak! Şirketin yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde 7 ülkede ofisi ve tam 300’den fazla çalışanı var. Yani, bu sadece bir oyun değil, bir “hayal dünyası” gibi görünüyor!

Türkiye’yi metaverse dünyasında ilk 3’e taşıyacağız!

The Sandbox’ın Kurucu Ortağı ve COO’su Sebastien Borget, Türkiye pazarına girişlerinin sadece ticari bir hamle olmadığını, aynı zamanda Türk halkının teknolojiye olan ilgisi ve yeniliklere açıklığı nedeniyle gerçekleştirdiklerini vurguladı. “Türkiye’deki kullanıcılar, bize en değerli kitleyi sunuyor. Sanal dünyaları merak eden ve bu dünyalarda kendini geliştirmek isteyen herkes için, The Sandbox olarak kollarımızı sıvadık,” dedi. Yani, burası Türkiye’ye özel bir metaverse! Doğrudan Türkçe ile hizmet verecek, eğlenceli ve etkileşimli bir dünya hayal edin. Peki, oyun oynamak ile hayal gücünüzü kullanmak arasında bir köprü kurmak ister misiniz? İşte bu fırsat, parmaklarınızın ucunda!

The Sandbox Türkiye metaverse dünyası iş birliği programları başlıyor!

Arslan Kiran, The Sandbox Türkiye’nin müdürü olarak, Türkiye’deki sanatçılar, geliştiriciler ve oyun stüdyolarıyla iş birliği yapacak programlar başlattıklarını belirtiyor. “Sanal dünya ekosistemi, Türkiye’nin dijital geleceğini inşa etmek için bir araya geliyor,” diyor Kiran. Yani, burada bir ekipman alıp sanal dünyaya dalabileceğiniz gibi, aynı zamanda işbirliği yaparak yenilikler sunmak da mümkün. Kısacası, metaverse dünyası sadece bir oyun değil, bir “iş fırsatları defilesi” gibi bir şey!

Artık metaverse’de bir şeyler inşa etmek, oyun oynamaktan çok daha fazlası. Türkiye’deki kullanıcılar, Türkçe olarak güvenle hareket edebilecekleri bir dünya yaratıyor. Hem oyun oynayıp hem de konserlere katılabiliyorsunuz. İş yapıp, düzenlenen konferanslar ve sanat festivallerine iştirak etmek mümkün. Hayatın tadını çıktığınız bu sanal dünyada, kazanç belirtisi olarak NFT’lerinizi artırmak için de fırsatlar sunulmakta. Yani, hayat sadece bir oyun değil; yatırımdan sanata, hepsi burada!

Sonuç olarak, The Sandbox Türkiye’de yeni bir dijital deneyim sunmaya hazırlanıyor. Eğlenmek ve kazanmak için metaverse kapılarının açıldığını duyuruyoruz!