Biraz dehşet, biraz gerilim ve bolca ıslık sesi… 2023 yılında Gun Interactive tarafından çıkarılacak olan The Texas Chainsaw Massacre oyununa dair sular durulmuyor. Oyun, korkunun en saf halini görebileceğimiz bir yapım olarak karşımıza çıkacak ve bunun heyecanı şimdiden ortalığı sarhoş etti. Bir de ne var? Oyunun temasını tasarlarken kullanılan müziğin, tam anlamıyla bir “katliam” efsanesi olduğu söyleniyor. Bu sesler arasında kaybolmak ise sanırım, bir tür sanal korku terapisi olarak düşünülebilir. Haha!

Müziğin adı ise “The Massacre”, yani “Katliam”! Bu isim, oyunun ruhunu o kadar güzel yansıtıyor ki, tam yerinde tercih edilmiş. Fakat merak etmeyin, bu parça walkman’lerimizde çalmamız için değil; daha çok oyun içerisinde ürkütücü bir atmosfer yaratmak için tasarlanmış. BAFTA adayı Ross Tregenza’nın kaleme aldığı bu müzik, aynı zamanda Gun’ın CEO’su ve Oyun Tasarım, Ses ve Sanat Yönetmeni Wes Keltner’in de katkıları ile şekillenmiş. Keltner, artı olarak kendi icadı Apprehension Engine adlı enstrümanıyla müziğe renk katmış. Anlaşılan, bu ekip korkuyu beslemek için çalışırken neredeyse bütün hayvanların sesi ile birlikte hurdalıkta buldukları metal parçalarını da kullanmışlar. Ve evet, bu korkunç melodiler arasında domuz çığlıkları, elektrikli testereler ve bol bol hurda metal sesi yan yana sıralanıyor.

Açıkçası, Apprehension Engine hakkında konuşmamız gerekiyor. Hani o “tüm zamanların en ürkütücü müzik aleti” dedikleri bir şey var ya, işte o! Bu enstrüman, sadece melodik bir deneyim değil, aynı zamanda dinleyiciye aniden kalp krizi geçirtme yeteneğine sahip bir alet. Yani, biraz ruhumuzu karartacak bir müzik dinleyip, “Şu an burada kimse yok, değil mi?” diye düşünmek istiyorsanız, doğru yerdesiniz! Öyle anlaşılıyor ki, bu oyunla birlikte korku müziği anlayışımız baştan aşağı değişecek, o yüzden hazırlıklı olun. Belki de bir korku filmi izlemek yerine bu oyunu oynamak, daha düşük riskli bir çığlık atma yöntemi olacaktır!

Şimdi, yine korkunun doruklarına ulaşmaya hazır olun, çünkü bu müzikler sanki gölgeler arasında gizlenmiş birer canavarmış gibi fısıldıyor. Öyle ki, bu parçanın her notasında kan terleyen kurgular ve bıçak gibi kesilen gürültüler duyulabilir. En müthiş olay? Biz bu melodileri dinlerken oyun oynamak zorunda kalacağız. Ah, korkunun tadı da burada saklı! Dolunay gecesi, boş bir alan ve bir elektrikli testere… Vay canına, kesinlikle katliam havası var!