Birkaç ay önce, Project Vitriol adıyla tanıdığımız ancak artık The Thaumaturge olarak anılmaya başlanan bu oyun, bir duyuru videosuyla resmi kimliğine kavuştu. Hemen ardından, benim gibi oyuncu meraklıları için bu oyun adeta bir ışık hüzmesi gibi parladı! Uzun zamandır beklediğim an nihayet geldi, heyecanla takip listeme ekledim. Kim bilir, belki de bu oyun bir gün “al beni” diyerek amcasından aldığı mirasla bir bilgisayar odasında kalabilecek.

Şimdi de sıra, hikâyenin merak uyandıran fragmanına gelmiş. “Dear Wiktor” başlıklı bu fragmanda, yalnızca karakterimiz Wiktor’a ablası Ligia tarafından yazılan mektuba kulak vermekle kalmıyor, aynı zamanda Wiktor’un ziyaret edeceği mekanların bir kısmına hızlı bir bakış atıyoruz. Ligia’nın mektubunda öyle büyük bir endişe var ki sanki Wiktor, bir meslektaşı olan Süpermen’in kıyafetlerini çalmış gibi kötü şeyler yapacakmış gibi gözüküyor. Neden mi? Çünkü Ligia, kardeşinin başına kötü şeyler gelebileceğinden korktuğu için gözünden yaş dökme potansiyeli yüksek bir abla!

Wiktor’un kendine ait özel yeteneği, ablasını sürekli endişe içinde tutuyor. Ligia, kardeşinin eve dönmesini ve bir kez daha ailesiyle bir araya gelmesini istiyor. Bunu duymak bile içimi ısıtıyor; ne de olsa aile, insanın en büyük düşmanı, fakat bazen de en büyük destekçisi! Ancak, Wiktor bu güzel çağrıya kolay kolay kulak vermiyor gibi görünüyor. Yani, ablası ona “Yemek hazır, gel!” dediğinde bile Wiktor’un maalesef yüzde yüz ihtimalle “Neredeyse, abla!” diye karşılık vereceğinden eminiz. Elimizde başka bir şey yok!

İlerde başına ne gelecek merakla bekliyoruz çünkü The Thaumaturge’un çıkış tarihi henüz belli değil. O yüzden, bu yıl içinde dolaşan söylentilere göre bir çıkış yapılması bekleniyor. Kombinasyon bir kahve ile diğer kahve arasında sıkışmış gibi hissederken, heyecan içinde bu oyunun kendisini görmeyi umuyoruz. Ne de olsa gündüz hayal dünyasında, gece bu oyunun evreninde kaybolmayı sevgili oyunseverler olarak dört gözle bekliyoruz! Eğer bir gün oynarsanız, Wiktor’un yerine geçip “Kardeşim neden evin patates çuvalı gibi duruyor?” gibi cümlelerle zeka fışkırtma yarışmasına katılmak serin bir yaz akşamı için fena olmaz diye düşünüyorum!