The Thing: Klasik Bilimkurgu Oyununun Yeniden Doğuşu
Klasik bilimkurgu oyunu 'The Thing', yenilenen tasarımıyla oyunculara unutulmaz bir deneyim sunuyor. Korku ve strateji dolu bir serüven sizi bekliyor!
7 saat önce
Bilimkurgu filmleriyle ilgiliyseniz, özellikle Sinema dünyasında önemli bir yere sahip olan The Thing hakkında bir şeyler duymuş olmalısınız. Usta yönetmen John Carpenter’ın imzasını taşıyan ve başrolünde Kurt Russell’ın yer aldığı bu film, ilk çıktığında büyük bir hayal kırıklığı yaşamış olsa da, zamanla fark edilen değeriyle birlikte sadık bir hayran kitlesine kavuşan birçok önemli yapımdan biri. 90’ların sonları ve 2000’lerin başlarından itibaren bir filmden video oyunu yapma trendi oldukça yaygınlaştı ve elbette The Thing de bu akımdan nasibini alan yapımlardan biri oldu. Vizyon tarihinin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen, oyunun geçirdiği evrime ve ona dair anılara değinmemek mümkün değil.

The Thing adlı oyunun, çökme sorunları, belirsiz görev yapısı ve oyun bittirme engelleri nedeniyle çok parlak bir oyun olmamasıyla birlikte, kendine ait bir hayran kitlesi oluşturmayı başardığı açık. Neyse ki, bu nostaljik deneyimi yeniden yaşamak mümkündür; Nightdive Studios tarafından yapılan Remaster ile karşımıza çıkıyor. Oyun, filmin kapanışına yakın bir zamanda, bir grup Amerikan askerinin Antarktika’ya iniş yapmasıyla başlıyor. Bu süreçte, kaybolmuş bilim adamlarını aramak için helikopterle yola çıkan Yüzbaşı Blake karakterini kontrol ediyoruz. Ses kayıtları, gizemli nesnelerin kalıntıları ve buzdan lahitlerle karşılaşarak, nostalji dolu bir giriş yapıyoruz.
Oyun, oyunculara “Güven” mekaniğiyle ilginç bir deneyim sunuyor. The Thing filminin temelinde yer alan karakterler arası güvensizlik ve paranoya, oyun yapımcıları tarafından da aktarılmaya çalışılıyor. Yanınıza alabileceğiniz üç farklı yetenekle donatılmış yoldaşınız var: Sıhhiye, Asker ve Teknisyen. Sıhhiye, yaralıların tedavisinde kritik bir rol oynarken, Asker fiili bir savaşçı olarak öne çıkıyor ve Teknisyen ise elektronik arızaları gideriyor. Ancak dikkat etmeniz gereken bir durum var; yoldaşlarınıza karşı olumsuz hareketler sergilediğinizde (yani yaratıklara değil, ekip arkadaşlarınıza ateş ettiğinizde veya silahlarını aldığınızda) güvensizlik baş göstermeye başlıyor ve ekip içindeki dinamikler değişiyor.

Bu bağlamda, soğuktan donma mekaniği de oyun deneyimini etkileyen unsurlardan biri. Kutuplarda bulunduğumuz için dışarıda uzun süre kalmak, dayanıklılığımızın azalmasına ve sonucunda can kaybına neden oluyor.
Oyun içindeki çatışmalar oldukça basit ama etkili bir şekilde tasarlanmış. Dört başı mamur bir siper ya da gizlenme mekanizması yok; yaratıklarla doğrudan çatışmaya giriyorsunuz. Birinci şahıs kamerasına geçiş yapabilirken, bu durumda hareket edemediğiniz için pek önerilmiyor. Düşmanlarınızı alt etmek başlangıçta heyecan verici olsa da, daha sonra aynı tür düşmanlarla karşılaşırken alıştıkça monoton hale gelebiliyor; genellikle mermiyle üstüne gitmeniz yeterli oluyor. Çeşitli silahlar bulunsa da, çoğunlukla makineli tüfek ve alev silahı tercih ediliyor.

Oyun, keşif ve mücadele konusunda fazlasıyla karışık bir yapıya sahip; sık sık barikatlarla karşılaşacak ve düşman akınını püskürterek strateji geliştirmeye çalışacaksınız. Oyun, çoğu zaman ne yapmanız gerektiğini keşfetmenizi beklerken, bazı bölümler sizi zor durumda bırakabiliyor. Kapanan kapılar ve görev anında bölümler arası geçişler, eski oyun dinamiklerini hatırlatıyor.
Sonuç itibarıyla, Nightdive Studios’un bu Remaster’ı; etkileyici grafik güncellemeleri, modern ışıklandırma ve kullanıcı dostu bir envanter menüsü ile geçmişteki iyi tarafları koruyarak yepyeni bir deneyim sunuyor. Eğer eski oyunlarla uğraşmak istemiyorsanız, daha güncel sistemlerde oynanabilir bir versiyonun tadını çıkarmak için doğru yerdesiniz. Ancak, nostaljik unsurlarla oynamış olanlardan biriyseniz, Yüzbaşı Blake’le aynı maceraya bir kez daha atılmak için kaçırılmayacak bir fırsat.





Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?