CD Projekt, oyun dünyasının nadide çiçeklerinden biri olarak, birçok projeyle hem kendi hem de oyuncularının merakını tazeliyor. Özellikle The Witcher 4, şu anki en çok beklenen projelerden biri. Hani ne zaman geleceği sorusunu sorduğunuzda, “Böyle gelmeyin, 2027’den önce kapısını görmezsiniz!” diyerek şakalar yapılıyor ya, işte o durumu yaşıyoruz. Düşünün ki, bu oyunu beklemek bir tür sabır sınavı gibi.
Bir yandan, CD Projekt’ın çalışmalara devam ettiği, yeni ekip üyeleriyle çeşitlendiği söyleniyor. Tabii ki, bu durum “dev bir yaptırımcı mıyız, yoksa gerçekten mi çalışıyorlar?” sorusunu akıllara getiriyor. Geliştirici ekibe katılan isimlerden biri de, bu yıl oyun severlerle buluşmuş olan Kingdom Come Deliverance II ekibinden gelen bir yetenek: Karel Kolmann. Twitter’da, kauã hesabının paylaştığı mesajda, “Warhorse’da (KCD1/KCD2) yazar ve baş oyun tasarımcısı olarak çalışan Kolmann, artık The Witcher 4 için kıdemli görev tasarımcısı!” yazıyor. Yani aslında bu, Starks ailesinin bir üyesinin, Lannisterlar’ın yanında çalışmaya başlaması gibi bir şey!
Karel Kolmann’ın LinkedIn hesabında yaptığı paylaşımlarda, CD Projekt RED ailesine katıldığını belirtmesi, “Ben buradayım, bana pizza getirir misiniz?” diyecek gibi bir hava yaratıyor. Bu durum, onun oyunun ruhunu anlamada ne kadar kritik bir rol oynayabileceğini ortaya koyuyor. Kim bilir, belki de The Witcher 4’te sabah kahvaltısında hangi tür şarküteri ürünleri kullanılacağını bile belirlemiş olabilir. Şaka bir yana, Kolmann’ın KCD2’deki başarıları, onun bu projeye getirdiği yenilik ve taze fikirlerin önemli olacağına işaret ediyor.
Baktığımızda, Kolmann’ın KCD2’deki kariyeri, aslında CD Projekt için bir altın bilezik gibi. Oyun dünyasında şöhret kazanması, onun bu projeye katkıda bulunmasını sağlıyor. Aslında, yeni transferleriyle birlikte CD Projekt’ın artık ciddiyetine ciddiyet kattığını söylemek yanlış olmaz. Bunu düşündüğümüzde, “Acaba bu transfer, Witcher Evreni’nin geleceği için ne gibi umutlar taşıyor?” sorusu hemen akıllara düşüyor. Yani, şu an bir şeyler oluyorsa, bunu sadece zaman gösterecek!
Oyun dünyasında yapılan bu transferlerin genel anlamda ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Düşünsenize, elmas bir yüzüğe başka bir elmas daha eklemek gibi bir şey. Kalite her zaman kaliteyi artırır! O yüzden CD Projekt, bu yeni ekiple birlikte biraz daha heyecan verici bir yol çizebilir. Yani, Karel Kolmann’ın ekibe katılması, aslında bir tür oyun dünyası sürprizi olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, beklemekten başka çaremiz yok ama beklerken de eğlenmeyi unutmuyoruz. 2027’de Witcher 4’ü elimize aldığımızda, “İyi ki Kolmann ekibe katıldı!” diyeceğimiz günler şart! O zamana kadar, gelin bakalım, hangi yeni bilgilere ulaşacağız ve bekleyişimizi nasıl daha eğlenceli hale getireceğiz? Belki de gizli şifrelerle sağda solda “Witcher 4 buralarda bir yerde” atmaca oynamaya başlarız!
