The Witcher İkinci Sezonunda Yeni Karakterler ve Beklentiler

Netflix’in popüler dizisi The Witcher ikinci sezonu için hazırlıklara hız kesmeden devam ediyor. Ancak bu süreç, bir dizi talihsizlikle dolu. Kadro ve senaryoda yapılan değişiklikler, pandeminin getirdiği zorluklarla birleşince, ortaya bir çeşit Witcher komedisi çıkmış gibi oldu. Her şeyden önce, başrol oyuncusu Henry Cavill‘in sakatlığı, setlerdeki koşuşturmayı daha da ilginç hale getirdi. Sanırsınız ki, Geralt of Rivia bir aksiyon filmi çekiyor, setin ortasında kaykılmış bir bacağıyla dolaşıyor. “Beni dövüş sahnelerinde kullanmayın, ben sadece yarım ayağım var” diyecek neredeyse!

Yine de Netflix, bu talihsizliklerden ders almış olacak ki, projeyi yeniden rayına oturtmayı başardı. İkinci sezon için bir dizi yenilik ve heyecan verici karakterler bekleniyor. Özellikle, izleyicileri en çok heyecanlandıran karakterlerden biri olan Philippa Eilhart üzerine duralım. Blood of Elves kitabında ilk kez tanıştığımız bu karakter, Witcher evreninin en güçlü büyücülerinden biri olarak öne çıkıyor. Yani, bir büyücü düşünün, elinde sihirli bir değnekle değil, bir büyü masasıyla dolaşıyor. Tabii ki, bu masada var olan her şey de onun yetenekleriyle şekilleniyor. Kim bilir, belki de bir gün pizzayı bile büyüleyip “Ateşi söndür, ben burada pizzamı yapacağım” diyecek!

Redanian Intelligence’e göre, Philippa karakterini Cassie Clare canlandıracak. Cassie, Beauty and the Beast filminden tanıdığımız bir yüz. Yani, eğer bir gün “Büyücüler ve canavarlardan” oluşan bir oyun kurarsak, Cassie kesinlikle başrol oynamalı! Philippa’nın hikayeye katılması, hem Geralt hem de Ciri için önemli bir dönüm noktası olacak. Şekil değiştirme büyüsü yapabilen nadir büyücülerden biri olduğu için, Ciri’nin yolculuğunda ona rehberlik edecek. Ciri, “Ben de büyücüyüm” demek için Philippa’nın yanına gittiğinde, “Hayır, hayır, seninle sadece bir çay içmeye geldim” dedikten sonra, Ciri’nin neye uğradığını şaşırmasına neden olabilecek bir diyalog yaşanabilir!

Tabii ki, The Witcher dizisinin ikinci sezonu için hala resmi bir yayın tarihi yok. Bu da demektir ki, biz izleyiciler olarak, her gün yeni bir fragman ya da bilgi beklerken sinirlerimizi yıpratıyoruz. “Bugün mü çıkacak, yoksa yarın mı?” diye düşünürken, bir yandan da “Bir gün çıkacak mı?” diye sormayı unutmuyoruz. Belki de Netflix, “Witcher’ı beklemek, büyü yapmaktan daha zor” sloganıyla yeni bir pazarlama stratejisi geliştiriyor. Dizi çıkmadan önce, en azından bu konudaki spekülasyonlar ve heyecan, izleyicileri meşgul etmeye devam ediyor.

Sonuç olarak, The Witcher ikinci sezonu, hem aksiyon hem de komedi unsurlarıyla dolu bir serüven vaat ediyor. Her ne kadar başrolümüz sakat kalsa da, senaristlerin ve yapımcıların yaratıcı zekası sayesinde, izleyicilere eğlenceli bir deneyim sunacaklarına eminiz. Umarız ki, Philippa Eilhart gibi güçlü bir karakterin hikayeye katılmasıyla, dizideki maceralar daha da eğlenceli hale gelir. Şimdilik, yeni sezonun çıkışını sabırsızlıkla bekliyoruz, ama umarız ki bu bekleyiş, Gandalf’ı beklemek kadar uzun sürmez!