Tokyo Xtreme Racer: Nostalji ve Adrenalin Dolu Bir Sokak Yarışı Deneyimi

Otomobillere olan tutkum, kesinlikle çocukluğumun rengarenk sokaklarında dolanan bir futbol topu gibi kayıp gitmiş değil. Hatırlıyorum, babamın kırmızı renkli Renault 5’iyle ilk kez geziye çıktığımızda, o tozlu yolda benim gözümde bir yarış pistinin açılması gibi hissetmiştim. R5, o zamanlar pek bir şey ifade etmiyordu belki ama yıllar sonra anladım ki aslında babamın beni sanayiye götürüp o aracı modifiye etmesini sağlaması, bana otomobillere olan sevgimi aşılamıştı. Yıllar geçse de otomobillere olan bu ilgim, markette patates alırken bile uzun uzun araçları düşündürten takıntılı bir delilik haline dönüştü. İşte tam da bu yüzden, otomobil temalı oyunlara olan tutkum adeta bir kıvılcım gibi alevlendi!

Oyun oynamak benim için yalnızca vakit geçirme değil, aynı zamanda adrenalin dolu bir macera. Bütçem elverdiği sürece çeşitli direksiyon setlerine yatırım yapmaktan çekinmedim. Ancak, yıllar geçtikçe gerçek anlamda bu tutkumu doyurabilen birkaç oyun çıkabildi. Zaten NFS: Underground serisi, benim için otomobil oyunları arasında bir “kutsal kitap” gibi. Hani o oyunda kendi aracınızı baştan aşağı modifiye edebilmek, sokak yarışlarına katılmak, klasik ama dikkat çekici modellerle karşılaşmak, işte bunlar benim için tam bir festival havası! Özellikle Underground 2, benim otomobil kariyerimin bir dönüm noktası oldu. Ama aradan yıllar geçti ve bir türlü “o kaşıntıyı” dindirebilecek yeni bir oyunla tanışmadım!

İşte burada, eski bir dostum olan Tokyo Xtreme Racer devreye giriyor. Dikkat edin, bu oyun yeni değil ama taze bir remaster ile karşımıza çıktı! 1994 yılında Japonya’da “Shutokō Battle” adıyla piyasaya sürülen bu oyun, şimdi yeniden aramızda. Yani geçmişin nostaljisi ile günümüz teknolojisi bir araya gelip bizi boğazımızdaki gıdıklamadan kurtaracak. Hem Şubat ayındaki remaster’ı ile oyun dünyasına yeniden merhaba deméyi başardı. Hemen belirtmeliyim ki, oyunlara olan bu takıntımın arka planında aslında yıllardır süregelen bir yolculuk yatıyor.

Şimdi, çıkın bir an sokaklara, arabanızda müzik çalsın. Tokyo Xtreme Racer için bunun en iyi yol olduğunu düşünüyorum. Hani şu efsanevi Shuto otobanı var ya, işte oralar tam bir yarış cenneti! Uzun düzlükler, eğlenceli dar virajlar ve nefes kesen manzaralar… Her şeyin bir rüyadan farksız olduğunu söyleyebilirim. Ama tabii, bilmeyenler için belirtmek gerekir ki, Tokyo Xtreme Racer sadece bir oyun değil; o, tam anlamıyla bir yaşam tarzı. Şayet drift atmayı seviyorsanız, kendinizi bu oyuna kaptırmaktan kaçamayacaksınız.

Oyunda toplam 46 farklı araç seçeneği var! Evet, doğru duydunuz, 46! Aralarından seçeceğiniz otomobiller, gümüş ekranlarda gördüğünüz ralli yıldızlarından tutun da, fırtına gibi esen klasik JDM arabalarına kadar uzanıyor. Yani, neyi seviyorsanız onu seçebiliyorsunuz. Subaru Impreza WRX, Mitsubishi Lancer Evo, Toyota Supra, Nissan Skyline GT-R; hepsi orduda! Modifikasyon yaparken heyecanlanmamak elde değil!

Ses motorunun kalitesi de oldukça iyi. Oyunun henüz erken erişimde olduğunu ve daha pek çok yeni aracın ve modifikasyonun geleceğini belirtmem lazım. Hava karardığında, iyi bir müzik eşliğinde Shuto’ya çıkabilir ya da rakiplerinizi teker teker elemeye başlayabilirsiniz. Tokyo Xtreme Racer, işte tam burada devreye giriyor; herkesi mutlu eden, adrenalin dolu bir derya. Hem kafayı dağıtmak hem de sokakların kralı olmak için harika bir platform sunuyor. Ve sonuçta rahatlayıp, o acayip “kaşıntıdan” kurtulmak için en eğlenceli çözüm kesinlikle bu oyun! Şimdi, ne bekliyorsunuz? Hadi gazlayın!