Tomb Raider: Lara Croft’un Yeniden Doğuşu
Lara Croft, yeniden doğarken kafasını taşlara vursun! Tomb Raider ile macera dolu, kahkahalarla dolu bir yolculuğa hazır olun!
3 ay önce

Tomb Raider: Lara Croft’un Macerasına Dönüş
Günümüzün popüler oyun serilerinden Uncharted, ne kadar gözdeyse, onun öncesinde, 10 yıl kadar önce çıkış yapan Tomb Raider serisi o kadar efsane bir popülariteye sahipti. Hani, sinema dünyasında Indiana Jones’un neyse, oyun dünyasında da Lara Croft o olmuştu. Ama bir noktada, tıpkı eski bir televizyon dizisinin tekrar tekrar yayınlanması gibi, bu serinin de bir yenilenmeye ihtiyacı olduğu aşikardı.
Bir zamanlar dünya çapında hazine avcılığı denince akla gelen ilk isim olan Lara, pek çok tuzakla ve düşmanla karşı karşıya kalıyordu. Evet, bir yandan düşmanlarla savaşırken, diğer yandan bulmacaları çözmeye çalışıyorduk. Hatta bazen öyle bulmacalar çıkıyordu ki, “Acaba bu oyunu oynamak mı yoksa bir matematik kitabı mı okumak daha zor?” diye düşünmeden edemiyorduk.
Tabii ki, zamanla serinin yeni oyunları, eski tadı vermemeye başladı. Sürekli aynı mekanlar, benzer düşmanlar ve tahmin edilebilir bulmacalar. Hatta araya girecek olan Temple of Osiris, Guardian of the Light ve Lara Croft GO gibi oyunlar, “Bunlar ne alaka?” dedirtmeye başladı. Yani, Lara Croft’un maceralarını oynamak yerine, sanki bir bulmaca dergisi çözüyor gibiydik.
Neyse ki, 2013 yılında Tomb Raider serisi için yeniden başlangıç kararı alındı. Bir üçlemenin ilk ayağı olan bu yeni oyunla karşılaştık. Lara Croft’un kırılgan ve yaralı halini görerek, onun adım adım Tomb Raider haline gelmesini izlemek oldukça heyecan vericiydi. Hani, “Yavaş yavaş süper kahraman olma aşaması” gibiydi.
Oyun, bir araştırma ekibinin kaza sonucu bilinmeyen bir adada gözlerini açmasıyla başlıyordu. Adada birbirlerinden ayrı düşen ekip üyeleri, hayatta kalmaya çalışırken bir yandan da adayı keşfetmek zorundaydılar. Ve tabii ki, Lara’mız da bu sırada adanın derinliklerine doğru ilerlerken, “Acaba bu adada ne kadar hazine var?” diye düşünüyordu.
Her bir adımda, Lara hayatta kalmak için yeni bir karaktere bürünmeyi öğreniyordu. Yani, bir nevi “Survivor” programına katılmış gibiydi. Ok, pala, tabanca, tüfek; eline ne geçerse kullanmayı öğreniyor, etraftan topladığı malzemelerle craft işlerine giriyordu. Kısacası, Lara Croft, “Bütün bu silahları nasıl kullanacağımı öğrenmeliyim!” diyerek sürekli kendini geliştiriyordu.
Aynı zamanda ekip arkadaşlarıyla adadan kurtulmanın yolunu ararken, bir yandan da Yamatai’nin gizemini çözmeye çalışıyorduk. Her bulmaca ve her düşman, Lara’nın gelişim sürecinin bir parçasıydı. Aksiyon sahneleri, bulmacalar derken, bir bakıyorduk ki, Lara Croft’un hikayesini izlerken, kendimizi oyunun içinde kaybetmişiz.
Sonuç olarak, bu yeni oyun beklentileri karşılamış ve serinin yeniden canlanması için umutları tazelemişti. Ancak, son üç oyunun büyük oranda benzer şeyler sunması ve sadece hikayenin geçtiği kara parçasının değişmesi eleştirildi. Bir nevi “Neden hep aynı plajda tatil yapıyoruz?” sorusunu akıllara getirmişti.
Ama yine de, Lara Croft’un hikayesinin nasıl başladığını görmek için bu üçlemenin ilk oyununa göz atmak kesinlikle iyi bir fikir. Şu an Steam yaz indirimlerinde, standart versiyonu 5,24 TL, GOTY versiyonu ise 8,24 TL’ye inmişken, oyun kütüphanesinde bulunmayanların bir göz atmasında fayda var. Hemen “Bu fiyata kaçırmam!” demeden önce, belki bir bakarsınız, Lara Croft da sizin gibi indirimli alışveriş yapmayı sever!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?