TP-Link Archer AX20: Wi-Fi 6 ile Akıllı Ağ Yönetimi

Donanım editörlüğü yapmaya başladığım günden beri, özellikle ağ sorunları ile başa çıkmak için birçok zorlukla karşılaştım. Ancak, üç yıl önce TP-Link’in Archer serisini kullanmaya başladığımda, bu sorunların büyük bir kısmı tarihe karıştı. Kullanıcıların kalabalık kablosuz ağlarda yaşadığı sorunlara çözümler sunan bu teknoloji, nihayet evlerimize de ulaştı. Üstelik, Archer AX20 gibi uygun fiyatlı bir cihazla bu teknolojiyi bugün kullanmak mümkün.

Wi-Fi 6, ya da eski adıyla 802.11ax, aslında geçişimizi çoktan yapmamız gereken bir teknoloji. Bu teknolojinin altında yatan en önemli soru şudur: “Evimizde Wi-Fi kullanan cihaz sayısı hızla artarken, bu cihazların trafiğini nasıl yönetebiliriz?” Yani, tek bir router, nasıl olur da aynı anda 20 cihazın veri ihtiyacını karşılayabilir? Bugüne kadar bu sorunun çözümü “daha fazla güç” kullanmaktı. Yani, standart bir router’ın gerçekleştirdiği işlevlerin beş katını yapabilen cihazlar edinmeye çalışıyorduk. Örneğin, benim kullandığım TP-Link Archer C5400X, piyasaya çıktığında birçok bilgisayardan daha güçlüydü.

Archer AX20, benim kullandığım canavara göre daha basit görünse de, Wi-Fi 6 desteği sayesinde trafik yönetiminde devrim niteliğinde bir değişim sağlıyor. Artık amacımız daha fazla güç değil, akıllı yöntemlerle bu trafiği yönetmek. Router, her bir cihazın veri ihtiyacını anlayarak trafiği çok daha akıllı bir şekilde yönetebiliyor. Bu, OFDMA ve yeni MU-MIMO teknolojileri ile mümkün hale geliyor.

Kamyon Kamyon Veri Taşımacılığı

Bunu bir örnekle daha iyi anlayabiliriz. Önceki router’larımızda veriyi dört kamyon taşırdı (bu, hepsinin MU-MIMO desteklemesi durumunda geçerlidir). Eğer evde beş veya daha fazla cihaz varsa, bu ilk kamyonlar verisini iletip dönene kadar diğerleri beklemek zorunda kalıyordu. Yani, akıllı priz, akıllı tartı veya saat gibi küçük cihazlar, bilgisayarlarımızın veri akışını kısıtlıyordu. İyi router’lar “cihaz önceliklendirme” yapabilse de, dört kamyonla bu durumun üstesinden gelmek sınırlı bir çözüm oluyordu.

Wi-Fi 6 ile birlikte kamyon sayımız sekize çıkıyor. Daha da önemlisi, küçük cihazların yükünü tek bir kamyona yükleyip, “hadi sen dolaş bunları dağıt” diyebiliyoruz. Bu sayede, iki cihaz yüksek hızda veri çekerken, arka plandaki 25-30 cihaza da düzenli olarak veri ulaştırılabiliyor. Bu değişim, 802.11n/ac gibi teknolojilere geçişimizde olduğu gibi yalnızca sinyal alanını ve veri hızını artırmakla kalmıyor; Wi-Fi 6, verimliliği de ciddi oranda artırıyor. Benim gibi 30’dan fazla cihazın bağlı olduğu ağlarda, Wi-Fi 6 artık bir zorunluluk haline geldi. Bu nedenle, Archer AX20, önceki nesilin en güçlü router’ından 5-6 kat daha verimli bir çalışma potansiyeline sahip.

Geçmişten Gelen Veri Yüklerimiz

Ama bu teknolojiye geç kaldığımızı belirtmiştim; bunun nedeni, sistemin sağlıklı çalışabilmesi için yalnızca router’ın değil, aynı zamanda cihazların da Wi-Fi 6 desteklemesi gerektiğidir. Örneğin, yıllar önce satın aldığınız 802.11g destekli bir yazıcı, mevcut ağınızın performansını olumsuz etkileyebilir. Mevcut cihazlarınızın çoğu Wi-Fi 5 ya da öncesi teknolojilere sahip olduğu için, bunlar değişene kadar Wi-Fi 6’dan beklediğiniz verimi alamayabilirsiniz.

Bu durumda, ihtiyacımız olan sadece “daha akıllı” bir router değil, aynı zamanda eski cihazları da destekleyebilecek “hem akıllı hem güçlü” bir çözüm arayışıdır. Şimdi böyle söyleyince, geri planda Pink Floyd’un “Money” parçasının yazarkasa çanları çalmaya başladığını duydunuz mu? Evet, Wi-Fi 6 kesinlikle atlamamanız gereken bir teknoloji, ancak eğer iyi bir cihaz almazsanız, bu teknolojiden yeterince yararlanamayacaksınız.

Archer Serisinin Avantajları

TP-Link’in AX serisinde, router’lar için oldukça güçlü işlemciler kullanılıyor. Bu nedenle, görünüm, özellikler ve arayüz olarak Archer AX20, daha üst seviye kardeşleri olan C5400X veya AX11000’e göre daha basit görünse de, içindeki işlemci ve bellek yapısı oldukça benzer. Elbette, 750 TL gibi bir fiyatı olan AX20’nin 4.000 TL’lik bir router ile aynı performansı sergilemesini beklemek gerçekçi değil. Örneğin, gelişmiş QoS özellikleri veya üçüncü bantı yok. Ancak, evdeki cihazlar yavaş yavaş Wi-Fi 6’ya geçene kadar sizi destekleyecek en temel bileşen, sahip olduğu dört çekirdekli 1.5 GHz işlemcidir. Bu, onu 300-500 TL’lik Wi-Fi 6 modemlerden ayıran en önemli özellik.

Diğer Özellikler

Archer AX20, güçlü dört anteni ve beamforming teknolojisi sayesinde oldukça iyi bir kapsama alanına sahip. Ayrıca, TP-Link’in OneMesh teknolojisi, daha hesaplı cihazlara da geliyor. OneMesh ile birlikte, farklı router ve mesafe uzatıcılar kullanarak bir Mesh ağ kurmak mümkün. Bu sayede, ek cihazlarla aynı ağ üzerinden kapsama alanını dilediğiniz kadar genişletebilirsiniz.

Yazılım tarafında TP-Link, her zamanki gibi mükemmel bir iş çıkarmış. Hem web arayüzü hem de mobil uygulama olan Tether, son derece kullanışlı, şık ve sorunsuz bir deneyim sunuyor. Yazılımda bulduğum tek eksiklik ise, bağlı cihaz listesinde hangi cihazın hangi teknolojiyle bağlandığını görememek oldu. Sonuç olarak, Wi-Fi 6’ya geçerken tüm cihazları gözden geçirip biraz temizlik yapmak iyi bir fikir olabilirdi.

Sonuç olarak, Archer AX20, Wi-Fi 6’ya geçiş için ideal bir fiyat/performans ürünü olarak öne çıkıyor.