Bir Tutku Objesi Olarak Triton 500

Bazı ürünler, elinize aldığınızda bir tutkuya dönüşür; neye ihtiyacınız olduğunu ve neye ihtiyaç duymadığınızı unutturur. Mantıksal düşüncelerden uzak, sadece istersiniz. Eğer o ürünü alamazsanız, aklınızdan çıkmaz ve kendinize çeşitli sebepler uydurursunuz. Kesinlikle birileri “Gerçekten ihtiyacın mı var? Ne yapacaksın?” diye sorar ve tartışmalara girersiniz. Ama bir kere o ürün sizin kanınıza girmiştir, insanı günaha sokan bir tutku nesnesi haline gelir. Triton 500 de benim için böyle bir nesne oldu. Elimde bir Helios 300 varken ve onu çok seviyor olmama rağmen, Triton 500’ü istemem mantığımın çok ötesinde bir durumdu.

Triton 500’ün o zarif, çarpıcı ve seksi tasarımı, RTX 2080 Super ile donatılmış küçücük kasası, onuncu nesil Core i7 işlemcisi ve 32GB belleği, aslında benim için bir ihtiyaç olmamasına rağmen içimde bir iz bıraktı. Özellikle o krom kesim touchpad’in serin ve kontrollü dokunuşu, imleci hareket ettirmenin keyfini bambaşka bir seviyeye taşıyor. RGB aydınlatmalı tuşlar, yazı yazarken bana ilham veriyor ve adeta methiyeler dökmemi bekliyor. Ancak Triton 500’ün en etkileyici yanı, kasanın dört bir yanını saran o derin metal dokusu. Gerçekten bakmaya, tutmaya ve sergilemeye doyamayacağınız bir bilgisayar.

Üst Düzey Soğutma Sistemi

Bu şık görünümün yanı sıra, soğutma sistemi de oldukça etkileyici. Acer, ince (1.79 cm) ve hafif (2.2 kg) bu sistemin içinde üç fan yerleştirebilmiş. Bu fanlar sıradan değil; özel 3D tasarıma sahip yüksek performans fanlar. Bu nedenle, Turbo moduna geçmediğiniz sürece, cihaz sessiz bir şekilde çalışıyor. Şimdiye kadar birçok ince sistem denedim; Ghost, Zephyrus, Blade gibi, ancak bu kadar etkili bir soğutma görebilmemiştim. İnce ve şık sistemlerin en büyük zayıf noktası soğutma olduğundan, Triton 500 bu alanda kendi sınıfında çığır açıyor.

Şahane Ekran ve Performans

Triton 500’ün küçük boyutları (35.8 cm x 25.5 cm) sizi yanıltmasın; hala 15.6 inç bir monitöre sahip ve bu ekran muhteşem. 300Hz tazeleme oranı ve 3ms tepki süresi ile göz alıcı bir IPS ekranı var. Yüksek tazeleme oranı, ekranın 1080p çözünürlüğünde Core i7-10750H ve RTX 2080 Super MaxQ ile birlikte çok ciddi bir performans sunmasını sağlıyor. Yani bu sadece bir rakam değil; gerçekten etkileyici bir deneyim sunuyor.

Fiyat ve Erişilebilirlik

Bu kadar özellik göz önüne alındığında, Triton 500’ün ucuz olmadığını tahmin etmiş olmalısınız. Ancak son gördüğümde 20.000 TL civarında bir fiyata satılıyordu ki bu özelliklerine göre oldukça makul. İlk partisi havada kapıldığı için bulmak zor hale geldi. İyi bilgisayarlar az gelir, bir o kadar da kapış kapış gider.

Tasarımı, hissiyatı, teknik özellikleri ve performansı ile her yönüyle mükemmel olan Triton 500, ayrıca fiyatı da gayet mantıklı. O halde neden Helios 300’ü satıp Triton 500 almak istemeyesiniz? İşte burada Triton 500’ün “ama”sı devreye giriyor. Acer, bu kadar özelliği bu kadar küçük bir kasaya yerleştirmek için anakartı ters çevirmek zorunda kalmış. Bu nedenle Triton 500’ün alt kapağını açtığınızda sadece anakartın arka yüzünü görüyorsunuz. Bellek ve SSD’lere erişmek için anakartı da sökmeniz gerektiği için bu zahmetli ve riskli bir işlem.

Son Düşünceler

Triton 500, tek bir SSD yuvası ile geliyor. Aslında, içinde bulunan hızlı 1TB SSD sayesinde çoğu kullanıcı için bu durum sorun olmayabilir. Ancak ben, Helios 300’de 2.5TB SSD kullanıyorsam, bu durum benim için bir sorun teşkil ediyor. Eğer sürekli sistemi güncelleyip genişletmek isteyen biriyseniz, bu durum can sıkıcı olabilir. Yine de, Triton 500, aklımızda ve gönlümüzde kalacak bir tutku objesi olmaya devam ediyor. Bu, yalnızca mükemmel bir oyuncu bilgisayarı değil, aynı zamanda bir tutku kaynağıdır.