Troy Baker: Oyun Dünyasının Ruhunu Seslendiren Efsane

Oyun dünyası neden bu kadar eğlenceli ve karmaşık! Hele ki seslendirme sanatçıları olmadan olduğundan çok daha eğlenceli olacaklarını hayal etmek bile zor. Troy Baker ise bu karmaşanın bel kemiği olmuş durumda. Kendisinin seslendirdiği karakterleri düşündüğümüzde, sanki hayatımızda bir eksiklik varmış gibi hissediyoruz, değil mi? Yani hiç “The Last of Us”ın Joel’ini dinlemeden oyuna başlamanın, oyunun tadını almamak demek olduğunu düşünebilir misiniz? Troy Baker, seslendirme sanatçısı olarak sadece oyunların sesini değil; adeta ruhunu da satır aralarında sunuyor. İşin içine biraz da mizah katarsak, “Troy Baker’ı duymak, bir oyunda miğfer giymeden savaşa gitmek gibi!” diyebiliriz. Evet, belki savaş değil ama, oyun deneyimimizin çok *özgün* bir parçası olduğunu göz ardı edemeyiz.

Gelelim Troy’un seslendirme yaptığı muhteşem yapımlara! The Last of Us, Uncharted ve Batman Arkham serisi gibi ikonik eserlerde yer alması, onun bu alandaki becerisinin bir kanıtı. Ama yetmiyor! Kendisi bu kadar laubali bir şekilde sadece birkaç projeye değil, Far Cry 4, Infamous Second Son, MGS V: The Phantom Pain, Bioshock Infinite ve hatta Death Stranding gibi dev yapımlara da ses vermiş. Şimdi, Indiana Jones and the Great Circle gibi sıraya dizilmiş projeler, sırf ona bir devam filmi olmasa da, arka planda çıtırdama yapan başarısı ile dolup taşıyor.

Tabii ki bu projeler arasında yalnızca sert savaşçılar değil, birçok gizemli ve eğlenceli karakter de yer almakta. Yani, bir yandan aksiyon dolu sahnelerde heyecanı artırırken, diğer yandan komik sahnelerde kahkahalar atmamıza sebep olan karakterler de var. Hatta bu durum, Troy Baker’ın yeni projelerinden biri olan Judas ile birleşince, eski iş arkadaşları Ken Levine ile birlikte biraz geçmişe dönme şansı yakalıyorlar! İki dâhiyi aynı projede görmek, hayranları için oldukça keyifli bir sürpriz. Düşünsenize, bir oyunda hem bakış açınızı değiştiren bir hikâye yazıyorlar hem de kahkaha attıran karakterler yaratıyorlar; bu, oyun dünyası için altın değerinde bir hizmet!

Ve tabii ki, Hideo Kojima’nın da onu tekrar görmek istemesi bir başka önemli gelişme. *Sussan Selpaş* ve *Zebra Galip* gibi oyunlarla tanıdığımız Kojima, yeni projelerinde *Yetişen Şey* adındaki yeni oyunuyla birlikte Troy Baker’a bir kez daha yer veriyor. Yani, yalnızca bir seslendirme sanatçısı olarak değil, aynı zamanda kendisi de bir oyun dünyası efsanesi olmaya doğru *emin adımlarla ilerliyor*! Oyunseverler olarak, bu projelerin ne kadar ilginç ve yenilikçi olacağını görmek için sabırsızlanıyoruz.

Neil Druckmann’ın kendisine duyduğu hayranlık da hiç azımsanacak gibi değil. Druckmann “Her zaman Troy ile çalışmak isterim” dediğinde, içimizde kalabalık bir sevgi dolu bir kalabalık oluşuyor. Tıpkı komşunuzu çok sevdiğinizde, ona kafasına takılanları sorarak onu rahatsız etmekten kaçınmanız gibi – *ama oyunlarla* ilgili muhabbet döndürmeye bayılıyoruz. Tıpkı Druckmann gibi, herkesin aklında Troy Baker ile karşılıklı iyi bir iş çıkarmak yatıyor; çünkü o, her zamanki gibi *mizah ve heyecan* karışımını sunabilecek bir yetenek. Oyun dünyasına dair bu yeni projeleri düşünüp heyecanlanmamak elde değil!

Troy Baker’ın yeni oyunlarda da karşımıza çıkmasını sabırsızlıkla beklerken, şu anki projelerinin nasıl sonuçlanacağını merak etmiyor değiliz. Geçmişteki başarılarından yola çıkarak, oyunseverleri yine heyecanlandıracak bir yapım yaratacaklarına şüphe yok. Şimdi düşünsenize, ilerde – belki de sadece birkaç ay içinde – Troy’un seslendirdiği karakterlerle birlikte kahkahalarınıza eşlik edecek bir Japonya gezisi ya da yürek pıhtırtan bir serüvene çıkarız! İşte olay tam da burada başlıyor; Troy ile birlikte güzel bir yolculuk yapmaya hazır mıyız? Cevap evet!