Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

4 dakika okunma süresi

4

Ubisoft’un Çöküşü: Oyun Dünyasında Süregelen Kriz ve Gelecek Korkuları

Ubisoft'un çöküşü, oyun dünyasını nasıl sarsıyor? Oyuncular krizde, ama en azından yeni bir kargaşa hikayesi daha var!

admin

7 saat önce

Ubisoft’un Çöküşü: Oyun Dünyasında Süregelen Kriz ve Gelecek Korkuları

Ubisoft, oyun dünyasının devlerinden biri olmayı başarmış ve tam 20 bin çalışanıyla adeta bir oyun fabrikası gibi sürekli yeni projeler üretmektedir. Kuruluşunun 38. yılını doldurması, bu firmanın istikrarını simgeliyor olsa da, aslında son birkaç yıldır yaratılan oyunların başarısı, şirketin bu çatı altında nasıl bir zorlukla karşı karşıya olduğunu gözler önüne seriyor. Guillemot kardeşlerin hayalini kurduğu bu devasa yapı, son zamanlarda ciddî bir çöküş yaşıyor. Bu düşüşün birçok nedeni var ve bu nedenler arasında, şirketin hisse değer kaybı da önemli bir yer tutuyor. Yıllardır aşağı inen bir grafik, şirketin ışığının sönmekte olduğunun kanıtı. Hissedarlar ise bu duruma karşı dahiyane bir çözüm ararken, açıklamalarla durumu kurtarma çabası içindeler; ancak sonuçlar pek iç açıcı değil.

Ubisoft'un Çöküşü: Oyun Dünyasında Süregelen Kriz ve Gelecek Korkuları

Bir şeyi düşünmeden edemiyorum; “neden bu kadar büyük bir firma, aşağı doğru kayıyor?” Cevaplar, aslında basit ama bir o kadar da karmaşık. İlk başta, Ubisoft’un sıkça tekrarladığı bir sloganı var: “Bekleneni karşıladık!” Elbette şirket, çıkardığı her oyun için belli hedefler koyuyor ve bu hedeflere ulaşamadığında, işte o zaman “başarısızlık” damgasını yiyor. Ancak burada asıl mesele, bazı oyunların özellikle övgü almasına karşın neden bu kadar olumsuz bir etki yarattığı. Örneğin, Prince of Persia: The Lost Crown ve Mario + Rabbids Sparks Of Hope gibi yapımlar, kötü olmamakla birlikte, yeterince ilgi görmemiş olabilir. Çok ilginç değil mi? Tıpkı herkesin kaçırdığı ve geçtiği bir şarkı gibi! Video oyunlarının sınırsız potansiyeline rağmen, Ubisoft tekrarlayan formüllere takılı kalmış durumda.

Şimdi biraz daha komedi katmaya ne dersiniz? Bazen bir oyunun “geliştirme sürecine” girdiği zaman, bu süreç bir yıl değil, belki de bir asır gibi hissedilebiliyor. Her küçük fikrin etrafında kurulan toplantılar, o kadar uzun oluyor ki, sonunda herkes toplantı yemeklerinden bıkıyor; pizzalar bile sakat yani! Hissedarlarının baskısı altında, her projenin maliyetinin artması devasa bir engel oluşturuyor. Bu yüzden, halihazırda var olan markaları kullanarak, “şunun bura versiyonu” diyerek oyunları piyasaya sürüyorlar. Baktığınızda, tüm bunlar “geliştirme cehennemi” olmaktan başka bir şey değil. Tabii bu cehennemde çalışanların geceleri iyi bir uyku alacaklarından mı bahsedeyim, yoksa sabahları kahvaltıda ne yiyecekleriyle mi ilgilenmekten bahsedeyim? Sizi bilmem ama bu durum oldukça eğlendirici!

Ubisoft'un Çöküşü: Oyun Dünyasında Süregelen Kriz ve Gelecek Korkuları

Peki, Ubisoft neden durmaksızın aynı formülde ısrar ediyor? Aslında bunun arkasında, yeni trendleri hemen yakalama çabası var. NFT gibi şişirilmiş baloncuklar ya da “battle royale” akımında yapılan denemeler, bu trendlerin aldatıcı birer tuzak olabileceğini göz önünde bulundurmak zorundalar. Yani, şimdi hepsi birbirinden ilginç olan ama bir süre sonra unutulan projeler, Ubisoft’un “nedir bu, neden böyle?” demesine neden oluyor. Hyper Scape, Roller Champions gibi projeler için çevrimiçi oyun dünyasında dans ederken kalp atışlarının hızlanmasını geçirmek açıkçası zorlayıcı.

Ubisoft'un Çöküşü: Oyun Dünyasında Süregelen Kriz ve Gelecek Korkuları

Şirket içindeki huzursuzlukları düşünün; eğer çalışanlar optimistik bir tavır takınmaya zorlanıyorsa, bu ne kadar sürdürülebilir ki? İçerisinde cinsel istismar iddialarının döndüğü, gözden düşmüş bir kültürle birlikte çalışanların, şirket bünyesinde mutlu bir şekilde hayat sürmesi çok da mümkün gözükmüyor. Aynı zamanda, işten çıkarılan yüzlerce çalışanla birlikte, hali hazırda kaynayan bir potanın üzerine tuz eklenmiş oluyor. Bir zamanlar “stabil çalışma ortamı” gibi ithaf edilen Ubisoft, artık o gizemli ortamını kaybetmiş gibi görünüyor.

Peki, bundan sonra ne olacak? Ubisoft, kendi düşüş müziğini oynarken, piyanist (!?) Guillemot ailesinin şirketi satma planları üzerine konuşuluyor. Şirketin el değişimi veya farklı bir yön belirlemesi halinde, eski günlerini özleyecek miyiz? Zamanla, oyun dünyasında ilk değişim rüzgârları da görülmeye başlanmış. Örneğin, Assassin’s Creed: Shadows’un ertelenmesi… Ama yine de Canva’da projesini 140.667 katı veren bir firma nasıl bir değişim geçirir, kestirmek güç. Dilerim Ubisoft, eski günlerdeki gibi yenilikçi fikirlerle keyifli bir yolda ilerleyebilir, çünkü oyunseverler olarak biz bunun için sabırsızlanıyoruz!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?