Ubisoft’un The Division Heartland İptali: Yeni Projeler İçin Yatırım Stratejisi Değişiyor

Dünün Ubisoft adına öne çıkan haberi elbette Assassin’s Creed Shadowsun fragmanının paylaşılması ve çıkış tarihinin duyurulmasıydı. Hatta bazı oyun severler, bu haberin ardından “Yine mi bir Assassin’s Creed oyunu?” diye sormaktan kendilerini alıkoyamadılar. Ubisoft’un oyunlarındaki her yeni başlık, adeta bir ağaçta beliren yeni bir meyve gibi; bazen çok tatlı, bazen ise çürük olabiliyor. Ama asıl dikkat çeken kısım, Ubisoft’tan gelen diğer haberlerdi. Şirketin mali durum toplantısından The Division Heartland’in iptal edildiği haberi geldi.

Ubisoft CFO’su Frédérick Duguet, “Yatırımlarımız konusunda daha seçici olmak yönündeki hamlelerimizle uyumlu olacak şekilde, The Division Heartland’in geliştirme sürecini durdurmaya ve kaynaklarımızı XDefiant ile Rainbow Six Siege gibi daha büyük fırsatlara aktarmaya karar verdik” diyerek bizlere bu müjdeli(!) haberi verdi. Evet, kesinlikle bir müjde, zira bu şekilde hem paralarını kurtardılar hem de başka projelerine daha fazla destek verme fırsatını yakaladılar. Sanırım freelance çalışan bir yönetici olmak ve “Seçici olmak” üzerine bir kitap yazmayı düşünebiliriz, çünkü bu seçicilik genelde çalışanları seçilmemiş gibi hissettiriyor.

Duguet, iptal kararının “zor ama gerekli ve önemli bir karar” olduğunu söylüyor. Gerçekten böyle miydi? Hayır! Bu oyun, Ubisoft’un en baştan beri anlam veremediğim hamlelerinden biriydi. Ellerinde Rainbow Six Siege gibi bir nokta atışı başarı varken, bir yandan XDefiant bir yandan da The Division Heartland’i duyurmuşlardı. Bu, bakkalın elindeki sucukların yanında bir de çiğ köfte satışı yapmaya karar vermesine benziyor. “Sürekli gelir akışı” hayalleriyle başlayan birçok projenin nasıl havlu attığını daha önce çokça gördük.

Belli ki işler ilk başlarda beklediği gibi gitmedi ve Ubisoft’un maharetleriyle ürettikleri proje yerle bir oldu. Sonuç olarak, yatırımın karşılığını veremeyeceğine kanaat getirdiler. Bu buluşmaya gelmeye karar veren yatırımcılar tabii ki oldukça moralliydi. “E verin bize daha güzel projeler!” diye bekliyorlardı ki, bu haber karşısında yüzlerin rengi attı, nasıl bir hayal kırıklığı bu böyle! “Şimdiye kadar bu oyuna aktarılan emek ve finansal kaynak ne olacak peki?” sorusuysa cevapsız kalıyor haliyle, çünkü herkes ilk önce yöneticilere soruyor; yanıt almadan da çıkmıyorlar oralardan. Böyle hatalı hamlelerin sonucunda bedeli genelde yine geliştirici ekipler ödüyor, elbette işten çıkarma ve stüdyo kapatma haberleriyle.

Umarım bu sefer yöneticilerin aldığı hatalı kararların bedelini yine çalışanlar ödemez, çünkü onlar da insan ve bu süreçte gülerek geçirmeleri gereken bir hayatları var. Herkesin eğlenerek yaptığı bir işte, yöneticilerin yaptıkları hataların arkasında durması beklenemez. Selam duralım, “kollektif bir başarı” olsun.