Sony Pictures, Until Dawn korku filminin uzun fragmanını yayınladı. Şu an bu filmle ilgili daha fazla bilgi almak için sırf interneti tarayanlar bile, fragmanın yayımlanmasını beklemekteydiler. Hafta başında kısa bir tanıtım fragmanı da yayımlanmıştı hatırlayanlarınız mutlaka vardır. Ama bu son uzun fragman, adeta bir korku filminden fırlamış gibi, izleyicilerin midesine bir yumru oturtma amacı taşıyor gibi görünüyor. Öyle ki, o kadar ilginç bir hikaye ve atmosfer yaratmışlar ki, izleyenlerin hiçbirinin güvenli bir uyku çekmesi pek olası değil!

Fragmanda, oyunun konseptinin nasıl değişik biçimlerde perdeye aktarıldığını görmek mümkün. Olay örgüsü bir kum saati etrafında dönüyor. Yani, zamanın hızla sona erdiği bir senaryo ile karşı karşıyayız. Korku filmlerinde “ölüm kalım” oyunları sahnelerini seviyorsanız, bu film tam size göre. Birbirinden korkunç ölümler yaşayan oyuncu kadrosu, bir şekilde tekrar hayata dönerek yeniden yaşam mücadelesi veriyorlar. Bu durum, izleyenleri adeta “Bu sefer iş zor… Onlar ölü, ancak işin komik tarafı, bir şekilde geri dönmek zorundalar!” diye düşündürüyor. Kim bilir, belki de ölüler ligi kuracaklar!

Filmin fragmanı, Until Dawn hissini başarıyla vermiyor, aynı zamanda Peter Stormare dışında malum o kadar da tanıdık bir yüz olmaması, izleyicinin kafasında soru işaretleri bırakıyor. Ama bu sorun değil, zira fragmanda zaten bolca korku klişesi mevcut. Tekinsiz bir ev, maskeli katiller, ayı kapanları, zombiye benzeyen yaratıklar, insanın içine girip hasta eden kurtçuklar… İnsanın midesinin bulandığı bir kombinasyon! Bakalım, bu korkunç unsurlarla dolu film, seyircilere sadece korku mu yoksa güldürmeyi de başarabilecek mi? Hayat bir kum saati gibi, gişe hasılatı da onun gibi akıp geçebilir!

Fragmanda dikkat çeken bir diğer unsur ise şu sözler: “Her gecede bir ipucu saklı. Her ölüm sizi gerçeğe bir adım daha yaklaştıracak.” Bu sözler, filmin izleyicisi olan duygusal yapıyı da sorgulamanıza sebep olabilir. Düşünsenize, bir yandan ölüyorsunuz, diğer yandan gerçekleri keşfetmeye çalışıyorsunuz. Kısaca, gerilim dolu bir oyuna dönüşüyor! Sonrasında bir karakter, “eğer hayatta kalmak istiyorsak, şafak sökene kadar dayanmalıyız” diyor. Evet, doğru duydunuz, şafak sökene kadar dayanmalısınız. Yani, film ismiyle de örtüşen bir bağ kurulmuş: Until Dawn.

Filmin bu karmaşası içinde, izleyiciler için son derece heyecan verici bir sürükleyicilik mevcut. Ancak bu tür durumlarda sinemada yaşanan baş döndürücü keşiflerin yanı sıra, başınıza bir şey geleceği korkusu da cabası! Genelde korku filmlerinde ‘yaşayan ölüler’ teması sıkça işlenir, ama bu film bana sanki bir “korkunun komediye dönüşme hali” gibi geliyor. Belki de film vizyona girdiğinde “Korkuyorum ama gülmekten de kendimi alamıyorum” diyen izleyici sayısı fazlasıyla artacak. Fragmanın sonunda kalabalık bir hayran kitlesi için 25 Nisan’ı beklemekten başka çare yok. O tarihte sinema salonları bomboş olacak gibi duruyor!