Unutulmaz Oyun Müzikleri: Riders On The Storm
Riders On The Storm: Oyun müzikleriyle ruhunuzu okşarken, yağmurda dans eden hayvanlar gibi eğlenmeye hazır mısınız?
10 saat önce

Haftalık Unutulmaz Oyun Müzikleri köşemizde, hafızalarımızdan çıkmak bilmeyen, hepimizde derin izler ve tatlı anılar bırakan oyun müziklerini birlikte hatırlıyoruz. Bu seferki konumuz ise, tam anlamıyla nostalji kokan bir parça: Riders On The Storm!
Kimimiz çocukluğunda, kimimiz gençliğinde Underground 2 ile tanıştı. O oyun öyle bir şeydi ki, internet kafelerde sırf bu oyunu oynamak için saatlerimizi harcardık. Hatta o kadar popülerdi ki, oyun sırasında çevremizde dönen neon ışıklarına bakarken, “Bu neon mavi mi, yoksa turuncu mu daha iyi olur?” diye tartıştığımızı hatırlıyorum. O zamanlar, internet kafede oturmak, sanki birer yarışçıya dönüşmekti. “Supra mı, BMW mi?” soruları arasında geçen tartışmalar, bazen bir halı sahada kaleye girmeye çalışmak kadar heyecanlı oluyordu.
Bir sonraki ziyarette, 2 GB’lık flash belleğin büyüklüğü karşısında duyduğumuz sevinç, yaşadığımız oyun deneyimlerinden daha fazlaydı. “Vay be, bu bellekle kaç oyun sığar!” diye düşünürken, aslında belleklerimizin daha çok anılarla dolduğunu fark etmedik bile. Oyun bitiminde, kazanan ve kaybeden arasında geçen tatlı rekabet, günümüzün sosyal medyasında ‘like’ almak kadar önemliydi. “Ben o yarışta seni geçtim ama sen de o driftte beni geçtin” gibi tatlı bir rekabetle günlerimizi geçirdik.
Ve günler geçerken, tüm bu oyun deneyimlerini sessiz sedasız yapmadık tabii ki. Arkada çalan müzikler, her zaman bize eşlik etti. Ama içlerinden biri var ki, duyduğumuz zaman aniden eski anılara ışınlanırız: Riders On The Storm. Bu parça o kadar ikonik ki, dinlerken birden kendimizi Bayview sokaklarında, Supra’mızla drift yaparken hayal edebiliriz. Kısa bir an için, sokaklar bizim sahnemiz, biz de başrol oyuncusuyuz. Hadi ama, kimimiz “Shakira gibi dans ediyorum” diye düşünür, kimimiz de “Benim için yeterince hızlı!” diyerek yola devam ederiz.
Riders On The Storm, 1971 yılının Haziran ayında The Doors grubu tarafından piyasaya sürüldü. Şarkı, çıkışının bir ay sonrasında Bilboard Hot 100 listesine girmeyi başardı. Fakat işin ilginç tarafı, grubun vokali Jim Morrison’un kaydettiği son şarkı olması. Yani şarkının Bilboard listesine girmesinden sadece bir hafta sonra, 27’sinde hayata veda etti. O an, sanki “Jim, daha çok şarkı yapmalısın!” diyen bir ruh çağırma seansı gibi. Belki de Morrison, “Beni unutmayın!” diye haykırıyordu. Ama biz onu unutmadık, değil mi?
Şarkının daha çok hatırladığımız versiyonu ise oyun için remix’lenen hali. Snoop Dogg’un da dâhil olduğu remix, 6 dakikadan fazla uzunluğa sahip ve birçoklarımız için orijinalinden daha güzel. Belki de “Snoop Dogg’un sesinin güzelliği” ile “Riders On The Storm” birleşince, bir tür müzikal sihir yaratıyor. Yani, bu remix’e kulak verince, “Bu şarkıyı neden sürekli dinliyorum?” diye düşünebiliriz. Çünkü bazen, sadece bir şarkı dinlemek değil, o anıyı canlandırmak için dinleriz. İşte bu yüzden, Riders On The Storm dinlemek, nostaljik bir yolculuğa çıkmak gibidir.
Sonuç olarak, oyun müzikleri, sadece oyunları değil, hayatımızın birçok anısını da barındırıyor. Ve Riders On The Storm, bu anıların en güzel örneklerinden biri. Kim bilir, belki de bir gün yeniden Bayview sokaklarında drift yaparken, bu şarkıyla birlikte anılarımızı tazeleyeceğiz!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?