Haftalık Unutulmaz Oyun Müzikleri köşemizde, hafızalarımızdan çıkmak bilmeyen ve bizlere tatlı anılar bırakan oyun müziklerini hatırlıyoruz. Bu seferki konuğumuz, nostaljik bir yolculuğa çıkmamızı sağlayacak: Need for Speed: Underground 2!
Kimimiz çocukken, kimimiz gençlik yıllarında bu oyunun başına oturdu. Birdenbire internet kafelerin en gözde köşelerinden birinde, Supra’nın yanlamasını izlerken bulduk kendimizi. O zamanlar, “Hadi bakalım, 2 GB’lık flash belleğe bu oyunu nasıl sığdırırız?” düşüncesiyle saatlerimizi harcıyorduk. Sonra tabii ki, arkadaşlarla Bayview sokaklarında yarışlar, driftler ve draglar yaparken, tam bir sokak yarışı efsanesi kesiliveriyorduk!
Bazen de oyun esnasında modifiye ekranında hangi neon ışıklarının daha iyi olabileceği konusunda saatlerimizi harcıyorduk. Hani o zamanlar, neon ışıklarıyla süslenmiş arabaların, birer rock yıldızı gibi parlamasını sağlamak için tüm taktikleri deniyorduk. Evet, gençliğimizin en güzel yıllarıydı, belki de o zamanlar hayatın ne kadar basit olduğunu bilmiyorduk. Ama neyse ki, bu keyif dolu anların arka planında çalan müzikler her zaman bize eşlik ediyordu. Ve işte, o unutulmaz parçalardan biri: Riders On The Storm!
Riders On The Storm, 1971 yılında The Doors grubu tarafından yayımlandı. Bu şarkı, sadece müziğiyle değil, aynı zamanda hikayesiyle de oldukça ilginç. Çünkü, grubun vokali Jim Morrison’un kaydettiği son parça olmasıyla da dikkat çekiyor. Yani, bu parça bir anlamda Jim’in “Hadi eyvallah!” dediği son eser. Bir hafta sonra, şarkının Billboard listesine girmesiyle birlikte, Morrison hayata veda etti. Yani, bir bakıma “Müziği bırakmadan önce bir son bir parça daha yapmalıyım!” dedikten sonra gitti. Zaten, bu kadar melodik bir eser bıraktıktan sonra, başka bir şey yapmaya gerek yoktu gibi!
Oyun için remix’lenen versiyonu ise, birçoklarımız için orijinalinden daha güzel. Snoop Dogg’un da dahil olduğu bu remix, tam 6 dakikadan fazla uzunluğa sahip! Düşünün, yarım saat boyunca arabalarla drift yaparken bu müzik çalıyor; tam da o an, kendinizi bir film setindeymiş gibi hissediyorsunuz. “Hadi bakalım, bu drift de benden!” diye bağırırken, yanınızdaki arkadaşınıza bakıp gülüyorsunuz. Çünkü o da aynı şeyleri düşünüyor.
Yani, belki de Riders On The Storm, sadece bir şarkı değil, aynı zamanda bir dönemin simgesi. Bu parça, oyun dünyasında yaşadığımız anıları, arkadaşlıkları, hatta internet kafelerdeki o uzun saatleri temsil ediyor. Hatta öyle ki, bazen düşünmeden edemiyoruz; “Şu an hangi neon rengi daha etkileyici olurdu?” diye. Hayatın ne kadar basit olduğunu ve bazen sadece bir şarkının bile bizi geçmişe götürebileceğini hatırlatıyor.
Sonuç Olarak
Unutmayın ki, oyunlar sadece oynamak için değil, aynı zamanda anılar biriktirmek için de var. Ve Riders On The Storm gibi müzikler, bu anıların en güzel hatırlatıcısı! Şimdi, bir sonraki oyun seansınızda bu parça çalmaya başladığında, belki de bir dakikalığına durup gülümseyeceksiniz. En azından, o anı paylaşabileceğiniz bir arkadaşınız varsa, değmesinler keyfinize!
