Video Oyunlarının Mutluluk Üzerindeki Etkisi: Araştırma Sonuçları

Oxford Üniversitesi İnternet Enstitüsü, video oyunlarının mutluluk üzerindeki etkisini merak etmiş ve bu konuda ilginç bir araştırma yapmış. Sonuçlar, uzun süre video oyunu oynayan kişilerin, oynamayanlara göre daha mutlu hissettiğini gösteriyor. Evet, yanlış duymadınız! Eğer sabah kahvaltıdan sonra bilgisayar başına geçip günde dört saat boyunca *Animal Crossing* oynuyorsanız, büyük ihtimalle oynamayan birine nazaran kendinizi daha keyifli hissediyorsunuz. Ancak bu, oyun oynamanın bir tür mutluluk hapı olduğu anlamına gelmiyor; sonuçta, kimse sadece sanal tavşanları besleyerek gerçek hayattaki sorunları çözemez, değil mi?

Araştırmaya katılan 18 yaş üstü 3274 oyuncunun bulgularını inceleyen Profesör Andrew Przybylski, sonuçların kendisi için de şaşırtıcı olduğunu itiraf ediyor. “Eğer her gün, günde dört saat Animal Crossing oynuyorsanız, oynamayan birine göre mutlu hissettiğinizi söyleme ihtimaliniz belirgin biçimde daha yüksek” diyor. Yani, bu oyun oynamanın mutluluk seviyesini artırdığı kesin gibi görünüyor. Ama dikkat! Bu, mutluluğun kaynağının *Animal Crossing* olduğu anlamına gelmiyor. Yani, tavşanlarla dolu bir adada yaşamıyorsanız, endişelenmeyin; mutluluğunuz başka kaynaklardan da gelebilir!

Przybylski’nin araştırması, eski çalışmalara da bir gönderme yapıyor. 40 yıl önceki araştırmalar, insanların daha uzun süre oyun oynadıkça daha mutsuz olduklarını öne sürüyordu. Burada dikkat çekici bir değişim var. Yani, belki de yıllar geçtikçe oyunlar daha sosyal hale geldi. Sosyal özellikler, insanların birbirleriyle etkileşimde bulunmasını sağlıyor ve bu da belki de mutluluğu artırıyor. Profesör, “İnsanların mutlu olmadıkları sürece sosyal yanı da olan oyunlara bu kadar zaman harcayacaklarını sanmıyorum” diyor. Yani, belki de *League of Legends* oynamak, bir arkadaşla sohbet etmekten daha iyi bir seçenek olabilir!

• Oyun Oynamak ve Stres: Araştırmanın bir diğer ilginç sonucu, oyun oynamak zorunda hissedenlerin, yani hayatlarındaki stresle başa çıkmak için video oyunlarına sarılanların, mutluluk seviyelerinin diğerlerine göre daha düşük olduğu. Yani, “Bugün stresliyim, o yüzden *Call of Duty* oynayacağım” demek, aslında daha fazla strese yol açabilir. Kısaca, stresli biriyseniz, oyun oynamak yerine belki de bir fincan çay içip derin bir nefes almayı deneyin!
• Oyun Geliştiricilerine Mesaj: Profesör Przybylski, diğer oyun geliştiricilerini de benzer istatistikleri paylaşmaya davet etmiş. “Hadi bakalım, herkes mutlu olsun!” dercesine, daha fazla oyun ve daha fazla oyuncu üzerinde çalışmaları gerektiğini de ekliyor. Yani, belki de bir gün, “Oyun oynayarak mutluluğa ulaşmanın formülü” gibi bir kitap yazılabilir. Kim bilir, belki de bu kitap, *Animal Crossing*’in sırrını çözmemize yardımcı olur!

Sonuç olarak, video oyunları mutluluğumuz üzerinde etkili olabilir; ancak bu, hayatı sadece sanal aleme hapsetmemiz gerektiği anlamına gelmez. Gerçek mutluluğun kaynağını bulmak için bazen sanal dünya dışında da vakit geçirmek gerekiyor. Kısacası, oyun oynamayı çok seviyorsanız, bu harika! Ama arada bir gerçek hayata da dönmekte fayda var. Yoksa bir gün, tavşanlarla dolu bir adada kaybolmuş bir şekilde bulabilirsiniz kendinizi!